Irak: ABD ordusu 1 milyar dolar değerindeki silah sevkiyatını denetlemekte yetersiz kaldığını itiraf etti

Uluslararası Af Örgütü’nün Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yaptığı başvurular sonucu elde ettiği ABD Savunma Bakanlığı’nın gizliliği kaldırılmış denetim raporuna göre, ABD ordusu Irak ve Kuveyt’te 1 milyar doları aşkın silah ve diğer askeri malzemelerin takibini yapmakta yetersiz kaldı.

Eylül 2016 tarihli hükümet denetimi, ABD Savunma Bakanlığı’nın Irak ordusuna tedarik etmek için Kuveyt ve Irak’a akıttığı büyük miktarlardaki malzemenin “sayısı ve bulunduğu yere ilişkin kesin ve güncel kayıtları olmadığını” ortaya koydu.  

Uluslararası Af Örgütü Silah Kontrol ve İnsan Hakları Araştırmacısı Patrick Wilcken konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bu denetim raporu, ABD ordusunun son derece istikrarsız bir bölgeye yönelik milyonlarca dolar değerindeki silah sevkiyatını kontrol etmek için ne kadar aksak, hatta tehlike oluşturabilecek bir sisteme sahip olduğunu kaygı verici bir şekilde gözler önüne seriyor.”

Wilcken, “Söz konusu rapor, ABD silahlarının, kendini Islam Devleti (IŞİD) olarak adlandıran silahlı grup da dahil olmak üzere, Irak’ta katliamlar gerçekleştiren çeşitli silahlı gruplara yönelik sızdırılmasının tarihi de değerlendirildiğinde, son derece dikkat çekicidir,” dedi.

Askeri sevkiyatlar Irak Eğit ve Donat Fonu kapsamında, ABD-Irak güvenlik işbirliğinin temel taşı olarak gerçekleştirilmişti. ABD Kongresi 2015 yılında kendini Islam Devleti olarak adlandıran silahlı grupla mücadele amacıyla oluşturulan program için 1,6 milyar dolar tahsis etmişti.

Toplam 28 milyon dolar değerinde on binlerce piyade tüfeği, yüzlerce havan mermisi ve yüzlerce Humvee zırhlı aracın da dahil olduğu sevkiyatlar, Şii Halk Yığınağı Birlikleri ve Kürt Peşmerge güçlerinin de içinde bulunduğu merkezi Irak Ordusu’nun kullanımı için gönderilmişti.

ABD Savunma Bakanlığı’na yönelik denetim, Irak Eğit ve Donat Fonu kapsamında sevk edilen malzemelerin sevkiyat noktasından sonraki aşamalarına kadarki süreçte kayda geçirilirken ve takip edilirken ciddi eksiklikler olduğunu ortaya çıkardı. Bunlar arasında şu eksiklikler dikkat çekiyor:

  • Kuveyt ve Irak’taki silah depolarında kayıtların parça parça tutulması. Bilgilerin birden fazla elektronik çalışma tablosu ve veritabanında yer alması ve hatta elle yazılmış teslim alma belgelerinde kayda geçirilmesi.
  • Büyük miktarda malzemenin insan hatasını artıracak şekilde elle birden fazla elektronik çalışma tablosuna girilmesi.
  • Kayıtlarda, malzemeden sorumlu kişilerin yerlerine ve durumlarına ilişkin kesin bir bilgi edinmelerini engelleyecek eksiklikler olması.

Ayrıca, her ne kadar ABD Savunma Bakanlığı’nın “Golden Sentry” (Altın Gözcü) programı sevkiyat sonrası kontroller gerçekleştirme yetkisine sahip olsa da, söz konusu denetimde Savunma Bakanlığı’nın Irak Eğit ve Donat Fonu sevkiyatlarını Iraklı yetkililere teslimatın ardından takip etme sorumluluğu olmadığı iddia ediliyor.

