• Acil Eylem

Galatasaray Meydanı tamamen açılsın


İMZACI OLUN

T.C. İçişleri Bakanı

Sayın Bakan,

Yakın bir zamanda yaptığınız, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının ihlali hakkındaki açıklamanızı son derece olumlu buluyorum. Açıklamanızın ardından 11 Kasım’da, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 10 temsilcisi Galatasaray Lisesi önünde kısa bir basın açıklaması okuyabildi ve polis bariyerlerinin üzerinden meydana karanfil atabildi.

Galatasaray Meydanı’nda barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullanmalarının hukuka aykırı olarak engellendiği beş yılın ardından bu gelişme, yaşanan adaletsizliğe son vermek yolunda olumlu bir adımdır. Ancak yine de, Anayasa Mahkemesi’nin başvurucular Maside Ocak (Başvuru No. 2019/21721) ve Gülseren Yoleri’nin (Başvuru No. 2020/7092) barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edildiği ve ‘kararın bir örneğinin yeni ihlallerin önlenmesi için Beyoğlu Kaymakamlığı’na gönderilmesi’ yönündeki kararlarının eksiksiz olarak uygulanması konusunda yetersiz kalmaktadır. Bir diğer deyişle, Anayasa Mahkemesi, grubun Galatasaray Meydanı’ndaki barışçıl toplanmalarına izin verilmesi gerektiğine hükmetmiştir; ancak bu açık ve bağlayıcı mahkeme kararlarına rağmen meydan hâlâ polis ablukası altındadır ve Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın toplanmaya katılmak için hazır bulunan birçok üyesi kısıtlamalarla karşılaşmaktadır. Bu da yine Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 10 ve 11’e ve Uluslararası Medeni ve Siyasal Hakları Sözleşmesi (ICCPR) Madde 19 ve 21’e aykırıdır.

Bu nedenle sizi, Galatasaray Meydanı’nda devam eden polis ablukasının daha fazla gecikme olmadan kaldırılmasını ve Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın ve meydanda barışçıl biçimde toplanmak isteyen diğer herkesin haftalık toplanmalarına izin verilmesini sağlamak üzere yetkinizi kullanmaya çağırıyorum. 

Saygılarımla,


11 Kasım’da, Galatasaray Meydanı yakınında bulunan Galatasaray Lisesi önünde beş yılı aşkın süredir devam eden yasağın ardından, zorla kaybedilenlerin yakınları ve diğer insan hakları savunucularından oluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 10 temsilcisinin burada kısa bir basın açıklaması okumasına izin verildi. Meydan, Cumartesi Anneleri/İnsanları için simgesel bir önem taşıyor. Bu olumlu gelişme memnuniyet verici olmakla birlikte, başvurucuların barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve yetkililerin ihlalin tekrarını önlemesi gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi kararlarının eksiksiz uygulanması konusunda yetersiz kalmaktadır.

Cumartesi Anneleri/İnsanları 28 yıldır yılmadan, 1980’lerde ve 1990’larda gözaltında zorla kaybedilen yakınları için hakikat ve adalet talep ediyor. Cumartesi Anneleri/İnsanları yetkililerden yakınlarının akıbeti konusunda hesap sorulması talebiyle Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda her hafta barışçıl protesto düzenlemeye başladı. Her hafta keyfi olarak gözaltına alınmalarına rağmen, barışçıl protestoların gerçekleştirilmesini engellemeyi amaçlayan ağır polis baskısına maruz kaldıkları Mart 1999’a kadar toplanmaya devam ettiler. 10 yıllık bir aranın ardından ve zorla kaybedilen yakınları için hakikat ve adalet taleplerinde bir gelişme kaydedilmemesi nedeniyle Ocak 2009’da Galatasaray Meydanı’na geri döndüler. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları barışçıl protestoya katıldıkları için defalarca şiddetli baskı ve hatta davalarla karşı karşıya kaldı. Türkiye yetkilileri, ifade ve toplanma özgürlüğü hakkının hukuka aykırı bir biçimde engellenmesi konusunda hiçbir zaman geçerli bir gerekçe sunmadı. Ağustos 2018’de çevik kuvvet polisi, 700. Hafta vesilesiyle barışçıl şekilde toplanan yüzlerce kişiyi dağıtmak için biber gazı, tazyikli su ve aşırı güç kullandı. Müdahalenin gerekçesi, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın meydanın belirlenen bir toplanma alanı olmadığı ve kendilerine toplanmayla ilgili bildirimde bulunulmadığı gerekçesiyle aldığı yasaklama kararıydı. 47 kişi aşırı güç kullanılarak gözaltına alındı. 46’sı hakkında 2021’de iddianame hazırlandı ve bu kişiler hâlâ ‘ikaza rağmen dağılmama’ suçundan yargılanıyor. Dava devam ediyor.

Ağustos 2018’den beri silahlı çevik kuvvet polisi devamlı Galatasaray Meydanı’nda konuşlanarak meydana erişimi tamamen bloke etmekte ve barışçıl protestocuların toplanmasını engellemektedir. Cumartesi Anneleri/İnsanları’na her hafta, Kasım 2022 ve Mart 2023’teki iki Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak polis tarafından Kaymakamlığın yasağının yürürlükte olduğu ve toplanmalarının ‘izinsiz’ olduğu söylenmektedir..

Kasım 2022 ve Mart 2023’te Anayasa Mahkemesi, başvurucuların barışçıl toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve yetkililerin ihlalin tekrarını önlemesi gerektiğine hükmeden iki lehte karar verdi. Kararların ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları Nisan 2023 başından bu yana, her hafta yaşanan gözaltılar ve polisin zaman zaman işkence ve diğer türde kötü muamele kapsamına giren aşırı güç kullanımına rağmen barışçıl toplanmalarını gerçekleştirmeye çalışıyor. 10 Haziran 2023’te gözaltına alınan 20 kayıp yakını ve insan hakları savunucusu hakkında Ağustos 2023’te ‘ihtara rağmen dağılmamak’ suçlamasıyla yeni bir dava açıldı ve ilk duruşma Şubat 2024’te görüldü. Davanın 4 Ekim 2024’te görülen üçüncü duruşmasında hakim suçun unsurları oluşmadığı için herkesin beraatine karar verdi.    

8 Kasım 2023’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, parlamentoda bir muhalefet milletvekilinin sorusuna cevaben, “Yaşadıkları mağduriyettir. En kısa sürede çözüm üreteceğiz. Bu hafta gördünüz gözaltı yapmadık” dedi. Bunun üzerine, 10 kayıp yakınının katılımıyla Galatasaray Meydanı yakınında sınırlı bir toplanmaya izin verildi.

Ağustos 2018’den beri Galatarasay Meydanı’nda silahlı çevik kuvvet polisi aralıksız olarak konuşlanıyor ve meydana erişimi tamamen engelliyor.