Türkiye: Avrupa Konseyi ödülü Osman Kavala’nın unutulmadığını gösteriyor
“Bugünkü ödül, Yargıtay’ın bu süregelen haksızlığa son vermeye yönelik çok önemli bir fırsatı kaçırmasından sadece 10 gün sonra verilmesi nedeniyle özellikle dokunaklıdır. Mahkemenin Osman Kavala’nın temyiz talebini reddetmesi, savcılık makamının Kavala’ya yöneltilen temelsiz suçlamaları kanıtlayacak delil sunmakta defalarca başarısız olduğu düşünüldüğünde akla mantığa sığmıyor. Türkiye yargısı kaygı verici biçimde bu siyasi güdümlü zulme imkan tanıdı.”
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 2023 Vaclav Havel Ödülü’nü düşünce mahkumu Osman Kavala’ya vermesi üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Yardımcısı Dinushika Dissanayake şunları kaydetti:
“Osman Kavala’nın bu en üst düzey insan hakları ödülüne layık görülmesini kutluyoruz ancak ödülü bizzat almak üzere Strazburg’da olamaması üzücüdür. Kavala neredeyse altı yıldır tutuklu, Türkiye’de siyasi güdümlü olarak şartlı tahliye imkanı olmaksızın verilen ömür boyu hapis cezasıyla cezaevinde tutuluyor.”
“Bugünkü ödül, Yargıtay’ın bu süregelen haksızlığa son vermeye yönelik çok önemli bir fırsatı kaçırmasından sadece 10 gün sonra verilmesi nedeniyle özellikle dokunaklıdır. Mahkemenin Osman Kavala’nın temyiz talebini reddetmesi, savcılık makamının Kavala’ya yöneltilen temelsiz suçlamaları kanıtlayacak delil sunmakta defalarca başarısız olduğu düşünüldüğünde akla mantığa sığmıyor. Türkiye yargısı kaygı verici biçimde bu siyasi güdümlü zulme imkan tanıdı.”
“Bu ödülün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iki kez Osman Kavala’nın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmettiği ve derhal serbest bırakılmasını istediği Strazburg’da verilmesi de ayrıca önemli” diyen Dinushika Dissanayake sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Türkiye yetkilileri eleştirel sesleri susturmak için ölçüsüz taktikler kullansa da bugünkü ödül Osman Kavala’nın gözden ırak olsa da gönülden ırak olmadığını ve serbest bırakılması yönündeki talebin gitgide daha görünür hale geldiğini gösteriyor.”
Arka Plan
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın AİHM kararları doğrultusunda serbest bırakılması için defalarca çağrı yaptı. Türkiye hukuki bağlayıcılığı olan kararı göz ardı ederek Kavala’yı serbest bırakmayı reddediyor. Bu nedenle dava yeniden AİHM’e taşındı ve Türkiye hakkında, nadiren başvurulan ihlal prosedürü başlatıldı ve böylece ihlaller doğrulanmış oldu.
Ödül için kısa listeye kalan diğer iki insan hakları aktivisti Ukrayna’dan Yevgeni Zakharov ve Polonya’dan Uluslararası Af Örgütü’nün birkaç yıldır hakkında kampanya yürüttüğü Justina Vidrzinska’ydı.
Basın Açıklamaları
- Türkiye: İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarına yönelik hukuka aykırı yasaklar kaldırılmalı
- Gazze: Bağımsız insan hakları araştırmacılarının toplu mezar alanlarına erişimine acilen izin verilmeli
- Yıllık raporumuz, devletlerin ve şirketlerin kural ihlalleri devam ederken uluslararası hukuk adına bir dönüm noktasında olduğumuzu hatırlatıyor
- Suriye: İslam Devleti'nin yenilgiye uğratılmasının ardından alıkonulan kişilere yönelik toplu öldürme, işkence ve diğer ihlaller
- Önde gelen 250 insani yardım ve insan hakları örgütü, İsrail’e ve Filistinli silahlı gruplara silah transferine son verilmesini istedi
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Gazze’de açlık başlarken ateşkes ve bölgeye daha fazla yardım rotası acilen gerekli
- İran aralıksız baskılar ve ‘uyuşturucuyla mücadele’ kapsamında 853 kişiyi infaz etti, bu son sekiz yıldaki en yüksek sayı
- Türkiye: Yetkililer barışçıl protestolara yönelik yasakları kaldırmalı ve protestocuların maruz kaldığı kötü muamele ve aşırı güç kullanımı iddialarını soruşturmalı