Türkiye: İfade ve toplanma özgürlüğüne yönelik baskılar, polis şiddetinin endişe verici sistematik eğilimini ortaya koyuyor
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Araştırmalar Direktör Yardımcısı Esther Major, İstanbul Valisi'nin tüm protestolara yönelik hukuka ayrı üç günlük yasağına ve polisin protestoculara karşı hukuka aykırı güç kullandığına dair haberlere tepki göstererek, şunları söyledi:
“Türkiye yetkililerinin, pazar ve pazartesi günleri İstanbul'da protestoculara karşı uyguladığı baskı, on yılı aşkın bir süredir devam eden sistematik polis şiddeti eğiliminin son halkasıdır.
Protestolara getirilen genel yasaklar, barışçıl toplanma hakkına getirilen orantısız bir kısıtlamadır. Dahası, Uluslararası Af Örgütü tarafından görülen kanıtlara göre polis, büyük ölçüde barışçıl göstericilere karşı çok sayıda TOMA konușlandırılarak, kinetik etkili mermiler ve biber gazı kullanarak hem gereksiz hem de orantısız güç kullandı.
Türkiye yetkilileri, genel yasağı derhal kaldırmalı ve gelecekte bu tür yasakları uygulamaktan kaçınmalıdır. Yetkililerin görevi, barışçıl toplanma hakkını korumak ve kolaylaştırmaktır, engellemek ya da kısıtlamak değil. Yetkililer, ayrıca polisin hukuka aykırı güç kullanımı iddialarını soruşturmalı, failleri adalet önüne çıkarmalı ve mağdurların maruz kaldıkları zararlar için tazminat almalarını sağlamalıdır.”
Arka Plan
Geçen hafta İstanbul'da bir mahkeme, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nın görevden uzaklaştırılmasına dair ara karar verdi. Mahkeme, yerlerine geçici bir yönetim kurulu atadı.
7 Eylül'de İstanbul Valiliği toplantı ve gösterilere üç günlük genel bir yasak getirdi. Yüzlerce polis memuru, CHP'nin İstanbul genel merkezine giden yolları ve çevresini kapatmak üzere görevlendirildi. O akşam, büyük ölçüde barışçıl olan protestocular mahkeme kararını protesto etmek için genel merkezde toplanmaya çalıştı ancak polis engeliyle karşılaştı.
İnternet özgürlüğünü takip eden NetBlocks'a göre, pazar akşamı geç saatlerde internet hızı sınırlandırıldı ve X, YouTube, Instagram, Facebook, TikTok ve WhatsApp gibi başlıca sosyal medya platformları ve mesajlaşma hizmetleri en az 21 saat süreyle kısıtlandı.
Basında yer alan haberlere göre, bazı protestocular gözaltına alındı. Üç kişi de protestolarla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandı. Emniyet Genel Müdürlüğü, toplam 103 hesabın “provokatif ve dezenformasyon içerikli” paylaşımlarda bulunduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Enes Hocaoğulları serbest bırakıldı, şimdi yetkililer tüm suçlamaları düşürmeli
- Türkiye: İstanbul Barosu yönetim kuruluna açılan dava, hukuk mesleğinin bağımsızlığına “doğrudan bir saldırıdır”
- Birleşik Krallık: Defend Our Juries sözcülerinin ağır hapis cezalarıyla tehdit edilmesi dehşet verici
- Birleşik Krallık: Palestine Action ile dayanışma protestosuna yönelik gözaltılar uluslararası hukukun açık bir ihlalidir
- Suriye: Yeni hükümet kaybedilenler için hakikat, adalet ve onarım sağlamalı
- Lübnan: İsrail ordusunun sivil mülkleri ve arazileri kasıtlı tahribatı “savaş suçu olarak soruşturulmalı”
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Yeni tanıklıklar İsrail’in Gazze’de Filistinlileri aç bırakmasının kasıtlı bir politika olduğuna dair inandırıcı kanıtlar sunuyor