İran’daki protestocular infaz riski altında


İMZACI OLUN

Yargı Gücü Başkanı Gulamhüseyin Muhsin Ejei

Onlarca kişinin ülke çapındaki protestolar nedeniyle “Allah’a düşmanlık ve “dünyada yozlaşmayı yaymak” suçlamalarıyla yapılan ve hiçbir şekilde adil olmayan yargılamaların ardından ölüm cezası riski altında olmasından derin kaygı duyduğumu belirtmek amacıyla size yazıyorum. 19 Mayıs’ta yetkililer, işkence altında elde edilen “itirafları” esas alan ve anlamlı yargı süreçleriyle hiçbir ilgisi olmayan bir duruşma sonunda haksız şekilde suçlu bulunarak ölüm cezasına mahkum edilen Mecid Kazımi, Salih Mirhaşimi ve Said Yakubi’yi keyfi olarak infaz etti. Şu an en az yedi kişi daha ölüm cezası almış durumda ve infaz riski altında. Bu kişilerin adları İbrahim Narui, Kambiz Harut, Manuşehr Mehman Navaz, Mansur Dahmarde, Muhammed Gobadlu, Mücahid (Abbas) Kurkur ve Şuayib Mir Beluczehi Rigi’dir. En az dört diğer kişi (Mahan Sadrat (Sedarat) Mahani, Mansur Hut, Muhammed Borogani ve Nizamuldin Hut), Yüksek Mahkeme haklarındaki mahkumiyet kararlarını ve ölüm cezalarını bozarak davalarını alt mahkemelere geri gönderdiği için ölüm cezası öngören suçlardan tekrar yargılanıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün haberdar olduğu diğer en az üç kişi ise (Said Şirazi, Ebulfazl Mehri Hüseyin Hacilu ve Muhsin Rezazade Garagolu) ölüm cezası öngören suçlardan yargılandı. Bu mektubun yazıldığı tarihte, davalarının sonucu hakkında kamuya açık bir bilgi mevcut değildi. Onlarca kişi daha protestolar nedeniyle ölüm cezası öngören suçlardan soruşturuluyor. 

Yukarıda anılan kişiler ülkenin çeşitli şehirlerinde Devrim Mahkemeleri’nde ve/veya ceza mahkemelerinde hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalarla karşı karşıya kaldı. İhlal edilen hakları arasında yeterli savunma ve kendi seçtikleri avukatlara erişim hakkı, masumiyet karinesi, susma hakkı, tutukluluk durumlarının hukukiliğine anlamlı bir itirazda bulunma ve kamuya açık duruşmalarda adil yargılanma hakkı yer alıyordu.  Uluslararası Af Örgütü, yukarıda isimleri belirtilen dokuz kişinin dayak, kırbaçlama, elektrik şoku, baş aşağı asma, cinsel şiddet ve tıbbi yardımdan kasten yoksun bırakma yoluyla işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldığını belgeledi. Yetkililer işkence altında alınan “itirafları” kullandı ve bunların bazıları, kişilerin mahkumiyetine delil olarak gösterilmek üzere duruşmalardan önce devlet medyasında yayınlandı. 

Sizi, tüm mahkumiyet kararlarını ve ölüm cezalarını acilen bozmaya, başka ölüm cezaları vermekten kaçınmaya ve tanımlı bir suçla suçlanan herkesin uluslararası adil yargılama standartlarını karşılayan davalarda, ölüm cezasına başvurulmadan yargılanmasını sağlamaya çağırıyorum. İnsan haklarını barışçıl biçimde kullandıkları için gözaltına alınan herkes serbest bırakılmalıdır. Sizi, gözaltındaki kişilerin ailelerine ve kendi seçtikleri avukatlara erişimini sağlamaya, onları işkence ve diğer türde kötü muameleye karşı korumaya ve işkence iddialarını soruşturarak sorumluluğu tespit edilen herkesi adil yargılanmak üzere adalet önüne çıkarmaya ve büyükelçiliklerden bağımsız gözlemcilerin protestolarla bağlantılı ölüm cezası davalarına erişimine izin vermeye çağırıyorum. Son olarak, sizi, ölüm cezasını tamamen kaldırmak amacıyla acilen infazların ertelenmesi yasasını çıkarmaya davet ediyorum. 

