Afganistan: Son verilere göre 2025 yılında milyonlarca Afgan hukuka aykırı olarak sınır dışı edildi, Taliban yönetimine zorla geri göndermeler durmalı
Birleşmiş Milletler’in (BM) açıkladığı son verilere göre, bu yıl tek başına İran ve Pakistan 2,6 milyon kişiyi hukuka aykırı olarak Afganistan’a sınır dışı etti. Veriler üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü, mültecilerin ve sığınmacıların Afganistan’a zorla geri gönderilmesine derhal son verilmesi gerektiğini belirtti. Geri gönderilenlerin yaklaşık yüzde 60’ı kadınlar ve çocuklardı. Binlerce kişi de Türkiye ve Tacikistan’dan sınır dışı edildi.
Veriler, Taliban’ın insan haklarına yönelik saldırılarını artırdığı, bu saldırıların özellikle kadınları ve kız çocukları feci şekilde etkilediği ve ülkenin son zamanlardaki doğal afetlerle daha da kötüleşen bir insani krizin pençesinde olmaya devam ettiği bir dönemde açıklandı. Afganistan’da derinleşen insani kriz, geri gönderilenler için ciddi zarar görme riskini artırmakta ve devletlerin bir kişinin ağır insan hakları ihlalleri riskiyle karşılaşacağı bir yere zorla geri gönderilmesini yasaklayan uluslararası teamül hukuku kapsamındaki bağlayıcı geri göndermeme yükümlülüklerinin altını çizmektedir.
Bu insanları Afganistan’a zorla geri gönderme telaşı, en başta neden kaçtıklarını ve geri gönderilmeleri halinde karşılaşacakları ciddi tehlikeleri göz ardı ediyor. Devletlerin uluslararası yükümlülüklerini açıkça hiçe saydığını gösteriyor ve bağlayıcı bir ilke olan geri göndermeme ilkesini ihlal ediyor.
Smriti SinghUluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü
Bu yıl Avrupa devletleri de Afganları zorla geri gönderme girişimlerini artırdı. Almanya, Avusturya ve Avrupa Birliği’nin fiili Taliban yetkilileriyle zorla geri göndermelerin kolaylaştırılması konusunda müzakere ettiği haberleri basında yer aldı.
Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü Smriti Singh açıklamasında, “Taliban’ın insan haklarına yönelik kapsamlı bir biçimde belgelenen baskılarına rağmen, İran, Pakistan, Türkiye, Tacikistan, Almanya ve Avusturya gibi birçok devlet, Afganları özellikle kadınlara, kız çocuklara ve muhalif seslere yönelik ihlallerin yaygın ve sistematik olduğu bir ülkeye sınır dışı etmek için yaygara koparıyor. 22 milyondan fazla kişinin (ülke nüfusunun neredeyse yarısı) yardıma ihtiyaç duyduğunu, korkunç ve derinleşen insani krizleri söylemeye bile gerek yok” dedi. Singh sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu insanları Afganistan’a zorla geri gönderme telaşı, en başta neden kaçtıklarını ve geri gönderilmeleri halinde karşılaşacakları ciddi tehlikeleri göz ardı ediyor. Devletlerin uluslararası yükümlülüklerini açıkça hiçe saydığını gösteriyor ve bağlayıcı bir ilke olan geri göndermeme ilkesini ihlal ediyor.”
Taliban yönetiminde kadınlar ve kız çocuklar kamusal hayattan sistematik olarak dışlanmaktadır. 12 yaşından sonra eğitim görmeleri yasaklandı, seyahat ve ifade özgürlükleri ellerinden alındı, BM ve sivil toplum örgütleri bünyesinde veya havalimanı güvenliği, ilköğretim ve sağlık hizmetleri gibi istisnai vakalar dışında kamu sektöründe çalışmaları yasaklandı. Önceki hükümet için çalışanlar, özellikle de Afganistan Milli Savunma ve Güvenlik Güçleri üyeleri veya insan hakları savunucuları ve gazeteciler de dahil Taliban’ın aşırı sert politikalarını eleştirenler de şiddetli misillemelerle karşılaşmaya devam etmektedir.
Uluslararası Af Örgütü Temmuz-Ağustos 2025 tarihleri arasında 11 kişiyle uzaktan görüşmeler gerçekleştirdi. Bunların yedisi, İran ve Pakistan’dan Afganistan’a zorla geri gönderilen kişiler, dördü ise İran ve Pakistan’da her an sınır dışı edilme riski altında olan Afgan mülteci ve sığınmacılardır. Görüşülen dört kişiden biri, Taliban tarafından gözaltına alınma korkusuyla sınır dışı edildiği ülkeye geri dönmeyi başardı.
