• Basın Açıklamaları

Türkiye: Yeni Yargı Paketi İnsanları Hak İhlalleriyle Karşılaşma Riski Altında Bırakıyor

Uluslararası Af Örgütü, kamuoyunda “8. Yargı Paketi” olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adlı yeni yargı paketinin insan hakları standartlarının gerisinde kalmasından kaygı duymaktadır. Yasa teklifi kayda değer bir değişiklik olmadan Adalet Komisyonu’ndan geçti ve oylamaya sunulmak üzere TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor.

En az 10 ayrı yasada değişiklik öngören ve 42 maddeden oluşan 8. Yargı Paketi, görünürde “yargıdaki usul sorunlarını gidermek ve hak kayıplarını önlemek için” hazırlandı.[1]  Ne var ki, yeni yargı paketi de öncekiler gibi, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün ortadan kalkması da dahil, Türkiye’de insan haklarındaki süregelen aşınmanın temelinde yatan en önemli ve yapısal/sistematik sorunları gidermekte yetersiz kalmaktadır.[2]  Yasa teklifi metni mevcut haliyle, başta Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 220/6’daki iptal kararı olmak üzere bu sorunlarla ilgili önemli Anayasa Mahkemesi kararlarından kaynaklanan yasal değişiklikleri eksiksiz olarak uygulamamaktadır.

Yetkililer, yeni yasa teklifleri ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası değişikliklerinin 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerin ardından yapılacağını açıkladı. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerini, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını yeniden tesis eden reformlar da dahil olmak üzere ülkedeki insan hakları korumalarına ilişkin sistematik sorunları yapısal yargı reformlarıyla gidermeye çağırmaktadır.

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 220/6’DA ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER

8. Yargı Paketi, TCK Madde 220’nin ‘silahlı örgüt/terör örgütü adına suç işlemeyi tanımlayan 6. fıkrasında değişiklik öngörüyor. Fıkra mevcut haliyle, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır” diye belirtmektedir.

26 Ekim 2023’te Anayasa Mahkemesi, 2023/183 Sayılı Kararında, TCK Madde 220/6’nın kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu nedenle Anayasa Madde 38’de yer verilen suçta ve cezada kanunilik ilkesini karşılamadığı gerekçesiyle fıkranın anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Anayasa Mahkemesi, hangi fiillerin yasaklandığının ve bu yasak fiillere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta ve anlaşılır olarak kanunda gösterilmesi gerektiğine, zira temel hak ve özgürlüklerin, kişilerin yasak fiilleri önceden bilmeleri düşüncesine dayanan bu ilkeyle güvence altına alındığına hükmetti.[3] Anayasa Mahkemesi aynı zamanda Madde 220/6’nın, ‘silahlı bir örgüt adına’ suç işleyen kişinin, TCK Madde 314’te düzenlenen ‘silahlı örgüt/terör örgütü’ için öngörülen cezaya kıyasla daha ağır cezalarla karşılaşmasına neden olduğunu ifade etti. [4] İlaveten, Mahkeme, “işlenen suçun temel hakların kullanımıyla ilgili olması durumunda, kuralda yer alan örgüt adına kavramının belirsizliğinden kaynaklı geniş yorumu nedeniyle kuralla ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ya da örgütlenme veya din ve vicdan özgürlüğü gibi temel haklar üzerinde güçlü bir caydırıcı etki” yaratıldığını belirtti.[5]

Uluslararası Af Örgütü, yetkililerin, mevcut haliyle TCK Madde 220/6’da düzenlenen ‘silahlı örgüt/terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ ve Madde 220/7’de düzenlenen ‘silahlı örgüt/terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ hükümlerini, hangi belirli fiillerin bu türde suçların  kapsamına girdiğini gösteren açık ve ikna edici kanıtlar olmadan kişileri silahlı örgüt üyesi olarak yargılamak için kullanmasını devamlı eleştirmiş ve Türkiye yetkililerini ‘silahlı örgüt/terör örgütü adına suç işleme’ veya ‘silahlı örgüt/terör örgütüne yardım etme’ şeklinde ifade edilen fiillerin hangi durumlarda suç teşkil edeceğini gösteren açık ve net kriterler getirerek Madde 220/6 ve Madde 220/7’yi iptal etmeye veya değiştirmeye çağırmıştır. Bu türde bir suçun planlanması ve işlenmesiyle doğrudan alakalı oldukları durumları da kapsayacak şekilde, ilgili fiillerin uluslararası hukukta da tanımlı birer suç olmaları şartı aranması da Uluslararası Af Örgütü’nün oluşturulması yönünde çağrı yaptığı kriterlere dahildir.[6]  

