Gözaltında kaybedilen yakınlarını aradıkları için yargılanıyorlar!


İMZACI OLUN

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı

Sayın Cumhurbaşkanı,

Size, uzun yıllara yayılan barışçıl protestolarının 700. haftası olan 25 Ağustos 2018’den beri Galatasaray Meydanı’nda toplanmaları yasaklanan Cumartesi Anneleri’nin durumu hakkında yazıyorum.

Başbakanlık görevini yürüttüğünüz 2011’de 12 kayıp yakınından oluşan heyetle yaptığınız toplantıdan da bildiğiniz üzere, Cumartesi Anneleri, 1980’lerde ve 1990’larda kaybedilen yakınları için hakikat ve adalet arayışlarını sürdürmektedir. O dönemde devlet yetkilileri tarafından gözaltına alınan, aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce kişiden bir daha haber alınamadı. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi’nin bildirdiğine göre Türkiye, kaybedilen 103 kişi hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan 55 başvuruda insan hakları ihlallerinden suçlu bulundu. 344 kişi hakkında iç hukuk vasıtasıyla yapılan suç duyuruları arasından yalnızca iki kişi hakkındaki iki dava mahkumiyet kararlarıyla sonuçlandı.

Gözaltında kaybedilenlerin anneleri ve diğer yakınları, sevdiklerinin akıbetini bilmeyi hak ediyor. Bu kişiler, konuyu gündemde tutmak amacıyla hakikat çağrılarını tekrarlamak üzere her hafta barışçıl protesto gerçekleştiriyorlar. Galatasaray Meydanı’nda süregelen temelsiz yasak, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı hem iç hukuk hem de uluslararası insan hakları hukuku ile güvence altına alınan ifade ve toplanma haklarını barışçıl biçimde kullanmaktan alıkoymaktadır.

11 yıl önce hükümetin kayıp vakaları üzerinde çalışmaya başlayacağına söz vermiştiniz; ancak yakınları bugün hâlâ yanıt bekliyor. Zorla kaybedilenlerin aileleri sevdiklerinin hayatta olup olmadığını bile bilmemenin tarifsiz acısını yaşıyorlar. Sizi, Cumartesi Anneleri’nin susturmak yerine hakikat, adalet ve işlenen suçların tekrar etmemesi taleplerinin karşılanmasını sağlamaya çağırıyorum.

Size, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki haftalık barışçıl toplanmalarına getirilen yasağın kaldırılması ve Herkesin Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmenin imzalayıp onaylanmasını sağlamakla başlayarak sözünüzü tutmanız için çağrı yapıyorum.

Saygılarımla,


Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı’ndaki barışçıl toplanmasına getirilen yasak derhal kaldırılmalıdır!

Cumartesi Anneleri, 1995’ten beri gözaltında kaybedilen yakınlarına ne olduğunu Türkiye yetkililerine soruyor. İstanbul’un ikonik noktası İstiklal Caddesi’nde 23 yıl boyunca her Cumartesi bir araya gelen Cumartesi Anneleri; 25 Ağustos 2018'deki 700. buluşmada, polis tarafından biber gazı ve tazyikli su kullanılarak engellendi. O günden beri toplandıkları nokta polis ablukasında. 

Türkiye’deki en uzun süreli barışçıl protestoyu gerçekleştiren Cumartesi Anneleri’ne karşı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla açılan haksız ve temelsiz dava devam ediyor. 25 Mayıs 2021’de başlayan davanın beşinci duruşması, 21 Eylül 2022’de gerçekleşti. Bu dava, Türkiye’de barışçıl toplanma hakkının kullanılmasına yönelik aşırı sert ve hukuka aykırı kısıtlamaların örneği niteliğinde.  

Cumhurbaşkanı ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 2011’de Cumartesi Anneleri ile görüşerek, konunun takipçisi olacağına söz vermişti. Verilen söz tutularak, zorla kaybetme mağdurlarına ilişkin etkili, bağımsız, tarafsız ve kapsamlı bir soruşturma daha fazla zaman kaybetmeksizin başlatılmalı. Cumartesi Anneleri’nin barışçıl protestoları, bir güvenlik meselesi haline dönüştürülmemeli, protestocular suçlu gibi gösterilmemeli. Cumartesi Anneleri diyor ki: “Tarih, bizim kararlılığımızı yazacak." Bu söz pek çok hak savunucusuna ilham oluyor.  

Türkiye, Cumartesi Anneleri’nin barışçıl protestosuna getirilen yasakları derhal kaldırmalı! Kampanyamıza imzacı ol! 

Cumartesi Anneleri için daha fazlasını yapmak istersen: 

Sosyal medyadan dayanışma mesajını paylaşabilirsin.

Twitter: @CmrtesiAnneleri