İstanbul Sözleşmesi eksiksiz uygulansın: Sözleşmeyi uygula, verileri paylaş!


İMZACI OLUN

Türkiye Cumhuriyeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı

Sayın Bakan; 

Size, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi yönünde en önemli adımlardan olan verilerin sistematik toplanması ve paylaşılması hakkında yazıyorum.

Bildiğiniz üzere, İstanbul Sözleşmesi, doğrudan kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin engellenmesini amaçlayan ilk uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, 2011 Mayıs ayında İstanbul’da imzaya açıldı. 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalandı ve imzacı ülkelerin 34'ünde onaylandı.  İstanbul Sözleşmesi’nin 11. Maddesi, taraflara, sözleşmenin etkin uygulanması maksadıyla veri toplanması, araştırılması ve açıklanması sorumluluğu yükler.

Türkiye, bu sözleşmenin ilk imzacısı ve tarafı olma özelliğini taşımaktadır. TBMM’de onaylanan sözleşme, kadının güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi, önlenemediği durumlarda etkin soruşturma yürütülmesi, destek ve koruma mekanizmaları sağlanması ve ikincil mağduriyetler oluşturulmaması konularında devlete yol haritası çizer ve denetlenmesini sağlar.

2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda, İstanbul Sözleşmesi ile aynı döneme denk geldiği için sözleşmenin getirdiği düzenlemelerden yararlanılmıştır. Kanunun gerekçesinde İstanbul Sözleşmesi’ne atıfta bulunulmuştur.

Bakanlığınız tarafından yayımlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nın (2016-2020) Faaliyet 5.1’i “Kadına yönelik şiddet verilerinin etkin biçimde izlenmesi amacıyla kurumlararası ortak veri tabanı oluşturulacaktır” der. Aynı şekilde, bu faaliyetin gerçekleştirilmesi için sivil toplum da dahil olmak üzere ilgili tüm kuruluşların bulunduğu bir çalışma grubunun kurulmasından bahseder.

Yukarıdaki esaslar göz önünde bulundurulunca, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddet konusundaki önemi ve Türkiye’nin bu konudaki çabaları ortaya çıkmaktadır. Sözleşmede belirtildiği gibi, düzenli ve sistematik veri toplanması, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve çeşitli kamu kurumlarından gelen verilerin yanı sıra sivil toplum örgütlerinden gelen verilerin karşılaştırılıp bütünlüklü olarak sunulması ve incelenmesi şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli bir katkı sağlayacaktır.

Bu bağlamda, size, İstanbul Sözleşmesi ile güvence alınan hakların, koruma ve destek mekanizmalarının derhal ve eksiksiz olarak uygulanabilmesine katkı sağlaması için; kadına yönelik şiddet konusunda sistematik veri toplanması, çeşitli kurumlarca toplanan verilerin karşılaştırılması ve standartlaştırılması; eğer bu veriler bakanlık bünyesinde bulunuyorsa, güncel verilerle herkesin erişimine açık olarak kamu ile paylaşılarak yaygınlaştırılması çağrısında bulunuyorum.

Saygılarımla,


Verileri açıkla, İstanbul Sözleşmesi'ni eksiksiz uygula demek için sen de imzala!

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti önlemesi ve şiddete maruz bırakılmış kadınların ve kız çocukların korunmasını sağlamak amacıyla Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Konseyi tarafından İstanbul’da imzaya açılmış, bu konuyu ele alan ilk uluslararası sözleşme. Türkiye'nin, imzalayan ve yürürlüğe koyan ilk ülke olduğu bu sözleşmenin eksiksiz ve etkin uygulanması, kadınlar ve kız çocukları cinsel saldırı, ev içi şiddet ve her türlü toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı koruyabilir. #İstanbulSözleşmesiYaşatır

İstanbul Sözleşmesi’nin 11. Maddesi, taraflara, sözleşmenin etkin uygulanması maksadıyla veri toplanması, araştırılması ve kamuoyunun erişimine açma sorumluluğu yükler. Kadın ve kız çocukların korunması, şiddet olaylarının önüne geçilebilmesi için a) her türlü şiddet olayıyla ilgili birleştirilmemiş istatiksel veriyi düzenli aralıklarla toplanması b) sözleşme kapsamındaki her türlü şiddet olayının kökünde yatan nedenler ve etkilerin araştırılması c) olayların yaygınlığını değerlendirmek için düzenli aralıklarla demografik anketler yapmaya özen gösterilmesi d) toplanan bilgiler uluslararası iş birliği için uzmanlar grubuna gönderilmesi e) toplanan bilgilerin kamuoyuna erişimi açık olması gerekmektedir.

