Ukrayna’nın savaş taktikleri hakkındaki basın açıklamasının yayımlanmasına dair açıklama
Uluslararası Af Örgütü, Ukrayna ordusunun savaş taktikleri hakkındaki basın açıklamasının sebep olduğu elem ve öfkeden derin bir üzüntü duymaktadır.
Uluslararası Af Örgütü, Rusya işgalinin başladığı Şubat 2022’den beri, saldırılardan zarar gören ve hayatta kalan ve tanıklıklarıyla Rusya’nın saldırı savaşının vahşi gerçekliğine ışık tutan yüzlerce kişiyle konuşarak, Ukrayna’da işlenen savaş suçlarını ve ihlalleri titizlikle belgelemekte ve raporlamaktadır. Ukrayna halkıyla dayanışmamızı somut adımlarla göstermek konusunda dünyaya meydan okuduk ve okumaya devam edeceğiz.
Uluslararası Af Örgütü’nün bu ve tüm çatışmalardaki önceliği sivillerin korunmasını sağlamaktır. Nitekim, konu hakkındaki son araştırmamızı yayımlarken de tek amacımız buydu. Bulgularımızın tamamen arkasında durmakla birlikte, sebep olunan ıstıraptan üzüntü duyuyor ve bazı önemli noktaları açıklığa kavuşturmak istiyoruz.
Basın açıklamamızda, ziyaret ettiğimiz 19 kasaba ve köyün tamamında, Ukrayna güçlerinin sivillerin yaşadığı yerlerin hemen yakınında konumlanarak, sivilleri olası bir Rusya saldırısı riski altına soktuğunu belgeledik. Bu değerlendirmeyi; çatışmanın tüm taraflarının, mümkün olan azami ölçüde, yoğun nüfuslu alanlarda veya yakınında askeri hedefler konuşlandırmaktan kaçınmasını gerektiren uluslararası insancıl hukuk kurallarına dayanarak yaptık. Savaş yasaları kısmen sivilleri korumak için vardır ve Uluslararası Af Örgütü bu nedenle hükümetleri bu yasalara uymaya davet eder.
Bu, Uluslararası Af Örgütü’nün Ukrayna güçlerini, Rusya güçleri tarafından işlenen ihlallerden sorumlu tuttuğu veya Ukrayna ordusunun ülkenin diğer bölgelerinde yeterli tedbirler almadığı anlamına gelmez.
Son derece açık olmak zorundayız: Ukrayna güçlerinin yaptığını belgelediğimiz hiçbir şey, Rusya’nın ihlallerini kesinlikle haklı çıkarmaz. Rusya, Ukraynalı sivillere karşı işlediği ihlallerden tek başına sorumludur. Uluslararası Af Örgütü’nün son altı ayı kapsayan çalışmaları ve Rusya’nın ihlalleri ve savaş suçları hakkında yayımladığımız brifingler ve raporlar, bu ihlallerin ve suçların boyutlarını ve siviller üzerindeki etkilerinin ağırlığını ortaya koymaktadır.
Uluslararası Af Örgütü 29 Temmuz’da Ukrayna hükümetine yazarak bulgularımızı tüm ayrıntılarıyla iletti. Mektubumuzda, Ukrayna güçlerinin siviller arasında konuşlandığını belgelediğimiz, okullar ve hastaneleri de içeren mevkiler hakkındaki GPS koordinatlarına ve diğer hassas bilgilere yer verdik. Bu bilgileri, hem Ukrayna güçleri hem de görüştüğümüz siviller açısından yaratabileceği güvenlik riskleri nedeniyle basın açıklamamıza dahil etmedik.
Uluslararası Af Örgütü, Ukrayna ordusuna nasıl faaliyet göstermesi gerektiği konusunda ayrıntılı talimatlar vermeye çalışmamaktadır; ancak ilgili makamları, uluslararası insancıl hukuk yükümlülüklerine eksiksiz şekilde uymaya çağırıyoruz.
Uluslararası Af Örgütü’nün önceliği daima, çatışmalar sırasında sivillerin hayatının ve insan haklarının korunmasını sağlamak olacaktır.
Basın Açıklamaları
- Lübnan: İsrail ordusunun sivil mülkleri ve arazileri kasıtlı tahribatı “savaş suçu olarak soruşturulmalı”
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Yeni tanıklıklar İsrail’in Gazze’de Filistinlileri aç bırakmasının kasıtlı bir politika olduğuna dair inandırıcı kanıtlar sunuyor
- Afganistan: Yetkililer resmi yasal çerçeveleri yeniden kurmalı, hukukun üstünlüğünü tesis etmeli ve dört yıllık adaletsizliğe ve cezasızlığa son vermelidir
- Ortak Açıklama: İnsan Hakları Savunuculuğu Suç Değildir. Enes Hocaoğulları Derhal Serbest Bırakılsın
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrail Gazze kentini “kontrol altına almayı” ve askeri işgalini kalıcılaştırmayı öngören vahim kararını iptal etmeli
- Türkiye: Onur Yürüyüşü’ne katılan 53 kişi beraat etmeli ve tutuklananlar serbest bırakılmalı
- “Sen de rahat dursaydın!” - 2025 İstanbul Trans ve LGBTİ+ Onur Haftaları İzleme Raporu
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrailli örgütlerin, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediği sonucuna varması hesap verebilirlik çabalarında bir başka dönüm noktasıdır