Çin: Gecikmeli BM raporu, Sincan’da insanlığa karşı işlenen suçlardan hesap sorulması için başlangıç olmalı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde işlenen ciddi insan hakları ihlallerine dair uzun zamandır beklenen raporu yayımlandı.

Uzun bir gecikmenin ardından yayınlanan rapor hakkında açıklamlarda bulunan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard şunları kaydetti:

“Bu 46 sayfalık rapor, Sincan’da meydana gelen insan hakları ihlallerinin boyutlarını ve ağırlığını açıkça ortaya koyuyor. Uluslararası Af Örgütü daha önce bu ihlallerin insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına girdiği sonucuna varmıştı. Çin hükümetinin BM’ye bunu gizlemesi yönünde baskı yapmak için çok uğraştığına kuşku yok.”

"Rapor, Uluslararası Af Örgütü ve diğer güvenilir örgütlerin, işkence ve diğer türde kötü muamele örüntülerinin yanı sıra cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olaylarını belgeleyen raporlarını yansıtıyor."

Agnès Callamard
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri

“Bu raporun yayımlanma sürecindeki mazur görülemeyecek gecikme BMİHYK’nın siciline gölge düşürdü; ancak bu, raporun önemini azaltmamalı. Rapor, Uluslararası Af Örgütü ve diğer güvenilir örgütlerin, işkence ve diğer türde kötü muamele örüntülerinin yanı sıra cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olaylarını belgeleyen raporlarını yansıtıyor. Kritik öneme sahip bir bulgu ile rapor, “Uygur ve çoğunluğu Müslüman diğer grupların mensuplarına yönelik keyfi ve ayrımcı gözaltının boyutları… insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına girebilir” tespitinde bulunuyor.”

“BMİHYK nihayet bulgularını kamuoyuyla paylaştığına göre, BM İnsan Hakları Konseyi’nin Sincan’da uluslararası hukuka karşı işlenen suçları ve diğer ciddi insan hakları ihlallerini soruşturmak üzere bağımsız bir uluslararası mekanizma kurmasının zamanı geldi. Tüm üye devletlerin, raporu istişare etme ve soruşturma mekanizması kurma tekliflerini desteklemek konusunda ahlaki bir yükümlülüğü var; aksi halde, tarihin yanlış tarafında yer almış olacaklar. Çin hükümetinin insanlığa karşı işlediği suçlardan hesap sorulmalı. Sorumluluk taşıdığı düşünülen kişilerin tespiti ve nihai olarak yargılanması buna dahildir.”

"Tüm üye devletlerin, raporu istişare etme ve soruşturma mekanizması kurma tekliflerini desteklemek konusunda ahlaki bir yükümlülüğü var; aksi halde, tarihin yanlış tarafında yer almış olacaklar. Çin hükümetinin insanlığa karşı işlediği suçlardan hesap sorulmalı."

Agnès Callamard

“Pekin’in Sincan’daki insan hakları krizini devamlı inkar etmesi, bölgede süregelen insanlığa karşı işlenen suçlar ve diğer insan hakları ihlallerine ilişkin kanıtların bu raporla daha da net bir biçimde kabul edilmesiyle birlikte tamamen anlamsızlaştı” diyen Callamard, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Çin yetkilileri kamplarda ve cezaevlerinde keyfi olarak alıkonulan herkesi derhal serbest bırakmalı, Sincan’da Uygurlara, Kazaklara ve çoğunluğu Müslüman diğer gruplara yönelik zulme son vermeli ve bağımsız insan hakları gözlemcileri ve araştırmacılarının bölgeye gerçek anlamda eksiksiz erişimine acilen izin vermelidir.”

Arka Plan

BMİHYK’nin Sincan hakkındaki değerlendirmesi, Yüksek Komiser Bachelet’nin BM İnsan Hakları Konseyi’ne Eylül 2021’de raporun “tamamlanma aşamasında olduğunu” bildirmesinden neredeyse bir yıl sonra yayımlandı.

Bachelet Mayıs 2022’de Çin’e, Sincan’ı da içeren bir ziyaret gerçekleştirdi; ancak bu ziyaret sırasında, ülkedeki ciddi insan hakları ihlallerine değinmedi. Gezisinin sonunda yaptığı açıklama, bölgede hesap verebilirliği artırma çabalarını baltaladı ve daha ziyade, Çin hükümetinin son derece öngörülebilir propagandasına inanmış gibi bir izlenim verdi.

Bachelet daha sonra, Sincan’da bulunduğu süre boyunca yanında devamlı devlet görevlilerinin olduğunu ve gözaltındaki herhangi bir Uygur veya aile üyeleriyle görüşemediğini kabul etti.

Geçen ay basına sızan haberlerde, Bachelet’ye yazılan bir taslak mektupta Çin yetkililerinin, Yüksek Komiseri, Komiserliğin Sincan hakkındaki değerlendirmesini “yayınlamamaya” çağırdığı bildirildi.

İkinci dönem görev yapmamaya karar vermesinin ardından, Michelle Bachelet’nin görev süresi 31 Ağustos 2022’de doldu.

2017’den beri Çin’in, Sincan’daki Uygulara, Kazaklara ve ağırlıklı olarak Müslüman olan diğer etnik azınlıklara karşı, terörle mücadele kisvesi altında yaptığı baskılar kapsamlı bir biçimde belgeleniyor. 2021’de, Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı ayrıntılı bir rapor, Çin yetkilileri tarafından devlet eliyle yürütülen sistematik toplu hapsetme, işkence ve zulmün, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına girdiğini gösterdi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Birbirlerinden koparılan Uygur ailelerin kabusu başlıklı kampanyası bugüne kadar, Sincan’daki gözaltı kampları ve cezaevlerinde keyfi olarak alıkonulan ve sayıları belki de bir milyon veya daha fazlasını bulan kişiler arasından 120 kişinin durumuna yer verdi.