Afganistan: Taliban’ın Pençşir saldırıları toplu cezalandırma olarak nitelenen savaş suçunu oluşturuyor

  • Siviller işkenceye maruz bırakıldı ve hukuka aykırı olarak öldürüldü, alıkonulan kişiler yargısız infaz edildi. 
  • Yerel halkı korkutmak için keyfi şekilde toplu gözaltı ve tutuklamalar yapıldı.
  • Agnès Callamard: Taliban’ın süregelen baskıları binlerce kişiyi hedef alıyor.

Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı raporda, Taliban’ın Pençşir vilayetinde sivillere karşı toplu cezalandırma olarak nitelenen savaş suçunu işlediğini belirtti.

‘Oğulların Dağlarda’: Taliban’ın Pençşir’de Sivilleri Toplu Halde Cezalandırması başlıklı rapor, yargısız infaz, işkence, keyfi gözaltı ve tutuklamaları içeren ciddi uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk ihlallerini belgeliyor.

‘OĞULLARIN DAĞLARDA’: TALİBAN’IN PENÇŞİR’DE SİVİLLERİ TOPLU HALDE CEZALANDIRMASI

RAPURU OKU (EN)

Taliban’ın Ağustos 2021’de Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinin ardından, önceki Afgan hükümetine bağlı güvenlik güçleri üyeleri ekipman ve silahlarla Pençşir’e kaçtı ve Ulusal Direniş Cephesi’ne katıldı. Bunun üzerine Taliban yakaladığı savaşçılara misilleme yaptı ve Pençşir’de Taliban yönetimini kabullenip itaat etmeleri için sivil halkı hedef aldı.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “Taliban’ın Pençşir’de Ulusal Direniş Cephesi’yle bağlantılı oldukları şüphesiyle sivilleri hedef almak yönündeki acımasız taktiği yaygın perişanlığa ve korkuya sebep oluyor. Taliban’ın bu vilayette işlediği savaş suçları ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin listesi uzun: Yargısız infazlar, işkence, esir alma, hukuka aykırı alıkoyma ve sivillerin evlerinin yakılması… Bu eylemlerin her biri korkunçtur ve bir arada düşünüldüğünde toplu cezalandırma kapsamına girer” dedi. Callamard sözlerini şöyle sürdürdü:

“Taliban’ın açıkça korkutma ve cezalandırma amacı taşıyan süregelen baskıları binlerce kişiyi hedef alıyor. Pençşir’deki sivillerin kasten hedef alınmasına derhal son verilmeli.”

"Taliban’ın bu vilayette işlediği savaş suçları ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin listesi uzun: Yargısız infazlar, işkence, esir alma, hukuka aykırı alıkoyma ve sivillerin evlerinin yakılması… Bu eylemlerin her biri korkunçtur ve bir arada düşünüldüğünde toplu cezalandırma kapsamına girer.”

Agnès Callamard
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri

Taliban, devam eden baskıların bir parçası olarak köylerde tüm yetişkin erkekleri ve erkek çocukları keyfi olarak gözaltına aldı, herhangi bir suçlama olmadan alıkoydu ve fiziksel ve diğer türde şiddete maruz bıraktı. Ayrıca Afganistan genelinde gece sokağa çıkma yasağı ilan etti, sivillerin evlerine el koydu ve çobanların geleneksel otlatma arazilerine erişimini kısıtladı.

Taliban güçlerinin fiillerinin birçoğu başlı başına savaş suçudur; bununla birlikte, bu fiillerin bütünü, ayrıca sivil halka yönelik keyfi alıkoyma ve kısıtlamalar, toplu cezalandırma olarak nitelenen savaş suçunu da oluşturmaktadır.

Uluslararası Af Örgütü, Taliban yetkililerini belgelenen vakaları soruşturmaya ve gerektiğinde olağan sivil mahkemelerde adil yargılamalar yapmaya çağırıyor. Ancak Taliban, kendine bağlı güçlerin hiçbir üyesi hakkında soruşturma yapmaya veya bu kişilerden adil yargılama yoluyla hesap sormaya istekli ve ehil olmadığından Uluslararası Af Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi’ne yönelik, gelecekteki yargılamaların yanı sıra kamuya açık raporlama ve izlemeyi de içeren adalet süreçleri için kanıtları muhafaza etmeye odaklı bağımsız bir uluslararası hesap verebilirlik mekanizması kurma çağrısını yineliyor.

