Libya: Askeri mahkemeler, işkenceyle elde edilen itiraflara dayalı asılsız yargılamalarda yüzlerce sivili mahkum etti

Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı açıklamada, Libya’nın doğusundaki askeri mahkemelerin Libya Arap Silahlı Kuvvetleri (LASK) ve bağlantılı silahlı gruplara muhalif olan veya olduğu varsayılan ve bu güçleri eleştiren kişileri cezalandırmak amacıyla gizli ve hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar yaparak yüzlerce sivili mahkum ettiğini belirtti. 2018 ile 2021 yılları arasında en az 22 kişi ölüm cezasına, yüzlerce kişi ise hapis cezalarına mahkum edildi. Birçok sanık tutukluluk sürecinde işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldı.

Libya’nın doğusunda LASK’ın kontrolü altındaki askeri mahkemelerce yargılanan siviller arasında sadece gazetecilik çalışmaları yüzünden hedef alınan iki kişi, barışçıl protestolara katılan bir grup ve insan haklarını savunan veya sosyal medya aracılığı ile LASK’a veya bağlantılı silahlı gruplara eleştiride bulunan onlarca insan yer alıyor.

Uluslararası Af Örgütü’ne açıklamada bulunan eski tutuklular; askeri yargıya sevk edilmeden önce üç yıla kadar alıkonmak ve gözaltında tutulmak, zorla kaybetmelere benzer şekilde 20 aya kadar hücre hapsinde tutulmak, dövülmek, tehdit edilmek ve su altında nefessiz bırakılmak gibi çeşitli ihlalleri detaylı bir şekilde aktardı. Bazıları, işlemedikleri suçlarla ilgili “itirafları” imzalamaya zorlandıklarını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy konu hakkında yaptığı açıklamada, “Sivillerin askeri mahkemelerce yargılanması uluslararası ve bölgesel standartların ihlalidir ve bu tür yargılamalar tabiatı itibariyle adaletsizdir. Libya’nın doğusundaki buna benzer yargılamalar adaletten tamamen uzak bir şekilde, gizlice ve zaman zaman avukatların ve sanıkların katılımı olmaksızın gerçekleştiriliyor. Siviller için askeri mahkemelerin kullanılması LASK ve ona bağlı silahlı grupların muhalifleri cezalandırma ve korku iklimini sürdürme girişimini gözler önüne sermektedir” dedi. Eltahawy, sözlerini şöyle sürdürdü:“Ulusal Birlik Hükümeti sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermeli ve silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen işkence ve diğer uluslararası hukuk suçlarına ilişkin soruşturma başlatmalıdır.”

“Ulusal Birlik Hükümeti sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermeli ve silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen işkence ve diğer uluslararası hukuk suçlarına ilişkin soruşturma başlatmalıdır.”

Diana Eltahawy
UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı

Uluslararası hukuka göre, askeri mahkemelerin kullanımı, askeri personelin askeri disipline karşı gelmesi durumu ile sınırlandırılmalıdır. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması sorunludur çünkü savcı ve hakimler ordu mensupları olarak askeri hiyerarşinin parçasıdır ve bu nedenle bağımsızlık ve tarafsızlıktan yoksundur.

Uluslararası Af Örgütü; daha önce yargılanan kişiler, insan hakları savunucuları ve avukatların da aralarında bulunduğu 11 kişi ile gerçekleştirdiği görüşmelerde, askeri mahkemede yargılananların hukuka aykırı biçimde aylarca, hatta yıllarca alıkonulduğunu, işkenceye maruz bırakıldığını ve haksız şekilde yargılandığını tespit etti.

2020’de askeri mahkemeler tarafından suçlu bulunan bir kişi; LASK’a müttefik bir silahlı grup ile bağlantısı olan “askeri polis” ile ilişkili şahısların kendisini dövdüğünü, tecavüz ile tehdit ettiğini ve boğuluyormuş gibi hissetmesi için üzerine su dökmeden önce kafasına başlık geçirdiğini belirtti.