Saygılarımla, 


  • İran'da şimdiye kadar en az 7 protestocu adil olmayan yargılamaların ardından infaz edildi.
  • Gözaltına alınanlar kırbaçlama, elektrik şoku verme, ölüm tehdidi ve cinsel şiddeti içeren işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldı

İran’da en az yedi kişi ülke çapındaki protestolarla bağlantılı olarak ölüm cezasına mahkum edildi, onlarcası ise ölüm cezasına çarptırılma riski altında. Yetkililer bu kişilerin adil yargılanma haklarını ihlal etti ve birçoğunu kırbaçlama, elektrik şoku verme, ölüm tehdidi ve cinsel şiddeti içeren işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bıraktı. Nisan ayı sonunda artan infazların ardından yetkililer 19 Mayıs’ta, haksız yere ölüm cezası verilen ve işkence yapılan Mecid Kazımi, Said Yakubi ve Salih Mirhaşimi’yi keyfi olarak infaz etti. İran’a infazları durdurma çağrısında bulunmak için imzacı ol! 

Ülke genelindeki protestolarla bağlantılı olarak ölüme mahkum edilen kişilerin yargılandığı davaların anlamlı yargı süreçleriyle hiçbir ilgisi yok. Yetkililer, iddianame hazırlamak ve mahkumiyet kararı vermek için işkence altında alınan “itirafları” ve uluslararası hukuk ve standartlara aykırı şekilde elde edilen diğer delilleri kullandı. Yetkililer, ölüm cezası öngören suçlardan yargılanan kişileri soruşturma ve yargılama aşamasında kendi seçtikleri avukatlara erişim hakkından da yoksun bıraktı ve bağımsız olarak atanan avukatların mahkemede müvekkillerini savunmasını ve dava dosyalarına erişimini engelledi. Devlet medyasının infaz riski altında bulunan insanların zorla elde edilen “itiraflarını” duruşma öncesinde yayınlamasıyla masumiyet karinesi de defalarca ihlal edildi. Davaların hızla sonuçlandırılması neticesinde bazı kişiler davaları başladıktan sonra sadece birkaç gün içinde hüküm giydi.  

Davalar ülkenin dört bir yanında görüldü. Muhammed Borogani ve Mahand Sadrat (Sedarat) Madani Elburz eyaletinde; Mecid Kazımi, Salih Mirhaişimi ve Said Yakubi İsfahan eyaletinde; Mücahid (Abbas) Kurkur Huzistan eyaletinde; İbrahim Narui, Mansur Dahmarde, Kambiz Harut, Şuayib Mir Beluczehi Rigi, Mansur Hut ve Nizamuldin Hut Sistan ve Belucistan eyaletinde; Manuşehr Mehman Navaz, Muhammed Gobadlu, Said Şirazi, Ebulfazl Mehri Hüseyin Hacilu ve Muhsin Rezazade Garagolu ise Tahran eyaletinde yargılandı. En az yedi kişi, kasten öldürme içermeyen suçlarda ölüm cezasına başvurmayı yasaklayan uluslararası hukuk kuralı ihlal edilerek, vandallık, kamu mülküne ve özel mülke zarar verme ve kundaklama gibi suçlardan ölüme mahkum edildi. 