Toplu halde yargısız infazlar

Rapor, Ulusal Direniş Cephesi savaşçılarının Taliban tarafından toplu halde yargısız infaz edildiği birçok vakayı belgeliyor. Bir vakada en az altı (ve muhtemelen dokuz) kişi Eylül 2022’de, Dara ilçesindeki Poçava köyüne bağlı Darea Hazara bölgesi yakınlarında bir dağ yamacında infaz edildi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Kanıt İnceleme Laboratuvarı, infaz sürecinin belirli kısımlarını gösteren beş videoyu inceledi ve doğruladı. İlk video, Taliban üyelerinin dik bir dağ yamacında elleri arkadan bağlı altı erkeğin yanında yürüdüğünü gösteriyor. Görüşme yapılan kişiler, altı kişinin tamamının yakalanan Ulusal Direniş Cephesi savaşçıları olduğunu belirterek isimlerini sıraladı: Muhammed-u Din, İshak, Daniyar, Mudir Ahmed, Amir Hatam ve Muhammed Yar.

Diğer videolarda, alıkonulan kişilerin gözleri bağlı ve silahlı Taliban üyeleri onların arkasında yokuş yukarı konumlanmış olarak görülüyor. Videolar çok sayıda Taliban üyesinin 19 saniye boyunca ateş ederek beş erkeği öldürdüğünü ve bazılarının bedenlerinin yokuş aşağı yuvarlandığını gösteriyor. En az beş erkek sürgülü tüfekler ve tam otomatik kalaşnikof tüfekler kullanıyor ve bu da tam atış sayısını tespit etmeyi zorlaştırıyor.

Videolarda güneş ışığı ve gölgelerin yönüne bakıldığında infazların 05.30’daki gün doğumundan sonraki saatlerde gerçekleştirildiğini tahmin etmek mümkün. Beş kişinin vurularak öldürüldüğü kamerada net bir biçimde görülürken bir tanık, Uluslararası Af Örgütü’ne, toplamda dokuz kişinin toplu infazda öldürüldüğünü söyledi. Tanıklar daha sonra öldürülen diğer üç kişinin isimlerinin Feroz, Torabaz ve Şah Faysal olduğunu belirtti.

Hukuka aykırı alıkoyma, işkence ve diğer türde kötü muamele

En az üç vakada Taliban, Pençşir vilayetinin Bazarak ve Rokha bölgelerinde gözaltına aldığı sivilleri işkence yaparak öldürdü. Üç erkek, yazın hayvanların dağa salınmasına izin veren geleneksel kurallara göre çalışan çiftçi ve büyükbaş hayvan yetiştiricileriydi. Bunun için ayrılan alanlara erişebilmek için yerel Taliban yetkililerinden izin aldıklarını düşünüyorlardı.

Öldürülen kişilerden ikisi, Nur Muhammed ve Gülam İshan Dara bölgesinde yaşıyordu ve Ekim 2022’de hayvanlarını ararken Rokha’da işkence gördüler. Üçüncü kişi, Abdül Münir Amini Haziran 2022’de, yaşamını sürdürdüğü Bazarak’ta gözaltına alındı. Cansız bedenleri bulunduktan sonra çekilen videolar ve fotoğraflar sosyal medyada ve özel olarak Uluslararası Af Örgütü ile paylaşıldı. Uluslararası Af Örgütü’nün danıştığı adli patoloji uzmanının incelemesine göre üç beden de ağır fiziksel şiddet sonucu oluşması muhtemel yaralanmalar dahil işkence izleriyle doluydu.

Taliban aynı zamanda birçok kez sivil erkekleri ve erkek çocukları Ulusal Direniş Cephesi’yle bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle keyfi olarak gözaltına aldı ve alıkoydu. Bir seferde en az 200 kişi gözaltına alındı. Bu işlemlerin büyük bir kısmı Mayıs-Ağustos 2022 ayları arasında Dara, Abşar ve Kenç ilçelerinde, belirli mevkilerde köy genelinde yapılan toplu gözaltılar sırasında veya Taliban’ın, aile üyelerinin Ulusal Direniş Cephesi’ne katıldığını düşündüğü belirli evler hedef alınarak gerçekleştirildi.  

