• Basın Açıklamaları

Taner Kılıç’ın uzun zamandır beklenen polis raporu, herhangi bir suça ilişkin kanıt bulunmadığını ortaya koyuyor

  • Polis raporu, Taner Kılıç’ın telefonunda tartışmalı ByLock uygulamasının olduğunu gösterecek hiçbir iz tespit etmedi.
  • Taner Kılıç ve diğer 10 hak savunucusunun duruşması 21 Haziran saat 11:00'de İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
  • UAÖ Genel Sekreteri Salil Shetty ve dört şubenin direktörü duruşmayı izleyecek.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç’ın tutuklanmasının üzerinden bir yıldan uzun bir süre geçti. Uzun zamandır beklenen ve  savcılık tarafından sunulan 15 sayfalık polis raporu, Kılıç’ın telefonunda ByLock uygulamasının olduğuna ilişkin hiçbir kanıt tespit edemedi. Hala cezaevinde tutulan hak savunucusuna yönelik davanın merkezinde Taner Kılıç’ın ByLock mesajlaşma uygulamasını kullandığına ilişkin iddia vardı.

Polis raporunun bulguları Taner’e yönelik en temel suçlamaya dair hiçbir kanıt sunmuyor. Uluslararası Af Örgütü, yeni sunulan rapor üzerine bir kez daha, Taner’in derhal serbest bırakılması ve beraat ettirilmesi çağrısında bulunuyor.

UAÖ Genel Sekreteri Salil Shetty konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Taner’e yönelik suçlamayı destekleyebilecek herhangi bir kanıt bulunamaması şaşırtıcı değil. Asıl şaşırtıcı olan, bu polis raporunun sunulmasının bir yıldan uzun zaman alması ve bu esnada Taner’in parmaklıklar ardında tutulmasıdır” dedi. Shetty, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendisine yöneltilen absürt suçlamaları destekleyebilecek, güvenilir en küçük bir kanıt sunulamamıştır ve Taner hemen şimdi serbest bırakılmalıdır. Adaleti hiçe sayan bu suçlamalara ve tutukluluk haline artık bir son verilmelidir.”

Taner ve diğer 10 insan hakları savunucusunun yargılandığı davanın 4. duruşması 21 Haziran’da İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

6 Haziran 2017’de polis tarafından gözaltına alınan Taner, “terör örgütü üyeliği” ile suçlanıyor. Kendisine yöneltilen esas suçlama, devletin Gülen hareketi tarafından kullanıldığını iddia ettiği ByLock mesajlaşma uygulamasını telefonuna indirmek. Türkiye yetkilileri, 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminden Gülen hareketini sorumlu tutuyor.

Ancak bir yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen Türkiye yetkilileri, Taner hakkında ileri sürülen bu iddiayı veya Taner’in ceza gerektiren bir suç işlendiğini kanıtlayabilecek güvenilir herhangi bir kanıt sunamadı.

UAÖ’nün de incelediği polis raporu, Taner Kılıç’ın dizüstü bilgisayarı, cep telefonu, üç adet harici belleği ile bir SIM kart ve bir hafıza kartı üzerinde adli inceleme yapıldığını gösteriyor. ByLock uygulaması, silinmiş olan uygulamalar da dahil olmak üzere, telefonda bulunan uygulamalar listesinde görünmüyor.

Bu bulgu, daha önce mahkemeye sunulan bağımsız dört raporu da doğruluyor. Bağımsız raporların hepsi, Taner’in ByLock uygulamasını indirdiğine veya kullandığına ilişkin hiçbir kanıt olmadığını tespit etmişti.

“Hiçbir şey, en büyük kızının mezuniyet töreni veya eşi Hatice ile evliliklerinin 25. yıldönümü gibi Taner’in kaçırdığı o kıymetli anları geri getiremez. Mahkeme 21 Haziran’da bu adaletsizliğe bir son vererek Taner’in ailesine dönmesini ve hayati önem taşıyan çalışmalarına kaldığı yerden devam etmesini sağlayabilir” diyen Salil Shetty, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Taner, çok sayıda insan hakları savunucusunun günlerini ya cezaevinde geçirerek çürüdüğü ya da aylarca veya yıllarca cezaevine konulma korkusuyla yaşadığı günümüz Türkiye’sinde yaşananların güçlü bir sembolü haline geldi. İnsan haklarına yönelik bu acımasız baskıya son vermenin zamanı geldi de geçiyor.”

-

Taner Kılıç ve diğer 10 hak savunucusunun 4. duruşması 21 Haziran Perşembe günü saat 11:00’de İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Duruşmaya gözlemlemek üzere gelen heyette Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty (@salilshetty), Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Gauri van Gulik (@GaurivanGulik), Avrupa ve Orta Asya Bölge Kampanyalar Vekili Fotis Filippou (@Fotis_Filippou), Türkiye Masası Kıdemli Kampanya Sorumlusu Milena Buyum (@MilenaBuyum) ve Türkiye Masası Araştırmacısı İrem Arf (@irem_arf) yer alıyor.

Taner Kılıç ve diğer hak savunucularına destek amacıyla ayrıca İngiltere Şubesi Direktörü Kate Allen (@KateAllenAI), İsviçre Şubesi Direktörü Manon Schick (@manonschick), Norveç Şubesi Direktörü John Peder Egernaes (@johnpeder), Norveç Şubesi İletişim Danışmanı Frida Marie Grande ve İspanya Şubesi Direktörü Esteban Beltran (@_estebanbeltran) İstanbul’da duruşmayı izleyecek.

Daha fazla bilgi almak ya da röportaj talepleri için Basın Koordinatörü Beril Eski ile iletişime geçebilirsiniz:

Tel: (+90) 531 105 42 67

E-mail: [email protected].tr / [email protected].tr 

-

ARKA PLAN

Uluslararası Af Örgütü’nün (UAÖ) Taner Kılıç’a yönelik davaya ilişkin tespitlerini okumak için: http://bit.ly/2JXNRau 

UAÖ Onursal Başkanı Taner Kılıç, 6 Haziran 2017’de gözaltına alınarak üç gün sonra cezaevine konuldu ve o günden beri cezaevinde bulunuyor. UAÖ Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser’in de aralarında bulunduğu diğer 10 hak savunucusu ise bundan bir ay sonra gözaltına alındı. Hak savunucularından sekizi Ekim ayında gerçekleştirilen ilk duruşmada kefaletle serbest bırakılana dek yaklaşık dört ay cezaevinde tutuldu. Hak savunucularının hepsi “terör örgütü üyesi olmak” ile suçlanıyor, ancak savcılık hala bu asılsız iddiayla ilgili incelenip doğrulanabilecek veya çürütülebilecek hiçbir somut kanıt sunmadı.

Geçen Aralık ayında Türkiye yetkilileri, binlerce kişinin ByLock uygulamasını indirmekle hatalı bir şekilde suçlandığını kabul etti. 11.480 cep telefonu kullanıcısının numaralarını da içeren listenin yetkililerce yayımlanması ile birlikte çok sayıda kişinin topluca tahliyesine karar verildi. Taner Kılıç henüz serbest bırakılmasına karar verilenler arasında bulunmuyor.

194 ülkeden ve bölgeden bir milyondan fazla kişi, geçen yaz tutuklandıklarından beri Taner Kılıç ile diğer insan hakları savunucularının serbest bırakılmalarını talep eden Uluslararası Af Örgütü’nün imza kampanyalarına destek verdi. Dünyaca bilinen birçok kişi, Taner’in serbest bırakılması ve İstanbul 10 grubuna yönelik suçlamaların düşürülmesi çağrısında bulundu.