• Acil Eylem

Tehlike altındaki iki Gazzeli kadın korunmalı


İMZACI OLUN

Sosyal Kalkınma Bakanı

Sayın Bakan Hamad,

Size, Gazze Şeridi’ndeki Refah mülteci kampında yaşayan kız kardeşler Visam ve Fatima El Tavil hakkında yazıyorum. Filistin güvenlik güçlerince onlara şiddet uygulayan babalarının velayetine geri gönderilmelerinin ardından, 6 Ocak 2023’ten bu yana Visam ve Fatima’dan haber alınamıyor.

Uluslararası Af Örgütü belgeleri, fotoğrafları ve videoları inceledikten ve kız kardeşlerle ve aileyi tanıyan diğer kişilerle konuştuktan sonra Visam ve Fatima El Tavil’in evlerinde aylarca babaları tarafından ağır bir şiddetin farklı türlerine maruz bırakıldığını doğruladı. Bir seferinde 36 gün boyunca olmak üzere kilitli bir odada defalarca ve uzun süreli alıkoyma, sorguya çekme, dayak, ölüm tehditleri, daha fazla şiddet uygulama tehditleri ve devamlı korkutma buna dahildi. Eylül 2022’de kız kardeşler 6. katın penceresinden atlayarak evden kaçtı. Ev içi şiddete maruz bırakılan kadınlara ve kız çocuklara yönelik bir sığınağa kaçtıkları Eylül 2022’den sonra iki kız kardeşin babası kız kardeşleri tehdit etmek, polisin onları zor kullanarak geri getirmesini istemek ve onları karalamak ve itibarlarını lekelemek için Facebook sayfasını ve Refah mülteci kampında onu destekleyen tanıdıklarını kullandı. 30 Ağustos 2022’de kız kardeşler polise giderek karşılaştıkları ve kendilerini koruma aramak zorunda bırakan şiddetin ayrıntılarına yer veren bir şikayet dilekçesi sundu. Hükümetin yönetimindeki kadın sığınağının müdürünün de aralarında bulunduğu yetkililer kız kardeşlerin savcıyla görüşerek şikayetlerini iletmelerine engel oldu.

Hükümetiniz daha önce kadınların korunacağı yönünde teminatlar vermişti. Filistin yetkilileri, bu vakada olduğu gibi özellikle belirli risklerden haberdar oldukları durumlarda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet eylemlerini önlemeye çalışmak zorundadır.

Sizi, Visam ve Fatima El Tavil’in hayatta ve güvende olduğunu kanıtlarla göstermeye çağırıyorum. Filistin yetkilileri kız kardeşleri tüm şiddet biçimlerine karşı korumakla, emniyetlerini ve güvenliklerini sağlamakla ve nerede yaşayacaklarını seçme haklarına saygı göstermekle yükümlüdür. Tüm yasal işlemler, koruma ve destek tedbirleri ve şiddet gören ve şiddetten hayatta kalan kişilere yönelik hizmet birimleri kadınların özerkliğini gözetmeli ve güçlendirmelidir. Şiddet faillerini adalet önüne çıkarmak için hesap verebilirlik mekanizmaları devreye sokulmalı ve şiddete maruz bırakılan kişilerin kapsamlı hizmetlere etkili erişimi sağlanmalıdır. Visam ve Fatima El Tavil’i alıkoyan ve babalarına teslim eden güvenlik güçleri bu kadınları korumaktaki yetersizliklerinden ötürü soruşturulmalıdır.

Saygılarımla,


Gazze Şeridi’nde Filistin güvenlik güçlerinin kendilerine şiddet uygulayan babalarının velayetine dönmeye zorladığı iki Filistinli kadından 6 Ocak’tan beri haber alınamıyor. 24 yaşındaki Visam El Tavil ile kız kardeşi Fatima El Tavil babaları tarafından dayak, ölüm tehditleri ve silah zoruyla “sorguya çekmeyi” de içeren çeşitli biçimlerde şiddete maruz bırakıldı. Uluslararası Af Örgütü, Visam ve Fatima El Tavil’in hayatta ve güvende olduğunu gösteren kanıtlar ve Gazze yetkililerinden onlara toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet biçimlerine karşı acil koruma sağlamasını talep ediyor. Gazze Şeridi’ndeki yetkililer, Filistin hukuku ve uluslararası hukuk gereğince, kişilerin kadınlara ve kız çocuklara şiddet uygulamasını engellemek için gerekli özeni göstermek ve kadınları ve kız çocukları şiddete karşı korumak zorundadır.  

Visam El Tavil 24 Aralık 2022’de, raseef22.net adlı çevrimiçi haber sayfasında yayımlanan bir yazısında yaşadıklarını cesurca anlattı ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten hayatta kalan herkesle dayanışma içinde olduğunu ifade etti. 2022’nin son aylarında Visam ve Fatima, maruz bırakıldıkları şiddete kamuya açık olarak karşı çıkmakta olağanüstü bir cesaret göstererek sosyal medyada paylaşımlarda bulundu ve çektikleri eziyetin çarpıcı detaylarını basınla paylaştı. Babaları Facebook sayfasından onları tehdit eden iletiler paylaştığında bile susmayı reddettiler. Kız kardeşler yalnızca kendileri için değil, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kalan tüm kadınlar için seslerini yükselttiklerini belirtti.

İki kadın 25 Ekim 2022’de Refah sınır kapısı üzerinden Gazze’den çıkmaya çalıştı ancak yetkililer seyahat etmelerine izin verilmeyeceğini söyledi. O tarihten sonra defalarca seyahat izni almaya çalıştılar ancak haklarında yargı kararıyla çıkartılan herhangi bir seyahat yasağı olmamasına rağmen yetkililer her seferinde seyahat izinlerinin olmadığını söyledi.

İki kadın 12 Kasım 2022’de, yetkilileri “aile değerlerini yok etmekle” ve kızlarını kendisine teslim etmeyi “reddederek” sosyal normları çiğnemekle suçlayan babalarının aylarca süren baskılarının ardından sığınaktan çıkmaya zorlandı. Kızlarına özel mülküymüş gibi davranan babaları Facebook ve WhatsApp’ta yayımladığı çok sayıda videoda aynı mesajları yineledi.

İki kadın, Uluslararası Af Örgütü’ne, “psikolojik bir savaşa” maruz kaldıklarını hissettiklerini ve bu yüzden istemedikleri halde sığınaktan çıkmak ve Refah’a geri dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Sığınak müdürünün cep telefonlarına el koymak için alçaltıcı aramalar yaptığını ve Gazze kadın polis teşkilatı üyesi bir polis memurunun onlardan sığınağı derhal terk etmelerini istediğini ifade ettiler. Aylarca saklandıktan sonra Filistin güvenlik güçleri tarafından yakalandılar ve 5 Ocak 2023’te ailelerine teslim edildiler. 6 Ocak 2023’te gece 01.00 civarı Uluslararası Af Örgütü’ne ilettikleri son sözleri, “Şimdi mahvolduk” oldu.

Filistin Devleti 2014’te Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmeyi onaylamıştır. Filistin yetkilileri kadınları şiddete karşı korumak, şiddetten hayatta kalanlara çözüm yolu sağlamak ve faillerden hesap sormak zorundadır.