Barışçıl eleştiriler nedeniyle gerçekleştirilen askeri yargılamalar

Askeri mahkemede yargılananlardan biri, Şubat 2020’de bir sosyal medya paylaşımı ile LASK’ı eleştirdiği gerekçesiyle silahlı bir grup tarafından evinden kaçırılan bir kadındı. Nisan 2021’de öngörülen şartlı tahliyesine kadar, ailesinin ve avukatının onu ziyaret etmesine izin verilmedi.

Uluslararası Af Örgütü, silahlı gruplara karşı yapılan Eylül 2020 protestolarıyla bağlantılı olarak tutuklanan en az 18 erkeğin de askeri mahkemelere sevk edildiği öğrendi.

Asılsız yargılamalar

Libya’nın doğusundaki askeri mahkemelerde yapılan yargılamalarda; duruşma öncesinde ve sırasında hukuki yardımdan yararlanma, sessiz kalma, bir yetkili önünde adil ve kamuya açık duruşma, bağımsız ve tarafsız mahkeme, mahkemede şahsen bulunma, gerekçeli hüküm ve gerçek inceleme hakları dahil olmak üzere birçok adil yargılanma hakkı ihlal edildi.

Daha önce yargılanan birçok kişi avukata erişim haklarının tutukluluk sürecinde, hatta bazen duruşma sırasında bile ihlal edildiğini anlattı. Ayrıca, avukatlar da hedef alındı. Libya merkezli insan hakları grubu Libya Suçları İzleme Örgütü’ne göre iki avukat, Mart 2020’de Bingazi'deki daimi askeri mahkemenin başkanı Slim El-Fergani’nin yaptığı suç duyurusunun ardından gözaltına alındı ve birkaç gün gözaltında tutuldu. Uluslararası Af Örgütü’nün incelediği bir şikayet dilekçesinde bir avukat, Slim El-Fergani’yi avukatların dava dosyalarını incelemesine veya mahkemede savunma argümanları sunmasına engel olmakla suçluyor.

Bir askeri mahkeme, gazeteci Ismail Bouzreeba Al-Zway’ı Mayıs 2020’de terörü destekleme suçlarından 15 yıl hapis cezasına mahkum etti. Uluslararası Af Örgütü, İsmail Bouzreeba El-Zway’ın, telefonunda bulunan LASK’ı eleştirdiği mesajları ve yurt dışındaki basın kuruluşları ile iletişimi kapsayan içeriklerden dolayı cezalandırıldığı kanaatindedir. El-Zway’ın tutukluluk süresi boyunca ailesi ve avukatıyla iletişim kurmasına izin verilmedi ve kendisi avukatı olmadan yargılandı.

Birçok vakada, sanıklar kendilerine yönelik suçlamalardan mahkemeye kadar haberdar edilmedi, kapalı duruşmalarda davaları görüldü ve dava dosyalarına veya aleyhlerine kanıtlara ya da mahkum edildiklerinde gerekçeli hükümlere erişimlerine izin verilmedi.

Ayrıca, askeri mahkemeler tarafından verilen hükümlere sadece yüksek mahkemeler itiraz edebiliyor.

Hem askeri savcılar hem de hakimler LASK ve müttefiki silahlı gruplarla bağlantılı oldukları için bağımsızlık ve tarafsızlıktan yoksundur. Örneğin, Libya’nın doğusundaki askeri başsavcılığın mevcut başkanı Faraj El‑Soussa'à aynı zamanda Birleşmiş Milletler aracılığında yürütülen Libya (5+5) Birleşik Askeri Komisyon görüşmelerinde LASK’ı temsil ediyor. Benzer şekilde, Genel Askeri Yargı Makamı’nın başkanı Khairi El-Sabri daha önce LASK yönetiminde askeri istihbarat birimini yönetmişti. Sonuç olarak, Bingazi’deki daimi askeri mahkemenin hakimi, Genel Askeri Yargı Makamı Başkanının astıdır.

Ölüm Cezası 

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ve LASK’ın açıklamalarına göre, askeri mahkemeler 2018 ve 2020 yılları arasında adil olmayan yargılamaları takiben en az 22 kişiyi ölüm cezasına mahkum etti. Libya insan hakları örgütlerine göre cezaların en az 31’i uygulandı.