Savaşçıları teslim olmaya zorlamak için aile üyelerini alıkoymak esir alma kapsamına girer ve savaş suçudur. Bu kişiler Taliban tarafından saatler ile aylar arasında değişen sürelerle gözetim altında tutuldu.

Dara ilçesindeki bir vakada bir erkek, Ulusal Direniş Cephesi’ne katıldıklarından şüphelendiği için Taliban’ın Haziran 2022’de kendisini ve erkek kardeşlerini bulmak amacıyla köylerinde babalarını gözaltına aldığını ifade etti ve “[Taliban üyeleri] saat 13.00’te babamı aldı, onu camiye götürüp orada gözlerindeki bağı çözdüler. Bir şilteye oturmasını istediler ve ‘Oğulların nerede? Dağda oldukları söyleniyor’ gibi sözlerle sorgulamaya başladılar” dedi.

Ulusal Direniş Cephesi savaşçısı olduğundan şüphe edilen kişilerin aile üyelerinin gözaltına alınması, sivillerin toplu halde yakalanıp alıkonulması ve çobanların işkenceye maruz bırakılarak hukuksuzca öldürülmesi, Taliban’ın Pençşir’de sivillere karşı uyguladığı toplu cezalandırma politikasının diğer örnekleridir. Raporda belgelenen, Taliban’ın diğer sindirme taktikleri, sivil mülkleri yok etmeyi, bunlara uzun süre el koymayı ve sivillerin dolaşımını kısıtlamayı içeriyor.

Hesap sorulması şart

Afganistan halkı hem Ağustos 2021 öncesi hem de sonrasında uluslararası hukuk suçları ve diğer ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldı ve bunlardan çok sınırlı ölçüde hesap soruldu. Hesap verebilirlik adına ülke içinde güvenilir bir altyapının olmaması, bu tür suçlara ilişkin kanıtların kaybolma veya yok edilme riski altında olduğu anlamına geliyor.

Uluslararası Af Örgütü bir kez daha BM İnsan Hakları Konseyi’ni Afganistan için, durumu izlemek, kamuya açık bir biçimde raporlamak ve gelecekteki uluslararası adalet için kanıt toplamak ve saklamakla yetkili bağımsız bir uluslararası hesap verebilirlik mekanizması kurmaya çağırmaktadır. Uluslararası Af Örgütü aynı zamanda Afganistan’da insan haklarına ilişkin BM Özel Raportörü’nün görevine eksiksiz kaynak sağlanması ve BM üye devletleri ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bu kanıtları çatışmanın tüm tarafları hakkında kapsamlı soruşturmalar yürütmek için kullanması yönünde çağrı yapmaktadır.

“Pençşir’de katliamlarla karşı karşıya kalanlar ve hatta Taliban’ın Afganistan’da işlediği suçların tüm mağdurları cezasızlığa son verilmesini ve adalet, hakikat ve tazminat için net bir yol haritası sunulmasını hak ediyor” diyen Agnès Callamard sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Cezai sorumluluk taşıdığından şüphe edilen tüm kişilerden hesap sormak adına kanıt toplamaya ve kanıtları saklamaya odaklı bağımsız bir uluslararası hesap verebilirlik mekanizmasının kurulması şart.”

Metodoloji

Uluslararası Af Örgütü rapor için Pençşirli 29 kişiyle görüştü.  Tüm vakalarda görüşmeciler, Taliban tarafından misillemeye uğrama endişesiyle isimlerinin gizli tutulmasını istedi.

Uluslararası Af Örgütü, mevcut sosyal medya içerikleri üzerinde açık kaynaklı bir araştırma yürüttü ve bir kısmı internette dolaşan, bir kısmı ise tanıkların güvenli iletim yoluyla özel olarak gönderdiği 61 fotoğraf ve videoyu inceledi. Videoların çoğu muhtemelen bizzat Taliban üyelerince kaydedilmişti.

25 Mayıs 2023’te Uluslararası Af Örgütü Taliban’dan, raporda belgelenen vakalara resmi bir yanıt vermesini talep etti ancak raporun yayımlandığı tarih itibariyle yanıt almamıştı.