Polonya: Polonya’nin mülteci haklarını ihlal ettiği dijital soruşturma ile kanıtlandı

Uluslararası Af Örgütü tarafından gerçekleştirilen dijital bir soruşturma, en az 18 Ağustos’tan beri, Polonya-Belarus sınırında yiyecek, temiz su, barınak ve ilaca erişimleri olmadan mahsur kalan 4 kadın 27 erkek ve 15 yaşında bir kız çocuktan oluşan 32 kişilik Afgan sığınmacı grubunun durumuyla ilgili daha önce bilinmeyen ayrıntıları ortaya çıkardı. Alanı ölçmek ve 3 boyutlu olarak yeniden yapılandırmak için uydu görüntülerini ve fotoğrafları kullanan Uluslararası Af Örgütü, grubun sınırdaki konumunu belirledi ve Ağustos ayının sonlarında Polonya’dan Belarus’a bir gecede gerçekleşen hareketliliğin hukuka aykırı bir geri gönderme olabileceğini tespit etti.

Uluslararası Af Örgütü'nün 3 boyutlu yeniden yapılandırması 18 Ağustos’ta Belarus’tan Polonya’ya giren 32 kişinin büyük bölümünün sınırın Polonya tarafında olduğunu ve etraflarının Polonya sınır güçleri tarafından çevrildiğini gösteriyor. Ancak bir gün sonra bu kişiler sınırın Belarus tarafında görünüyorlar. Uluslararası Af Örgütü bu hareketin hukuka aykırı bir geri itmenin kanıtı olabileceğine inanıyor çünkü mültecilerin derme çatma kampının silahlı Polonya sınır görevlilerince kuşatılmasıyla hareketliliğin meydana geldiği anlaşılıyor.

“Polonya bu grubu haftalardır acımasızca ve korkunç koşullarda sınırında tutuyor. Analizimiz kuşkuya yer bırakmadan gösteriyor ki grubun pozisyonu bir gecede Polonya’dan Belarus’a kaydırılıyor, bu da hukuka aykırı geri itmeye maruz bırakıldıklarına dair kuvvetli bir kanıt.”

Eve Geddie
UAÖ Avrupa Enstitüleri Ofisi Direktörü

20 Ağustos’ta sınırda mahsur kalan 32 Afgan’ın tamamı avukatlar yardımıyla Polonya’da uluslararası koruma başvurusunda bulundu. Bu başvuru kişilerin Polonya’da kalma isteğini gösteriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından 25 Ağustos’ta karar verilen ve sonrasında 27 Eylül’e uzatılan geçici tedbirler Polonya’nın bu kişilere “yeterli gıda, su, giysi, tıbbi bakım ve mümkünse geçiçi barınak” sağlaması yönündeydi. AİHM ayrıca Afgan grubun daha önce 8 Ağustos’ta da Polonya’ya girip geri itildiklerini iddia ettiklerini belirtti. Polonya şimdiye kadar geçici tedbirlere uymadı.

Uluslararası Af Örgütü Avrupa Enstitüleri Ofisi Direktörü Eve Geddie konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Polonya bu grubu haftalardır acımasızca ve korkunç koşullarda sınırında tutuyor. Analizimiz kuşkuya yer bırakmadan gösteriyor ki grubun pozisyonu bir gecede Polonya’dan Belarus’a kaydırılıyor, bu da hukuka aykırı geri itmeye maruz bırakıldıklarına dair kuvvetli bir kanıt.”

“Olağanüstü hal”

Olaydan bu yana grup Polonya ve Belarus sınır muhafızları arasında sıkışıp kalmış durumda. Polonya bölgede hareketi kısıtladı ve 20 Ağustos’ta yeni düzenlemelerle sınırda yakalanan kişilerin Belarus’a iadesinin önünü açtı. 3 Eylül’de “olağanüstü hal” ilan eden Polonya, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının bölgeye erişimini sınırladı. “Olağanüstü hal” potansiyel insan hakları ihlallerinin görünürlüğünü engelleyerek insanların hukuksuz bir biçimde Belarus’a geri gönderilmesi dahil olmak üzere bölgedeki mülteci ve göçmenlere yönelik muamele hakkında endişeleri artırdı. Eylül’den bu yana sınır bölgesindeki 5 kişi hipotermi de çeşitli sebeplerle hayatını kaybetti.

“Korunma ihtiyaçları konusunda bireysel değerlendirmede bulunmadan sığınma talebinde bulunan kişileri geri dönmeye zorlamak uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırıdır.

Eve Geddie
UAÖ Avrupa Enstitüleri Ofisi Direktörü

Eve Geddie, “Sınırda Afganların karşı karşıya olduğu vahim durum, Polonya hükümetinin yarattığı bir durumdur. ‘Olağanüstü hal’ ilanı meşru değildir ve kaldırılmalıdır. Ülke sınırlarındaki durum, Avrupa’daki ve uluslararası tanımlamalara göre olağanüstü hal teşkil etmemektedir.” dedi.

Eve Geddie açıklamasına şöyle devam etti: “Korunma ihtiyaçları konusunda bireysel değerlendirmede bulunmadan sığınma talebinde bulunan kişileri geri dönmeye zorlamak uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırıdır. Geri itmeyi meşrulaştırmak için getirilen yasa ve önlemler bu durumu değiştirmez.”