Savunma Bakanlığı’na yönelik 2015 yılında gerçekleştirilen daha önceki bir denetimde Irak silahlı kuvvetlerinin depo izleme prosedürlerinin daha da ihmalkâr olduğuna dikkat çekmişti. Bazı durumlarda Irak ordusu'nun kendi depolarında hangi malzemelerin bulunduğu konusunda bilgi sahibi dahi olmadığı ortaya çıkarken, hiç açılmayan ya da envanteri yapılmayan bazı askeri malzemelerin ise açık alanlarda yük konteynerlerinde depolandığı belirtilmişti.   

Sevkiyat sonrası kontrollerin “hayati öneme” sahip olduğunu vurgulayan Patrick Wilcken, “Sevkiyat zincirinde meydana gelebilecek herhangi bir kırılganlık, silahlı grupların büyük tahribatlara ve acılara yol açtığı bir bölgede silahların kaybolması riskini ciddi ölçüde artırır” dedi.

Silah transferleri katliamları körüklüyor

Uluslararası Af Örgütü yaptığı araştırmalarda, Irak komuta zincirindeki ihmalkâr kontroller ve kayıt tutma işlemlerini sürekli olarak belgeledi. Bu durum, ABD ve diğer ülkelerde üretilen silahların, İslam Devleti (IŞID) ve Irak ordusunun bünyesine katılan paramiliter milisler gibi savaş suçları veya katliamlar gerçekleştirdiği bilinen silahlı grupların ellerine geçmesine yol açtı.

Söz konusu denetim üzerine ABD ordusu Irak’a gelecekte yapacağı sevkiyatlarda takip ve izleme sistemlerini sıkılaştırmayı vaat etti.

Ancak ABD Savunma Bakanlığı, Kongre tarafından 2007 yılında benzer endişelerin dile getirildiği bir rapor yayınlandığında da neredeyse aynı vaatlerde bulunmuştu.

Bu durumu değerlendiren Patrick Wilcken, “Aradan geçen bu kadar süreye ve yapılan tüm bu uyarılara rağmen yine aynı sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Bu durumun ABD’nin ve Irak’a silah sevkiyatı gerçekleştiren tüm ülkelerin tehlikeyi fark ederek kontrol ve denetlemeleri daha sıkı hale getirmeleri için acil bir çağrı olarak algılanması gerekiyor. Milyonlarca dolar değerinde silahı bir kara deliğe gönderip ardından da her şeyin yolunda gitmesini ummak uygulanabilir bir terörle mücadele stratejisi olamaz; bu yapılan tek kelimeyle sorumsuzcadır,” ifadelerini kullandı.

Wilcken açıklamasını şöyle sürdürdü: “Irak’a silah satan herhangi bir devlet silahların insan haklarını ihlal etmek amacıyla kullanılmayacağını garanti altına almak için katı önlemlerin uygulandığını göstermelidir. Bu tedbirler yerine getirilmeden hiçbir sevkiyat gerçekleştirilmemelidir.”

Uluslararası Af Örgütü ABD’yi, ABD tarafından haklarında “ciddi insan hakları ihlalleri” gerçekleştirdiğine dair inandırıcı iddialar bulunan yabancı güvenlik güçlerine, ordulara ve polis teşkilatlarına yönelik yapılan askeri yardım ve eğitimlerde Leahy Yasası’na uymaya çağırıyor.

ABD ve Irak ayrıca katliamları körükleyebilecek silahların sevkiyatının durdurulması ya da rotasının saptırılması konusunda katı kurallar içeren Silah Ticareti Anlaşması’na taraf olmalıdır.

---

Konuyla ilgili daha fazla bilgi almak veya mülakatlar için Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Medya Direktörü Tarık Wheibi ile [email protected] üzerinden veya +961 81 666 428 numarasını arayarak bağlantıya geçebilir ya da Uluslararası Af Örgütü’nün basın ofisine başvurabilirsiniz: [email protected] ; +44 20 7413 5566.