Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne hukuka aykırı kısıtlamalar getirilmemeli
Türkiye’de Onur Yürüyüşleri dönemi Pazar günü yapılacak Ankara Onur Yürüyüşü ve İstanbul Trans Onur Yürüyüşü ile bu hafta sonu başlıyor. Konu hakkında bugün bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerinin Onur Yürüyüşleri’ne ve etkinliklerine hukuka aykırı kısıtlamalar getirmekten kaçınması ve barışçıl toplanmalara olanak sağlama ve bunları koruma görevini yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Direktör Yardımcısı Dinushika Dissanayake şunları ifade etti: “On yılı aşkın süredir, valiliklerin Onur Haftası etkinliklerini ve yürüyüşlerini yasaklaması ve polisin barışçıl katılımcılara karşı hukuka aykırı güç kullanmasıyla Türkiye’nin çeşitli illerinde LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri hukuka aykırı ve sistematik olarak engelleniyor.”
“Bu yıl bu durum değişmeli. Ülke genelinde insanlar Onur Yürüyüşü’nü kutlarken, Türkiye yetkilileri barışçıl protestolara genel yasaklar getirmekten kaçınmalıdır. Bunlar, barışçıl toplanma hakkına yönelik orantısız kısıtlamalardır. Onun yerine, yetkililer LGBTİ+’ların ve müttefiklerinin ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarından şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmadan yararlanabilmelerini sağlamak için kolaylaştırıcı bir yaklaşım benimsemelidir.”
Arka Plan
2015 yılından bu yana, Türkiye yetkilileri LGBTİ+’lara karşı devamlı ayrımcılık yapmakta ve şiddet kullanmakta, Onur Yürüyüşleri’ni hukuka aykırı ve sistematik olarak engellemektedir. Hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hem de Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ve Avrupa insan hakları standartları gibi uluslararası hukuk kapsamında korunan barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü hakkının ve ayrımcılık yasağının ihlal edilmesi de buna dahildir.
Yetkililer, barışçıl protestolara ve piknikler ve film gösterimleri gibi diğer LGBTİ+ etkinliklerine genel yasaklar getiriyor ve kolluk görevlileri tarafından gereksiz ve keyfi olarak güç kullanılıyor.
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu kapsamındaki yetkiler rutin bir şekilde, Türkiye’nin insan hakları yükümlülüklerine aykırı olan bu yasakları haklı göstermek için kullanılmaktadır. Onlarca kişi gözaltına alındı ve çoğu, daha en başından açılmaması gereken davalarda temelsiz suçlamalarla yargılandı.
Üst düzey kamu görevlileri, toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargıları kalıcı hale getiren ve homofobiyi ve transfobiyi kurumsallaştıran ayrımcı söylemlerde bulunmaktadır.
19 Haziran itibariyle, İstanbul, Ankara ve İzmir’de Onur Yürüyüşleri’ne yönelik kamuoyuna duyurulan bir yasaklama kararı bulunmuyor. Ancak son yıllarda yetkililer, yasaklama kararlarını son dakikada, düzenleme komitelerinin yürüyüşlerden veya planlanan diğer etkinlikler önce bu kararlara itiraz etmelerine yeterli zaman tanımadan çıkarmaktadır. Yetkililer aynı zamanda kolluk görevlilerine LGBTİ+’ların toplanmasını engellemeleri talimatı vererek ve haklarını kullanan protestoculara karşı diğer cezalandırıcı uygulamalara başvurarak barışçıl protestoları gitgide daha fazla fiilen yasaklamaktadır.
Gelecek günlerde yapılması planlanan LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri:
22 Haziran - İstanbul Trans Onur Yürüyüşü ve Ankara Onur Yürüyüşü
29 Haziran - İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü
22-29 Haziran - İzmir LGBTİ+ Onur Haftası
Uluslararası Af Örgütü 12 Haziran’da “Onur Yürüyüşleri’nin gerçekleştirilmesine izin verilmeli!” talebiyle bir acil eylem başlattı.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Mart ayında polisin protestoculara karşı hukuka aykırı güç kullanımı işkence kapsamına girebilir
- ABD’nin ani dış yardım kesintileri küresel çapta insan haklarını tehdit eden yıkıcı sonuçlara yol açabilir
- Türkiye: Cumartesi Anneleri’nin hakikat ve adalet mücadelesi 30. yılında
- AB/İsrail: AB’nin İsrail’le ilişkilerini gözden geçirmesi olumlu ama feci geç bir adım
- Suriye: İslam Devleti’nin yenilgisinin ardından on binlerce kişinin alıkonulduğu hukuksuz gözaltı sistemi acilen sonlandırılmalı
- Türkiye’de siyasi katılım hakkı, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına yönelik müdahalelere ilişkin Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı António Costa’ya hitaben açık mektup
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İki aydır süren acımasız ve insanlık dışı kuşatma, İsrail’in Gazze’deki soykırım niyetinin bir başka kanıtıdır