Eski hükümet çalışanlarına yönelik saldırılar
Pakistan, son dönemde Taliban ile yaşanan sınır çatışmalarının ardından Afgan mültecileri sınır dışı etme çabalarını artırdı. Öte yandan İran’da, 2022 yılında en az 2,6 milyon Afgan geçici koruma statüsünde kayıtlıydı ve bir “yoklama” belgesiyle kamusal eğitim sistemine, çalışma iznine ve ücretsiz sağlık hizmetlerine erişebiliyordu. Ancak 12 Mart 2025’te, İran İçişleri Bakanlığı’na bağlı Yabancılar ve Göç İdaresi, Afganların “yoklama” belgelerinin süresinin, İran takvimine göre 1404 yılının başlangıcından itibaren (21 Mart 2025 tarihine denk gelmektedir) otomatik olarak dolacağını ve sosyoekonomik hizmetlere erişimin sonlanacağını açıkladı.
Evlerimizden serbestçe çıkamıyoruz. İş fırsatı yok. Kız okulları kapatıldı. İş bulma olanağı yok. [Eski hükümet yetkilileri ve aktivistler olarak] tanınırız korkusuyla doğrudan Taliban yönetimindeki devlet dairelerine gidemiyoruz
Şukufe*2025'te Afganistan'a sınır dışı edilen bir tanık
İran yetkililerinin toplu sınır dışı uygulamaları, Haziran 2025’te İran ile İsrail arasındaki çatışmaların tırmanmasının ardından ve Temmuz-Ekim 2025 tarihleri arasında hızla arttı ve Ocak-Ekim 2025 döneminde 1,6 milyon Afganın 900 binden fazlası İran’dan sınır dışı edildi.
Şukufe*, Taliban’ın 2021 yılında iktidarı ele geçirmesinden önce eski Afgan hükümetiyle ve uluslararası bir örgütte çalışıyordu. 2022 yılı başında İran’a kaçtı fakat birkaç ay sonra vizesinin süresi dolduğu için zorla geri gönderildi. Döndükten hemen sonra Pakistan’a kaçtı ve burada BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) sığınmacı olarak kaydolmayı başardı. Ancak Haziran 2025’te polis evine baskın düzenledi ve aile üyeleriyle birlikte Afganistan’a sınır dışı edildi.
Şukufe, Taliban yönetimi altındaki durumu, “Evlerimizden serbestçe çıkamıyoruz. İş fırsatı yok. Kız okulları kapatıldı. İş bulma olanağı yok. [Eski hükümet yetkilileri ve aktivistler olarak] tanınırız korkusuyla doğrudan Taliban yönetimindeki devlet dairelerine gidemiyoruz” sözleriyle anlattı.
Uluslararası Af Örgütü’ne konuşan eski hükümet çalışanları, eski güvenlik güçlerinin mensupları ve aktivistler, korku içinde yaşadıklarını ve geçmişteki işleri ve aktivizmleri nedeniyle doğdukları veya önceden ikamet ettikleri eyaletlere dönemediklerini söyledi. Taliban, eski hükümette çalışanlar için genel af ilan etmesine rağmen, eski hükümet yetkililerini, güvenlik ve savunma güçleri üyelerini keyfi gözaltılar, işkence, hukuka aykırı tutuklama ve yargısız infazlarla hedef almayı ısrarla sürdürmektedir.
Zorla geri gönderilen kişiler de dahil pek çok kesime yönelik ihlaller devam ediyor. BM Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA), yalnızca Temmuz-Eylül 2025 tarihleri arasında 21 keyfi gözaltı, işkence ve kötü muamele vakasının yanı sıra 14 eski güvenlik ve savunma personelinin öldürüldüğünü belgeledi. 21 Kasım’da, yurtdışından yayın yapan Afgan medya kuruluşu, Taliban’ın İran’dan sınır dışı edilen ve daha önce yaşadıkları eyalet olan Pençşir’e gitmek üzere yolda olan beş eski güvenlik personelini gözaltına aldığını bildirdi.
Eski hükümette çalışan Şukufe, “Önceden yaşadığım yere gidemiyorum. Evde başkası kalıyor. Farklı bir yerde ev kiraladık. Eşim güvenlik birimlerinde çalışıyordu. O da güvenliğinden endişeli” şeklinde konuştu.
Bize çalışma vizesi için (Afganistan’daki) İran Konsolosluğu’na başvurabileceğimiz söylendi ama ben eski bir güvenlik personeli olduğum için pasaport dairesine gidip [Afgan] pasaportuna başvuramıyorum. Orada tüm biyometrik verilerim var”
Gull Agha*İran'dan zorla geri gönderilen bir tanık
Ağustos 2021’den önce güvenlik ve savunma güçlerinde çalışan Gull Agha*, “yoklama” belgesinin süresi dolduktan sonra Nisan 2025’te İran’dan zorla geri gönderildi. Agha, İran yetkililerinin, kendisinin ve benzer durumdaki diğer kişilerin Afganistan’a geri gönderilmeleri halinde karşılaşacakları ciddi riskleri göz önüne almadan, İran’a ancak Afganistan’daki İran konsolosluğuna ve büyükelçiliğine çalışma vizesi başvurusu yaparak, tekrar girebileceklerini söylediklerini ifade etti.