Uluslararası Af Örgütü, ölüm cezasına mahkum edilen altı kişiye onlardan zorla “itiraf” almak için işkence ve diğer türde kötü muamele uygulandığını belgeledi. Bunlar, İbrahim Narui, Kambiz Harut, Mansur Dahmarde, Muhammed Gobadlu, Mücahid (Abbas) Kurkur ve Şuayib Mir Beluczehi Rigi’dir. Konu hakkında bilgisi olan kaynakların aktardığına göre sorgu memurları, 2022 sonunda “yozlaşmayı yaymak” suçundan mahkum edilen İbrahim Narui’ye yazılı olarak ve kamera önünde zorla “suçunu itiraf” ettirmek için cinsel organlarına iğne batırmak gibi yöntemlerle işkence ve diğer türde kötü muamele uyguladı. Bilgi sahibi bir kaynak, Uluslararası Af Örgütü’ne, “yozlaşmayı yaymak” suçundan mahkumiyeti ve ölüm cezası Aralık 2022’de Yüksek Mahkeme tarafından onanan Muhammed Gobadlu’nun yetkililer tarafından defalarca dövüldüğünü ve bipolar ilaçlarının verilmediğini bildirdi. Adli tıp raporu, Gobadlu’nun tutukluluk sürecinde vücudunda ezilme ve yaralanmalar oluştuğunu doğruluyor. 

Bugüne kadar, yetkililer en az yedi kişiyi protestolar nedeniyle, işkence iddialarıyla anılan ve hiçbir şekilde adil olmayan yargılamaların ardından keyfi olarak infaz etti. 19 Mayıs 2023’te İran yetkilileri, Aralık 2022 ve Ocak 2023’te davaları başlayan Mecid Kazımi, Salih Mirhaşimi ve Said Yakubi’yi infaz etti. Üç kişi, muğlak ifadeler içeren ve aşırı geniş kapsamlı olan “Allah’a düşmanlık” suçundan ölüm cezasına çarptırılmıştı. Suçlama, bu kişilerin, üç güvenlik gücü üyesinin öldüğü olayda ateşli silah kullandıkları yönünde işkence altında verdikleri “itiraflardan” kaynaklanan iddialara dayanıyordu. Buna rağmen, bu ölümlerden ötürü cinayetle suçlanmadılar ve bu suçtan hüküm giymediler. 10 Mayıs’ta yetkililer, adli yargılama ihlalleri, usul yönünden önemli hatalar, kanıt eksikliği ve soruşturulmayan işkence iddialarının varlığına rağmen Yüksek Mahkeme’nin cezaları onadığını açıkladı. Uluslararası Af Örgütü Kazımi, Mirhaşimi ve Yakubi’nin zorla kaybedildikleri sürede işkence gördükleri ve kendilerine yüklenen suçları kabul etmeye zorlandıkları yönünde bilgiler edindi. Sorgu memurları Mecid Kazımi’yi baş aşağı asarak ona erkek kardeşine işkence uyguladıkları bir video izletti ve defalarca sahte infaza maruz bıraktı. 

Halk ayaklanmasının başladığı Eylül 2022’den bu yana yetkililer binlerce kişiyi gözaltına aldı ve haklarında iddianame hazırladı. Bu durum, daha fazla kişiye ölüm cezası verilebileceği kaygılarına yol açıyor. Uluslararası Af Örgütü, yukarıda isimleri belirtilen kişilere ek olarak, tutuklu bulunan ve ölüm cezası öngören suçlarla karşı karşıya olan diğer 16 kişinin de isimlerini doğruladı. Bunlar, Tumac Salihi, Ferzad (Farzin) Tahazade, Ferhad Tahazade, Kervan Şahipervane, Rıza İslamdust, Şehram Maruf-Mola, Puriya Cevahiri, Haşmetullah Tabarzadi, Behman Behmani, Muhsin Ahmedpur, Behruz Salahşur, Resul Badagi, vahid Abbasi, Rıza Arabpur, Sadık Kasımi ve İsmail Musavi Nazari’dir. 

Nisan 2023 sonundan beri, İran yetkilileri korkutucu bir biçimde onlarca kişiyi art arda infaz ederek, toplumda korku yaymak ve yetkililere ve rejime karşı devam eden direniş eylemlerini bastırmak için ölüm cezasının bir baskı aracı olarak kullanımını artırıyor.