Uluslararası Af Örgütü ölüm cezası uygulanmasına her koşul altında karşı çıkmaktadır. Uluslararası hukuk gereğince, ölüm cezası içeren davaların kovuşturmalarında ilgili tüm adil yargılama standartları titizlikle gözetilmeli ve adil olmayan yargılamaların yaşam hakkını ihlal ettiği vakalar soruşturulmalıdır.

Diana Eltahawy, “Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni, askeri mahkemeler tarafından siviller hakkında verilen tüm mahkumiyet kararlarını ve cezalarını bozmaya çağırıyoruz. Barışçıl bir şekilde insan haklarını kullandığı için tutuklanan herkes derhal serbest bırakılmalı, hukuka uygun olarak tutuklanmış olanlar işkenceden korunmalı ve bu kişilerin aileleri ve avukatlarına erişimleri sağlanmalıdır. Uluslararası hukukta kabul gören suçlarla itham edilen her vatandaş sivil mahkemelerde adil duruşmalarla ve ölüm cezasına başvurulmaksızın yargılanmalıdır’’ ifadelerine yer verdi.

Mahkum edilen sivillere yönelik geniş kapsamlı sonuçlar

Cezasını tamamladıktan sonra tahliye edilen siviller, davalarının hayatlarını iş bulma ihtimalleri de dahil olmak üzere birçok konuda zorlaştırdığını söyledi. Ayrıca bu kişiler devamlı olarak yeniden tutuklanma endişesi taşıyor.

Bingazi’de bir devlet hastanesinde çalışan doktor İbrahim El-Wegli, Uluslararası Af Örgütü’ne, tahliye edilmesinin ardından kamu sektörü ile olan kontratının askeri mahkeme kararından dolayı geçersiz hale geldiğini söyledi.

Askeri mahkemelerce mahkum edilen iki erkek, Uluslararası Af Örgütü’ne, serbest bırakılmalarından sonra “askeri polise” bağlı şahıslar tarafından yeniden tutuklanmak ve daha ağır yaptırımlara maruz bırakılmakla tehdit edildiklerini söyledi. Bu durum onları Libya’dan kaçmaya teşvik etti.

Şaibeli hukuki dayanaklar

2017’de, Libya’nın seçimle göreve gelmiş son parlamentosu olan Temsilciler Meclisi üyeleri, askeri mahkemelere “terör” ile suçlanan sivilleri ve “askeri bölgelerde” işlenen suçları yargılama yetkisi veren 4/2017 Sayılı kanunu çıkardılar. O dönemde, ülke, Libya’nın doğusunun büyük bir kısmını kontrol eden Tobruk merkezli LASK ile müttefik olan Temsilciler Meclisi ile uluslararası toplum tarafından kabul edilen Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında bölünmüştü.  

Kasım 2018’de LASK sözcüsü 2017 değişikliklerinin terörizm ile suçlanan kişilerin askeri mahkemeler tarafından yargılanması için yasal dayanak oluşturduğunu belirtti.   

Ancak, 2020 yılında, UMH Adalet Bakanı, Temsilciler Meclisi tarafından çıkarılan kanunun yürürlükte olmadığını savundu ve sadece sivil mahkemelerin vatandaşlar üzerinde yargı yetkisi olduğunu doğruladı.

Bugünkü Ulusal Birlik Hükümeti, 2017 askeri mevzuat değişikliğinin geçerliliği ya da sivillerin askeri mahkemede yargılanması hakkında kamuoyuna bir açıklama yapmadı.  

Arka Plan 

Libya Siyasi Diyalog Forumu, 10 Mart 2021’de Libya kurumları ile Temsilciler Meclisi’nde güvenoyu alan Ulusal Birlik Hükümeti’nin sembolik birleşmesini sağladı. Pratikte ise LASK ve müttefik silahlı gruplar Libya’nın doğusunu etkili biçimde kontrol etmeyi sürdürüyor.