Türkiye: Osman Kavala ile ilgili son karar, tutukluluğunun derhal sona ermesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor
AİHM kararlarının icra edilmesini izlemekten sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala'nın son tutukluluk dosyasının kesinleşen AİHM kararındaki ihlalleri sürdürdüğüne dair kanaatini yeniden deklare ederek Kavala'nın derhal tahliyesini Türkiye makamlarından talep etti.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muižnieks, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'nin Osman Kavala'yı, derhal serbest bırakmasını talep eden sert ifadeli ara kararının ardından şunları söyledi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala'nın tutukluluğunun siyasi saiklerle olduğuna dair verdiği bağlayıcı kararın üzerinden yaklaşık bir yıl geçtikten sonra, bugün Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep eden karar Türkiye yetkililerine tutukluluğunun devam ettirilmesine müsamaha gösterilemeyeceğine dair açık bir mesaj veriyor.
Dünkü karar ve geçen yılki AİHM kararı Türkiye yetkilileri tarafından görmezden gelinemez. Karara uyulmaması ve Osman Kavala’nın dördüncü yılına giren tutukluluğu hukuka aykırıdır. Osman Kavala'nın parmaklıklar ardında geçirdiği her gün, tutukluluğunun ardındaki gizli saikin bir başka kanıtıdır."
"Türkiye yetkililerinin Osman Kavala'yı serbest bırakmak ve aleyhindeki cezai soruşturmaya son vermekten başka seçeneği yok. Bunların yapılmaması, Kavala’nın insan haklarının daha fazla ihlal edilmesi anlamına gelecek ve Türkiye’nin işlemeyen adalet sistemi üzerinde bir başka utanç verici leke olacaktır. "
Nils MuižnieksUAÖ Avrupa Direktörü
Arka Plan
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını izlemekle görevli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, ilk kez Eylül 2020'de Osman Kavala'nın tutukluluk halindeki 34 ayı tamamlaması nedeniyle Türkiye kararını değerlendirdi.
AİHM, geçtiğimiz yıl 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde verdiği ve Mayıs 2020’de kesinleşen kararda, Osman Kavala'nın uzun tutukluluğunun “gizli bir amacı olduğunu, Kavala’nın bir STK aktivisti ve insan hakları savunucusu olarak susturulmak istendiğini, diğer insanların bu tür faaliyetlerden caydırılmak istendiğini ve bu sürecin ülkedeki sivil toplumu işlemez hale getirmeyi amaçladığını” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğini tespit etti.
Bakanlar Komitesi, ara kararında ayrıca, Türkiye'nin, Kavala’nın mevcut tutukluluğunun AİHM tarafından tespit edilen ihlallerin bir devamı olduğuna dair güçlü kanaati çürütemediğini tespit etti ve Anayasa Mahkemesi’nin Kavala’nın davasıyla ilgili işlem yapmaması hakkında üzüntüsünü paylaştı.
Önde gelen sivil toplum insanlarından Osman Kavala ilk olarak Ekim 2017'de gözaltına alındı, 1 Kasım 2017'de tutuklandı ve o zamandan beri parmaklıklar arkasında. Şubat 2020'de Gezi Davası’ndaki tüm suçlamalardan beraat etti. Ekim ayında, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve casusluk suçlamalarıyla hakkında yeni bir dava açıldı . Yeni davanın ilk duruşma 18 Aralık'ta görülecek.
Basın Açıklamaları
- Lübnan: İsrail ordusunun sivil mülkleri ve arazileri kasıtlı tahribatı “savaş suçu olarak soruşturulmalı”
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Yeni tanıklıklar İsrail’in Gazze’de Filistinlileri aç bırakmasının kasıtlı bir politika olduğuna dair inandırıcı kanıtlar sunuyor
- Afganistan: Yetkililer resmi yasal çerçeveleri yeniden kurmalı, hukukun üstünlüğünü tesis etmeli ve dört yıllık adaletsizliğe ve cezasızlığa son vermelidir
- Ortak Açıklama: İnsan Hakları Savunuculuğu Suç Değildir. Enes Hocaoğulları Derhal Serbest Bırakılsın
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrail Gazze kentini “kontrol altına almayı” ve askeri işgalini kalıcılaştırmayı öngören vahim kararını iptal etmeli
- Türkiye: Onur Yürüyüşü’ne katılan 53 kişi beraat etmeli ve tutuklananlar serbest bırakılmalı
- “Sen de rahat dursaydın!” - 2025 İstanbul Trans ve LGBTİ+ Onur Haftaları İzleme Raporu
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrailli örgütlerin, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediği sonucuna varması hesap verebilirlik çabalarında bir başka dönüm noktasıdır