Madde 220/6 ve 220/7, TCK’nın ‘silahlı örgüt kurma ve yönetme ile örgüt üyeliği’ni suç sayan 314. Maddesi ile birlikte yorumlanmaktadır. 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. ve 4. Maddeleri, Madde 314 dahil olmak üzere TCK ve diğer yasalarda “terör” suçlarını tanımlayan maddeleri sıralıyor. [7] Uluslararası Af Örgütü, bu aşırı geniş ve muğlak ifadelere yer veren terörle mücadele yasalarının, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını ihlal etmek suretiyle Türkiye’de kişileri gerçek veya varsayılan eleştirel fikirleri nedeniyle güvenilir ve yeterli kanıt olmadan yargılayıp mahkûm etmek ve böylece muhalif sesleri susturmak, taciz etmek ve sindirmek amacıyla kullanıldığını belgelemiştir.[8]

2016’da Venedik Komisyonu TCK Madde 216, 299, 301 ve 314 hakkında görüş açıkladı ve ilgili görüşünde, Madde 314’le düzenli olarak birlikte kullanılan Madde 220/6 ve Madde 220/7’e ilişkin endişeleri de inceledi. Komisyon, “Madde 220’nin 6. ve 7. fıkralarında belirtilen suçları işleyen kişilerin Madde 314 kapsamında silahlı örgüt üyesi olarak değil, diğer, başkaca cezalarla cezalandırılması” için Madde 220/6 ve Madde 220/7’nin “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt üyeliği suçundan da cezalandırılır” ifadelerini kaldıracak şekilde değiştirilmesini tavsiye etti.[9] Ayrıca, Venedik Komisyonu, ilgili maddede tavsiye edilen değişiklik yapılmazsa dahi yetkililerin, Madde 220’nin Madde 314 ile birlikte uygulanmasının, ifade ve toplanma özgürlüğü haklarının kullanımı içermeyen vakalarla sınırlandırılmasını değerlendirmeleri gerektiğini belirtti. [10]

2018’deki Işıkırık/Türkiye Kararı’nda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de gerçek bir silahlı örgüt üyeliğinin somut unsurlarına ilişkin delil olmadan, Madde 220/6’nın, “keyfi müdahaleye karşı başvuruya yasal koruma sağlamadığı ve bu nedenle uygulanmasının öngörülebilir olmadığı” tespitinde bulunarak, başvurucunun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. Maddesi ile güvence altına alınan barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine hükmetti. [11]

8. Yargı Paketi, gerekçesinde Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunurken, AYM’nin Madde 220/6’nın iptal kararına uymamakta ve kararı uygulamamaktadır. Onun yerine, Madde 220/6’nın “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır” şeklinde değiştirilmesi teklif ediliyor. Böylelikle, değişiklik teklifi, “ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” cümlesini kaldırarak, yerine “ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” cümlesini getiriyor. Yargı paketinde ayrıca Madde 220/6’daki değişikliğe uygun olması bakımından TCK Madde 314 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu Madde 7/5’te de değişiklik yapılması öngörülüyor.

Madde 220/6’daki değişiklik, ilgili maddedeki ‘örgüt adına suç işleme’ fiilinin hangi durumlarda suç teşkil edeceğini gösteren açık ve net kriterlerin eksikliğini ortadan kaldırmadığından, suç isnat edilen kişilerin insan haklarının daha güçlü bir biçimde korunması için açıklık ve öngörülebilirliğin sağlanması konusunda önceden var olan kaygıları tam anlamıyla gidermemekte, bu nedenle kamu otoritelerinin keyfi müdahalesine karşı uluslararası standartlara dayalı güvenceler sunmamaktadır.

Uluslararası Af Örgütü, ‘silahlı örgüt/terör örgütüne yardım etme’ fiilinin hangi durumlarda suç teşkil edeceğini gösteren açık ve net kriterler getirilerek TCK Madde 220/6’nın iptal edilmesi ve Madde 220/7’nin değiştirilmesi çağrısını yinelemektedir. Bu kriterler, bu türde bir yardımın başlı başına tanımlı bir suç olması veya suçun planlanması ve işlenmesiyle doğrudan bağlantılı olması şartı aramayı da içermelidir.

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerini, Türkiye’de muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasaları iyileştirmeye ve uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirmeye çağırmaktadır. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerine, herkesin temel hak ve özgürlüklerine saygıyı adil ve bağımsız bir biçimde güvence altına alan bir yargı sistemini yeniden tesis ederek, ülkede insan haklarının korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alma çağrısında bulunmaktadır.


