Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü ve dokuz kişi hakkında absürt bir ‘terör’ soruşturması başlatıldı

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser, yedi insan hakları savunucusu ve iki IT eğitimcisi hakkında silahlı terör örgüt üyeliğinden soruşturma başlatılması üzerine bir açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Shalil Shetty şu ifadeleri kullandı: 

“İdil Eser’e ve diğer dokuz kişiye karşı yöneltilen bu suçlamaların absürt olması Türkiye’deki en önemli sivil toplum kuruluşlarına karşı yapılan bu saldırının ne kadar ciddi olduğunu gizleyemiyor.”

“Rutin bir eğitime katılırken temelsiz bir şekilde gözaltına alınmaları yeterince kötüyken, şimdi de silahlı terör örgütü üyeliği ile soruşturulmaları mantığı zorluyor.

“Eğer hâlâ Türkiye’de geçen seneki darbe girişimi sonrası uygulanan baskının sonucu ile ilgili şüphesi olanlar varsa, artık şüphe barındırmamalılar. Türkiye’de ne sivil topluma, ne eleştiriye ve ne de hesap verilebilirliğe yer var.

“Eğer G20’de toplanan dünya liderleri Türkiye’nin kuşatılmış sivil toplumu için şimdi destek vermezlerse, bir sonraki zirveye kadar bu sivil toplumdan geriye hiçbir şey kalmayabilir. 

“İdil, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Taner Kılıç’ın herhangi bir geçerli sebep sunulmaksızın tutuklu yargılanmak üzere cezaevine sevk edilmesinden bir aydan daha kısa süre sonra gözaltına alındı. Uluslararası Af Örgütü tarihinde ilk kez tek bir ülkenin direktörü ve yönetim kurulu başkanının her ikisi demir parmakların ardında. Her ikisinin de, diğer tüm gözaltına alınan insan hakları savunucuları gibi, derhal ve koşulsuz serbest bırakılmaları gerekiyor. 

Arka Plan

5 Temmuz sabah saat 10.00'da aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser'in de bulunduğu sekiz insan hakları savunucusu ve iki uluslararası eğitimci İstanbul Büyükada'da bir otelde katıldıkları bir eğitim sırasında polis tarafından gözaltına alındı. 

Gözaltına alınanların tamamının avukatlarına erişimi, bu süreyi 24 saatle kısıtlayan Türkiye yasalarına aykırı bir şekilde, 28 saatten uzun bir süre boyunca engellendi. Gözaltındakilerin, yine Türkiye yasalarına aykırı bir şekilde, aile bireylerine erişim hakları da engellendi. 

Yetkililer insan hakları savunucularının nerede tutulduğunu 6 Temmuz saat 15.00 sularına kadar açıklamayı reddetti. 

İdil Eser, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün ile birlikte Maltepe'deki bir karakolda tutuluyor. Diğerleri ise İstanbul'un çevre semtlerinde üç ayrı yerde tutuluyor. Avukatların yedi kişiye erişimine Perşembe öğleden sonra izin verildi. 

Geçen yılki darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal yedi gün süreli gözaltına izin veriyor ve bu süre savcının talebiyle yedi gün daha uzatılabiliyor. 

İdil Eser ve İlknur Üstün ile birlikte gözaltına alınan diğer insan hakları savunucuları şunlar: Günal Kurşun (Avukat, İnsan Hakları Gündemi Derneği), Nalan Erkem (Avukat, Yurttaşlar Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Özlem Dalkıran (Yurttaşlar Derneği), Şeyhmuz Özbekli (Avukat) ve Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği).

Biri Almanya, diğeri İsveç vatandaşı iki yabancı eğitimci hâlâ Büyükada'da tutuluyor. Her ikisinin de avukatlara erişimi sağlandı. 

Türkiye yetkilileri gözaltındaki 10 kişiyi derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalı. 

Gözaltılar, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç'ın temelsiz suçlamalarla tutuklanmasının üzerinden bir ay geçmeden gerçekleşti.