Brezilya: Uluslararası Af Örgütü, aşırılık yanlısı grupların kamu binalarına yönelik saldırılarını ve işgalini kınadı

Brezilya'da Ekim ayında yapılan başkanlık seçimleri ardından tansiyon düşmedi ve başkent Brasília'da Kongre ve Yüksek Mahkeme baskına uğradı, Başkanlık Sarayı kuşatıldı.

Uluslararası Af Örgütü, Brezilya’da ilgili makamları, 8 Ocak Pazar günü meydana gelen olayların gerektiği gibi kovuşturulması ve yaptırıma tabi tutulması için hızlı, tarafsız ve etkili soruşturmalar yürütmeye çağırdı. Kamu binalarına yönelik saldırılar ve işgal, belgelere zarar verilmesi, olayları haber yapan gazetecilere ve güvenlik görevlilerine dönük saldırılar, soruşturma konuları arasında sıralandı.

Uluslararası Af Örgütü açıklamasında, “Basın mensuplarının ekipman ve kameralarına zarar verme ve el koyma girişimleri, ifade ve basın özgürlüğü hakkının ciddi ihlalini oluşturmaktadır.” denildi.

Uluslararası Af Örgütü, Devlet Başkanı Luis Inacio Lula da Silva tarafından, Federal Bölge’de kamu güvenliğiyle ilgili olarak istenen federal müdahaleyi takip edeceğini duyurdu. Af Örgütü, “Yetkililerin Ulusal Kongre, Planalto Sarayı ve Federal Yüksek Mahkeme dahil olmak üzere yasama, yürütme ve yargı gücü binalarının yer aldığı Praça dos Três Poderes’in (Üç Erk Meydanı) derhal ve tamamen tahliye edilmesini sağlaması hayati önem taşımaktadır. Hükümetin üç kanadının kurumlarını temsil eden kamu binalarına yönelik hasar, ehil heyetler tarafından soruşturulmalıdır.” açıklamasında bulundu. Açıklamada sorumluların, uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak yargılanması ve cezalandırılmalısı gerektiği vurgulandı.

Brasilia’da gerçekleştirilen şey barışçıl protesto değil, işgaldir

Uluslararası Af Örgütü, Brezilya devletinin insan haklarını güvence altına alma yükümlülüğünü hatırlatarak, “Yetkililer, siyasi protestolara karşılık vermeye hazır olmalıdır. Bu da orantılı kurumsal tepkilerin kolaylaştırılması için istihbarat, planlama, önleme ve yüksek riskli senaryoları ve hakların kullanımını engellemeye çalışan grupları izleme faaliyetlerini zorunlu kılar. Uluslararası insan hakları standartları örneğin ayrımcılık, düşmanlık ve şiddeti tahrik ettiği durumlar dahil belirli durumlarda protestoların dağıtılmasına izin vermektedir. Bugün Brasilia’da gerçekleştirilen işgal, barışçıl protestolarla ilgili uluslararası standartları karşılamamaktadır.” dedi.

"Brasilia’da gerçekleştirilen işgal, barışçıl protestolarla ilgili uluslararası standartları karşılamamaktadır.”

Af Örgütü’nden yapılan açıklama şöyle devam etti: 8 Ocak 2023 Pazar günü, 2022’deki Başkanlık seçimlerinin sonuçlarına karşı çıkan sivil gruplardan en az 3 bin 900 protestocu Brasilia’da Ulusal Kongre binasını, Planalto Sarayı’nı ve Federal Yüksek Mahkeme’nin genel merkezini işgal etti. 7 Ocak Cumartesi günü sabah erken saatlerde, protestocuları taşıyan 100’den fazla otobüsün Brasilia’ya ulaşması zaten endişe yaratmıştı. Bunun üzerine Adalet ve Kamu Güvenliği Bakanı, bölgede güvenliğin sağlanması için Ulusal Polis Gücü’nün konuşlandırılmasına izin verdi. Federal Bölge hükümeti güvenliği tesis etmekte başarısız oldu ve şiddet içeren eylemleri ve aşırılık yanlısı gruplar tarafından duyurulduğu üzere kamu binalarının işgalini durdurmak için gerekli tedbirleri almadı.

Uluslararası Af Örgütü, başkanlık seçimlerinin ilk turundan bugüne, yalnızca seçim sürecinin sonuçlarına değil, devlet kurumlarının işleyişine de karşı çıkan örgütlü grupların şiddeti tırmandırmasını ve hukukun üstünlüğüne yönelik -bazı durumlarda silah kullanımını da içeren- tehditleri kaygıyla izlemektedir.

Federal Polis, Federal Cumhuriyet Savcılığı, Federal Bölge Başsavcılığı ve Federal Bölge Hükümeti gibi mercilerin saldırganları ve işgali finanse eden kişileri tespit edememesi ve bugünkü saldırıların önüne geçememesi kaygı vericidir.

Uluslararası Af Örgütü, Brezilya devletinden 8 Ocak 2023’te Brasilia’da meydana gelen işgale ve saldırılara yol açan koşullara ilişkin hızlı, tarafsız, ciddi ve etkili bir soruşturma yapılmasını sağlamasını talep etmektedir. Saldırganlar, olayları düzenleyen ve finanse eden kişiler ve bu saldırıların önüne geçmekte başarısız olan devlet kurumlarının ihmalleri dahil olmak üzere olaylarda sorumluluk taşıyan herkes tespit edilmeli, kovuşturulmalı ve yargılanmalıdır.