Dijital doğrulama

Uluslararası Af Örgütü’nün Kanıt Laboratuvarı, Polonya-Belarus sınırındaki durumu değerlendirmek için 12 Ağustos’tan bu yana sınır ötesi uydu görüntüleri ile olaya ilişkin 50’den fazla video ve fotoğraf toplayıp analiz etti. Görüntüler grubun hareketini ve son haftalarda sınırda artan güvenlik önlemlerini doğruluyor. Yerel halk ve basın gibi birçok kaynaktan sağlanan, helikopter ve uydu görüntülerini içeren belgeler analiz edilip doğrulandı.  

3D modelleri yeniden oluşturmak için fotogrametri ve fotoğraf eşleştirmeyi kullanan Uluslararası Af Örgütü, grubun sınırdaki konumunu doğrulayıp 18 ile 19 Ağustos tarihleri arasındaki hukuksuz geri itmeyi ve grubun 12 Ağustos ile 13 Eylül arasındaki konumunu teyit edebildi. Ayrıca grubun yaşamak zorunda bırakıldığı derme çatma kamptaki insanlık dışı koşulları da ortaya çıkardı.

Uluslararası Af Örgütü, Polonya hükümetini, Uluslararası koruma arayanların topraklarına erişimine izin vermeye çağırıyor. Yetkililer hukuka aykırı geri itmelere son vermeli ve Polonya-Belarus sınırında mahsur kalan Afgan gruba acilen yeterli barınma, yiyecek, su, avukatlara erişim ve tıbbi bakım temin etmelidir. Polonya ayrıca olağanüstü hali ve sınır bölgesinde hareketi kısıtlayan yasaları yürürlülükten kaldırmalı ve gazetecilere, aktivistlere, sivil toplum kuruluşlarına, avukatlara engelsiz erişim sağlamalıdır.

Eve Geddie son olarak “İnsanlar bir AB ülkesine sığınma talebinde bulundular ve bir AB üyesi devlet bariz bir şekilde haklarını ihlal ediyor. AB, uluslararası hukukun ve AB hukukunun bu bariz ihlalinin hesabını sormak için acilen harekete geçmeli.” değerlendirmesinde bulundu.

Arka Plan

Polonya 20 Ağustos 2021’de, 3 Eylül’deki olağanüstü hal ilanından önce, bir bakanlık kararnamesi sınırdaki hareketleri kısıtladı ve belirli kategorilere giren vakalar dışında sınır bölgesinde gözaltına alınanların Polonya’yı terk etmesi ve “ülkenin sınır hattına geri dönmesi”ne dair bir düzenleme getirdi. Kararname, sığınmacıların uluslararası koruma talep edebilmek için ulaşmaları gereken bölgeye erişimini sınırladığı için Polonya’nın mülteci hukuku kapsamındaki yükümlülükleri ile çelişiyor. Kararname ayrıca sığınmacıların cezalandırılmaması yasağıyla da çelişiyor, bu yasak sayesinde koruma arayan kişilerin bir ülkeye düzensiz girişleri ve ülkede bulunmaları suç teşkil etmiyor. Polonya yetkililerinin, durumlarını değerlendirmeden ve geri gönderme kararına itiraz edebilmeleri için uygun bir fırsat olmadan mülteci ve göçmenleri geri göndermesine izin veren kararname, geri göndermeme ilkesi ile çelişkili ve uluslararası hukukta yasaklanan toplu halde sınır dışı etme ile sonuçlanma riski taşıyor.  

Aynı zamanda Belarus’a komşu olan Litvanya ve Letonya sınırlarına da benzer durumlar yaşandı ve Polonya ile benzer önlemler alındı. 17 Ağustos’ta Polonya hükümeti, iadeler ve uluslararası koruma ile ilgili mevzuatta bir dizi endişe verici değişiklik önerdi. Sığınma makamlarının düzensiz geçiş sırasında yapılan sığınma başvurularını özel koşullar geçerli olmadıkça reddetmesine izin vermek ve düzensiz sınır geçişini suç olarak saymak gibi değişiklik önerileri toplu halde sınır dışı etmenin önünü açabilecek şekilde geri göndermeyi kolaylaştırmayı içeriyordu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği öneriyi şiddetle eleştirdi. Bu yazının yazıldığı sırada, teklif henüz yürürlükte değil, Polonya Senatosu’nda bekliyor. 25 Ağustos’ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Polonya’nın sınırlarındaki göçmen ve mültecilere insani yardım sağlamasına karar verdi. Karar 27 Eylül’de yenilendi. Polonya şimdiye kadar mahkemenin kararına uymadı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü, sınırda ihtiyacı olan insanlara acil erişim sağlanması için kamuoyuna çağrıda bulundu.

Olağanüstü hal, uluslararası hukuka göre “ulusun varlığını” tehdit eden bir durum olarak tanımlanmaktadır. Polonya’ya göç açıkça bu kıstası karşılamamaktadır ve acil durum teşkil etmemektedir. Ayrıca uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sınırlandıran bir olağanüstü hal uygulandığında ilgili uluslararası kuruluşlara bildirimde bulunmak gibi devletin uyması gereken katı koşullara sahiptir. Polonya bu gerekliliklere uygun hareket etmemiştir.