İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Tüm barış teklifleri insan haklarına saygıyı ve İsrail’in hukuksuz işgaline, apartheid sistemine ve Gazze’deki soykırıma son vermeyi esas almalıdır
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, Trump yönetiminin Gazze’deki çatışmaya son vermek için sunduğu plana ilişkin açıklamasında şunları kaydetti:
“En acil öncelik, İsrail’in Gazze’deki soykırımına son verilmesi ve tüm sivil rehinelerin serbest bırakılmasıdır. Kalıcı barışı sağlamayı hedefleyen her türlü girişim uluslararası hukuka dayanmalı, İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nda ve İsrail’deki herkesin insan haklarını korumalı ve İsrail’in hukuksuz işgalini ve apartheid sistemini acilen sonlandırmaya odaklanmalıdır.
Derhal atılacak ilk adımlar kalıcı bir ateşkes, hayat kurtarıcı yardımların güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması için İsrail’in hukuksuz ablukasının koşulsuz kaldırılması, Hamas ve diğer silahlı grupların tuttuğu rehineler ile İsrail’in hukuka aykırı olarak cezaevlerinde tuttuğu tutukluların koşulsuz serbest bırakılması olmalıdır.
Çatışmanın tarafları herhangi bir barış planı üzerinde uzlaşma sağlasın veya sağlamasın, devletler derhal, zaman kaybetmeksizin harekete geçmeli, ateşkes sağlamalı, rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına almalı ve insani yardım malzemelerine engelsiz erişimi mümkün kılmalıdır.
İnsani yardımların ulaştırılması ve İsrail’in Gazze’deki soykırımına son verilmesi, bu planın öngördüğü gibi herhangi bir şarta veya Hamas’ın teklifi kabul edip etmemesine bağlanamaz. 65 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğü doğrulandı, yüz binlerce Filistinli yaralandı ve Gazze’de Filistinliler hâlâ yaklaşık iki yıldır devam eden yerinden etme, tahribat ve açlığın korkunç etkileri altındalar. Anlaşma olsun veya olmasın, İsrail tarafından tasarlanan ve ABD desteğiyle önü açılan bu felakete artık son verilmelidir.
Benzer şekilde, sivil rehinelerin ve keyfi olarak cezaevlerinde tutulan Filistinlilerin serbest bırakılmaları da koşulsuz olmalıdır. İsrail de Hamas da ölen kişilerin cenazelerini yakınlarından esirgemek gibi hukuksuz bir uygulamaya son vermelidir.”
“Olası herhangi bir anlaşmanın soykırım, savaş suçları veya insanlığa karşı işlenen suçlara maruz bırakılan insanlar için adaleti tesis etmesi hayati önem taşıyor. İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndakiler de dahil dünyadaki tüm tecrübeler, cezasızlığın çatışmaları ve başka katliamları beslediğini göstermiştir. Tüm devletler, uluslararası hukuk uyarınca, uluslararası hukuk suçlarından sorumlu olanlardan hesap sorma yükümlülüklerini yerine getirmelidir” diyen Callamard, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Adalet ve barış, birbirini dışlayan olgular olamaz. Apartheid ve işgal, Filistinlilerin yaşadığı dehşetin temelinde yatan sebeplerdir ve bu hakikati kabul etmeyen tüm planlar bilfiil daha fazla ihlalin reçetesini önceden yazmaktadır.”
Eylül 2024’te BM Genel Kurulu, İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nın Temmuz 2024 tarihli kararı doğrultusunda bir yıl içinde Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze dahil İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndan çekilmesini talep eden bir karar çıkardı. Olası herhangi bir barış planı bu kararı esas almalı ve uygulanmasına olanak tanımalıdır. Kararı boşa çıkaracak veya uygulanmasını imkânsız kılacak hükümler içermemelidir.
Filistinlilerin Gazze’den zorla çıkarılmasının mutlak surette reddedilmesi çok önemli; ancak bu, İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nın tamamını kapsamalı ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı dahilindeki zorla nakilleri de içermelidir. İsrail bir güvenlik şeridine sahip olmak istiyorsa, bunu yapmak için İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nı kullanmamalıdır. Ayrıca İsrail, İşgal Altındaki Filistin Toprağı’na kimin dönüp kimin dönemeyeceğini kontrol etmekten de vazgeçmelidir.
İlaveten, nihai bir anlaşma, Filistinlilerin İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nın geleceğini, yönetimini ve geri dönüş hakkı da dahil haklarının kullanımını ilgilendiren tüm kararlara tam ve anlamlı katılımını güvence altına almalıdır.
İsrail’in Gazze’deki soykırımını haklı göstermek için Hamas’ı yok etme iddiasını kullandığı göz önüne alındığında, Uluslararası Af Örgütü, Başkan Trump’ın, Hamas’ın bu planı kabul etmemesi halinde İsrail’in Hamas’ı yok etmesine yönetiminin “tam destek” vereceğini açıklamasını kaygıyla karşılamaktadır. Soykırım, savaş yürütmenin bir yolu olamaz ve olmamalıdır. Hamas’ın bu teklifi reddetmesi halinde de İsrail ve ABD, tıpkı Hamas gibi, uluslararası hukuk uyarınca yükümlülük altında olmaya devam edecektir; dolayısıyla sivilleri hedef alan eylemlere katılmamalı ve hayat kurtarıcı yardımların sivillere ulaşmasını engellememelidirler.
Uluslararası Af Örgütü, tüm devletleri, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye odaklanmaya çağırmaktadır. Hükümetler, tercihli eylemsizliklerine ve İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerine etkin veya örtük desteklerine son vermelidir. İsrail’in hukuksuz işgaline, apartheid sistemine ve Gazze’deki soykırımına katkı sağlayan veya bunları devam ettiren silah transferleri ya da ekonomik işbirliği de dahil tüm işbirliği türlerini durdurmakta kararlılık göstermelidirler.
Basın Açıklamaları
- Küresel: FIFA ve UEFA’yı İsrail Futbol Federasyonu’nun üyeliğini askıya almaya çağırıyoruz
- Pazarlık kozu değiller: Acilen ateşkes yapılmalı ve rehineler derhal serbest bırakılmalı
- Türkiye: Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne yönelik yargısal tacizlere son verilmeli
- Lübnan: İsrail’in Lübnan’daki saldırılarını artırmasının üzerinden bir yıl geçti, savaş suçlarına maruz kalanlar hâlâ adalet ve tazminat bekliyor
- Küresel: İsrail’in soykırımını, işgalini ve apartheid sistemini kolaylaştıran küresel ekonomi politikle yüzleşilmeli
- Birleşik Krallık: Terörle suçlanan Filistin yanlısı protestocular ilk duruşmada suçlamaları reddetti
- Türkiye: İfade ve toplanma özgürlüğüne yönelik baskılar, polis şiddetinin endişe verici sistematik eğilimini ortaya koyuyor