[1] Karabük Milletvekili Cem Şahin ve İstanbul Milletvekili Şengül Karslı ile 124 Milletvekilinin Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2023) ve Adalet Komisyonu Raporu, https://cdn.tbmm.gov.tr/KKBSPublicFile/D28/Y2/T2/DosyaKomisyonRaporunuVerdi/cfb35b8a-65cc-44e7-b1bc-4764e98175b9.pdf.
[2] Uluslararası Af Örgütü, Türkiye: Yargı Reformu Paketi ile adalet sistemindeki ciddi kusurları giderme fırsatı kaçırıldı”, 17 Ekim 2019, https://www.amnesty.org.tr/icerik/turkiye-yargi-reformu-paketi-ile-adalet-sistemindeki-ciddi-kusurlari-giderme-firsati-kacirildi; Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: 4. Yargı Paketi yargı sistemindeki derin kusurları gidermekte yetersiz kalıyor”, 16 Eylül 2021, https://www.amnesty.org.tr/icerik/turkiye-4-yargi-paketi-yargi-sistemindeki-derin-kusurlari-gidermekte-yetersiz-kaliyor1
[3] Anayasa Mahkemesi, 2023/183 Sayılı Karar, 26 Ekim 2023, paragraf 22, s. 5, https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2023-183-nrm.pdf
[4] Anayasa Mahkemesi, 2023/183 Sayılı Karar, 26 Ekim 2023, paragraf 32, s. 7, https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2023-183-nrm.pdf
[5] Anayasa Mahkemesi, 2023/183 Sayılı Karar, 26 Ekim 2023, paragraf 33, s. 7. (vurgu karar metnindedir)
[6]Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: İfade Özgürlüğünün Tam Zamanı”, 27 Mart 2013,
 https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/001/2013/en/; Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: Yargı Reformu Paketi ile adalet sistemindeki ciddi kusurları giderme fırsatı kaçırıldı”, 17 Ekim 2019,
 https://www.amnesty.org.tr/icerik/turkiye-yargi-reformu-paketi-ile-adalet-sistemindeki-ciddi-kusurlari-giderme-firsati-kacirildi; Uluslararası Af Örgütü, “Turkey: Deepening backslide in human rights: Amnesty International submission for the UN Universal Periodic Review” [Türkiye: İnsan haklarında derinleşen gerileme: Uluslararası Af Örgütü’nün BM Evrensel Periyodik İnceleme İçin Sunumu], Evrensel Periyodik İnceleme Çalışma Grubunun 35. Oturumu, https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/0834/2019/en/; Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: 4. Yargı Paketi yargı sistemindeki derin kusurları gidermekte yetersiz kalıyor”, 16 Eylül 2021, https://www.amnesty.org.tr/icerik/turkiye-4-yargi-paketi-yargi-sistemindeki-derin-kusurlari-gidermekte-yetersiz-kaliyor1
[7]  12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe giren 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu, Madde 3 ve 4, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.3713.pdf
[8] Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: Terörle Mücadeleyi Araçsallaştırmak: Türkiye terörizmin finansmanı değerlendirmesini sivil toplumu hedef almak için kullanıyor”, 18 Haziran 2021,
https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/4269/2021/en/; Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye: Fırtınaya göğüs germek: Türkiye’deki korku ikliminde insan haklarını korumak”, 26 Nisan 2018, https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/8200/2018/tr/
[9] Venedik Komisyonu, Türk Ceza Kanunu’nun 216, 299, 301 ve 314. Maddeleri Hakkındaki Görüş, Venedik Komisyonu’nun 106. Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiştir (Venedik, 11-12 Mart 2016), paragraf 120, https://www.venice.coe.int/webforms/documents/default.aspx?pdffile=CDL-AD(2016)002-e
[10] Venedik Komisyonu, Türk Ceza Kanunu’nun 216, 299, 301 ve 314. Maddeleri Hakkındaki Görüş, Venedik Komisyonu’nun 106. Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiştir, (Venedik, 11-12 Mart 2016),
https://www.venice.coe.int/webforms/documents/default.aspx?pdffile=CDL-AD(2016)002-e
[11] Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Işıkırık/Türkiye Kararı, Başvuru No: 41226/09, Karar, 9 Nisan 2018, https://hudoc.echr.coe.int/#{%22fulltext%22:[%22CASE%20OF%20IŞIKIRIK%20v.%20TURKEY%22],%22documentcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22itemid%22:[%22001-178506%22]}, paragraf 70.