Sözleşmenin hayat kurtaran nitelikteki içeriğinin eksiksiz ve etkin bir şekilde uygulanması için, suç istatistiklerinin görünür hale getirilmesi, uygulanan yasal çözüm yollarının istatistikleri ve kayıt altına alınan şiddet olaylarının verilerinin tek bir yerde toplanması ve incelenmesi gerekmektedir. Çeşitli kurumlardan gelen verilerin, bütünlüklü ve standart hale getirilmesi; güncel verilerin herkesin erişimine açık olarak kamu ile paylaşılması da taraf devletlerin yükümlülükleri arasında yer almaktadır.

Yetkilileri, kadınların ve kız çocukların haklarının daha iyi korunması ve geliştirilmesi için acilen harekete geçmeye davet ediyoruz.

Verileri açıkla, İstanbul Sözleşmesi'ni eksiksiz uygula demek için sen de imzala!

İstanbul Sözleşmesi nedir ve neden önemlidir?

Tam adı Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti ortadan kaldırmayı hedefleyen, bununla mücadelede önlem, destek ve koruma mekanizmalarını ve devletlerin konuya ilişkin yükümlülüklerini belirleyen uluslararası bir insan hakları sözleşmesidir.

Sözleşme, kadına yönelik şiddetin tarihselliğini kabul etmesi ve şiddeti cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı güç ilişkilerinin bir yansıması olarak görmesi yönünden bir dönüm noktasıdır. Sözleşmede, şiddetin çok yönlü tanımları yapılır. Örnek olarak fiziksel şiddet, taciz ve tecavüz de dahil olmak üzere her türlü cinsel şiddet, ekonomik ve psikolojik şiddet, işyeri şiddeti, ısrarlı takip ve dijital şiddet sözleşmenin kapsamına girer. Bahsedilen şiddet türlerinin kadınlara yönelik bir ayrımcılık olması sözleşmede bir insan hakkı ihlali olarak belgelenir. Bunlarla beraber, cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın önlenmesi gerektiği de sözleşmeyle güvence altına alınır.

Bu tanımları yaptıktan sonra, devletlerin kapsamlı ve bütüncül politikalar geliştirmesinin yanı sıra şiddeti sona erdirmek için toplumsal cinsiyet eşitliğini hem yasalarında hem de toplumsal yaşamda sağlaması gerektiğini belirtir. İstanbul Sözleşmesi; kadının güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi, önlenemediği durumlarda etkin soruşturma yürütülmesi, destek ve koruma mekanizmaları sağlanması ve ikincil mağduriyetler oluşturulmaması konularında devlete yol haritası çizer ve denetlenmesini sağlar.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN TAM METNİ

TÜRKÇE PDF

Neler olmuştu?

İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanmasından bu yana 6 yıldan fazla zaman geçti. Sözleşmenin belirlediği alanlarda ciddi uygulama eksikliklerini birçok kadın hakları kurumu ve aktivisti dile getiriyor. Dayanışma ve yürütülen çeşitli çalışmalarla, uygulamanın etkin ve eksiksiz olması için mücadele veriyor. Kadına yönelik şiddet verileri resmi olarak açıklanması gerektiği halde açıklanmıyor ancak, resmi olmayan kayıtlara göre 2020’de en az 300 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Daha bir çoğunun şiddetin çeşitli türlerine maruz bırakıldığı ve çoklukla, devlet kurumlarından ısrarla talep ettikleri koruma tedbirlerinin alınmadığı ya da yetersiz kaldığı biliniyor. Özellikle COVID-19 döneminde ev içi şiddette ciddi bir artış olduğu da çeşitli sivil toplum kurumları tarafından belgeleniyor. İstanbul Sözleşmesi’nin yanı sıra, 2016-2020 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı faaliyetleri arasında da yer almasına rağmen, yıllardır kadına yönelik şiddet verileri sistematik ve düzenli bir şekilde açıklanmıyor.