Hindistan: Cammu Keşmir halkı söz sahibi olmadıkça eyaletteki ihlaller son bulmaz
Hindistan hükümeti, Cammu Keşmir eyaletinin Hindistan Anayasası gereğince sahip olduğu özel statüyü eyaletin paydaşlarına danışmadan tek taraflı olarak kaldırdı. Bunun üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Hindistan Şubesi, temel yurttaşlık haklarının sert bir biçimde sınırlandırıldığı ve haberleşme imkanlarının askıya alındığı bir dönemde, bu kararın muhtemelen süregelen gerilimleri alevlendireceğini, eyalet halkını yabancılaştıracağını ve insan hakları ihlalleri tehlikesini büyüteceğini söyledi.
UAÖ Hindistan Şubesi Direktörü Aakar Patel, “Son günlerde Cammu Keşmir’de mevcut güvenlik güçlerine ek binlerce güvenlik gücü mensubu konuşlandırıldı, telefon ve internet hizmetleri kesildi ve barışçıl toplanma hakkı sınırlandırıldı. Tüm bunlar zaten eyalet halkını zorluyordu. Ayrıca, önemli siyasi paydaşlar ev hapsine alındı. Cammu Keşmir’le ilgili önemli kararlar halka hiçbir şekilde danışılmadan Hindistan Meclisi tarafından alınıyor” dedi.
Hindistan Anayasası’nın 370. Maddesi, Cammu Keşmir eyaletine özerklik statüsü veriyor, dış ilişkiler, savunma ve haberleşme alanlarında ise bağımsızlık tanıyor. Hindistan hükümetinin yürürlükten kaldırılmasını önerdiği madde, Hindistan ile Cammu Keşmir arasındaki demokratik ilişkiyi sürdürmenin en önemli unsuru olarak görülüyordu. Merkezi hükümet ayrıca yönetim konusunda elini güçlendirmek için eyaletin iki ayrı birlik bölgesine ayrılmasını da teklif etti.
Eyaletin eski başbakanlarından Ömer Abdullah ve Mehbuba Mufti gözaltına ve ev hapsine alındıklarını öne sürdü. Eyalet hükümetinin yetkilerinin askıya alındığı ve onun yerine merkezi hükümetin yönetimi devraldığı Haziran 2018’e kadar görev yapan, eyaletin ilk kadın başbakanı Mehbuba Mufti şöyle bir tweet attı:“Ev hapsindeyim ve ziyaretçilerimin gelmesine izin verilmiyor. Ne kadar süre daha iletişim kurabileceğimden emin değilim. Razı geldiğimiz Hindistan bu mu?”Ömer Abdullah ise yayımladığı resmi açıklamada, “Yüzbinlerce silahlı güvenlik görevlisi yere yatırılırken, Cammu Keşmir halkının demokratik sesini duyurmasına aracılık eden bizler de kilit altına alındık”ifadelerine yer verdi.
Madde 370’in yürürlükten kaldırılmasının eyalette huzursuzluk yaratması ve geniş çaplı protestolara neden olması bekleniyor. Hükümet şimdiye kadar protestolara sert yöntemlerle müdahale etti. Son birkaç yıl içinde bu müdahaleler sırasında ağır insan hakları ihlalleri işlendi, ve insanlar kör edildi, öldürüldü veya derin travmalar yaşadı. UAÖ Hindistan Şubesi daha önce yayımladığı ‘Keşmir’de Göz Gözü Görmüyor: Saçma Ateşleyen Silahların Etkileri’ başlıklı brifinginde, saçma ateşleyen havalı silahlar ile diğer silahların uluslararası insan hakları standartları hiçe sayılarak kullanıldığını belgelemiş ve bu konuya dikkat çekmişti. Yetkililer kamu düzenini koruma hakkına sahiptir, ancak insanların barışçıl protesto hakkına da saygı göstermeliler.
Cammu Keşmir’deki iletişim ve haberleşme hizmetlerinin genel ve süresiz olarak askıya alınması da uluslararası insan hakları standartlarına aykırıdır. Bu kesintiler Keşmir’de yaşayan insanların ifade özgürlüğü hakkının ayrılmaz bir parçası olan bilgi arama, edinme ve paylaşma imkanlarını olumsuz etkiliyor. Ayrıca, telefon ve internet kesintileri nedeniyle insanların güvende olup olmadıkları konusunda arkadaşları ve yakınlarıyla haberleşememeleri, halihazırdaki gerginliği ve güvensizlik duygusunu artırıyor.
Aakar Patel, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Cammu Keşmir halkı söz sahibi olmadıkça eyaletteki ihlaller son bulmaz.”
Basın Açıklamaları
- Lübnan: İsrail ordusunun sivil mülkleri ve arazileri kasıtlı tahribatı “savaş suçu olarak soruşturulmalı”
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Yeni tanıklıklar İsrail’in Gazze’de Filistinlileri aç bırakmasının kasıtlı bir politika olduğuna dair inandırıcı kanıtlar sunuyor
- Afganistan: Yetkililer resmi yasal çerçeveleri yeniden kurmalı, hukukun üstünlüğünü tesis etmeli ve dört yıllık adaletsizliğe ve cezasızlığa son vermelidir
- Ortak Açıklama: İnsan Hakları Savunuculuğu Suç Değildir. Enes Hocaoğulları Derhal Serbest Bırakılsın
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrail Gazze kentini “kontrol altına almayı” ve askeri işgalini kalıcılaştırmayı öngören vahim kararını iptal etmeli
- Türkiye: Onur Yürüyüşü’ne katılan 53 kişi beraat etmeli ve tutuklananlar serbest bırakılmalı
- “Sen de rahat dursaydın!” - 2025 İstanbul Trans ve LGBTİ+ Onur Haftaları İzleme Raporu
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrailli örgütlerin, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediği sonucuna varması hesap verebilirlik çabalarında bir başka dönüm noktasıdır