Agha, “Bize çalışma vizesi için (Afganistan’daki) İran Konsolosluğu’na başvurabileceğimiz söylendi ama ben eski bir güvenlik personeli olduğum için pasaport dairesine gidip [Afgan] pasaportuna başvuramıyorum. Orada tüm biyometrik verilerim var” dedi. Ayrıca İran konsolosluğuna başvuranlara, böyle bir “çalışma vizesi” programı bulunmadığının söylendiğini ekledi.
Ağustos 2025’te BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, geri gönderilenlerin yüzde 82’sinin yerinden edilme, iş sıkıntısı ve Afganistan’a döndükten sonra temel ihtiyaçların karşılanması için çekilen krediler nedeniyle borç içinde olduğunu açıkladı.
Kadınlara ve kız çocuklara yönelik zulüm
İnsanlığa karşı işlenen toplumsal cinsiyete dayalı apartheid suçunu oluşturan, dünyanın en şiddetli toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık türlerine maruz bırakılmalarına rağmen çok yüksek sayıda kadın ve kız çocuk Afganistan’a sınır dışı edilmektedir. BM tahminlerine göre, Pakistan’dan sınır dışı edilenlerin yarısı, İran’dan da Haziran 2025’e kadar sınır dışı edilenlerin yüzde 30’u kadınlar ve kız çocuklardı.
Kadın hakları aktivisti Sakine*, 2021 yılında Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin ardından Pakistan’a kaçtı ancak BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nde kayıtlı ve BM insani yeniden yerleştirme programına dahil olduğu halde Eylül 2025’te zorla geri gönderildi.
Taliban, Sakine’nin nerede olduğunu öğrenmek için iki kez aile üyelerini gözaltına aldı ve fiziksel şiddete maruz bıraktı. Sakine, Afganistan’a döndükten sonra, ülkeden tekrar kaçmadan önce farklı bir eyalete taşındı.
Sakine, Uluslararası Af Örgütü’ne şunları söyledi: “Afganistan’da kaldığım süre boyunca evden çıkmadım. Kadınlar Taliban’dan korkuyor. Taliban korkusu yüzünden insanlarda umut kalmadığını hissettim. Sırf Taliban kimliğimi öğrenecek diye değil, burka giymediğim için gözaltına alacak diye de korkuyordum.”
Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü Sing, “Tüm devletler zorla geri göndermeleri derhal durdurmalı ve uluslararası hukuk kapsamındaki geri göndermeme yükümlülüklerine riayet etmelidir. Bunu yapmamaları, Afganların karşılaştığı ciddi tehlikeleri gözardı etmeleri ve yasal ve ahlaki sorumluluklarına sırt çevirmeleri anlamına gelir. Devletler aynı zamanda yeniden yerleştirme programlarını genişletmeli ve hızla sonuçlandırmalı, ayrıca Afgan insan hakları savunucularını, kadınları ve kız çocukları, eski hükümet yetkililerini, gazetecileri ve artan risk altındaki diğer kişileri en baştan mülteci olarak kabul etmelidir” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
*Kişilerin kimliğini korumak için isimler değiştirilmiştir.
Basın Açıklamaları
- Ortak Açıklama: Sivil Toplum Susturulamaz, Genç LGBTİ+ Derneği Kapatılamaz!
- Sürdürülebilir barış için İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndaki suçlara maruz bırakılan herkes için uluslararası adalet sağlanmalı
- Küresel: Uluslararası Af Örgütü’nün her yıl düzenlediği Haklar İçin Yaz kampanyası insanlığın kazanabileceğini gösteriyor
- Küresel: Araştırmacıların, hak savunucularının ve aktivistlerin, yapay zekâ kaynaklı zararlardan ötürü güçlü aktörlerden hesap sormasına imkân verecek Algoritmik Sorumluluk kılavuzumuz yayımlandı
- Türkiye: 87 protestocu, gazeteci ve avukatın beraat etmesinin ardından ceza adalet sisteminin muhalefeti bastırmak için kötüye kullanılmasına son verilmeli
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımı ateşkese rağmen tüm şiddetiyle devam ediyor
- Birleşik Krallık: Palestine Action davasındaki yargı incelemesi, “orantısız” yasaklama kararının iptali için bir fırsattır

