Hak savunucuları davası öncesinde insan hakları örgütlerinden ortak basın açıklaması
Haklarımızı savunma hakkı temel bir haktır. İnsan hakları savunucuları serbest bırakılmasını ve haklarındaki soruşturma ve davaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz!
11 Temmuz, 14 Ağustos ve 8 Eylül 2017 tarihlerinde kamuoyuna duyurduğumuz bilgi notlarında da ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi, İnsan Hakları Ortak Platformunu oluşturan sivil toplum kuruluşlarının kararıyla ve bilgisi dahilinde 2-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında İstanbul’da Büyükada’da bir eğitim çalıştayı düzenlenmiştir. Bu çalıştayın dördüncü gününde (5 Temmuz 2017) Adalar Başsavcılığının talimatıyla çalıştay polis tarafından basılmış ve 10 hak savunucusu gözaltına alınmıştır. Hak savunucularından 8’i tutuklanmış, iki hak savunucusu da adli kontrol ile serbest bırakılmıştır. Yaklaşık üç ay sonra, 4 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yasadışı örgüte üyelik ve yasadışı örgütlere yardım suçlaması içeren bir iddianame hazırlanmıştır. Bu iddianame, İstanbul 35 Nolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Ekim 2017 tarihinde kabul edilmiş ve 25 Ekim 2017 tarihi için ilk duruşma günü verilmiştir. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede şüpheliler arasına 6 Haziran 2017 tarihinde gözaltına alınan ve halen tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç da eklenmiştir.
Hazırlanan iddianame, hukuksal temellendirmeden yoksun bir iddianamedir.
Bu dava aynı zamanda, dünyanın her yerinde yapılan ve olağanlaşan dijital güvenlik ve travma ile baş etmek ile ilgili, saklısı ve gizlisi olmadan açık ve şeffaf bir biçimde düzenlenen ve temel olarak hak savunucularının esenliğini ve bilgisini artırmayı hedefleyen bir eğitim toplantısının ve katılımcılarının zorla kriminalize edilmesine yönelik bir amaç taşımaktadır.
Haklarında dava açılan hak savunucuları, Türkiye’de ve dünyada tanınan hak örgütlerinin yöneticileri ve üyeleridir. Onların yasadışı silahlı örgütlerin üyesi, destekçisi olarak nitelenmesini kabul etmiyoruz. Bu iddiaların hiçbir inandırıcılığının bulunmadığına inanıyoruz. Hak savunucularının bütün yaşamları ve şimdiye kadarki çalışma ve eylemleri olgusal olarak bu tür ithamların saçmalığını ortaya koymaktadır.
Bir kez daha vurgulamak isteriz ki,
Haklarımızı savunma hakkı temel bir haktır. Hak örgütlerinin ve savunucularının çalışmalarını kolaylaştırmak hükümetler açısından bir görevdir. Türkiye, taraf olduğu ve Anayasanın 90. Maddesi ile iç hukukun parçası haline getirdiği uluslararası ve bölgesel insan hakları sözleşmeleri ve belgeleriyle korunan norm ve standartlar çerçevesinde hak savunucularının korunması konusunda da yükümlülük sahibidir.
Haklarımızı savundukları için insanların suçlanması, gözaltına alınması ve tutuklanması bir insan hakkı ihlalidir. O nedenle hak savunucularının serbest bırakılmasını ve haklarındaki soruşturma ve davaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.
Duruşma, 25 Ekim 2017 Çarşamba günü saat 10:00 da İstanbul Çağlayan Adliyesinin 14 Nolu Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılacaktır.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Eşit Hakları İzleme Derneği,
Hak İnisiyatifi,
İnsan Hakları Derneği,
İnsan Hakları Gündemi Derneği,
Kadın Koalisyonu,
Türkiye İnsan Hakları Vakfı,
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi,
Yurttaşlık Derneği.
Basın Açıklamaları
- Suriye: İslam Devleti'nin yenilgiye uğratılmasının ardından alıkonulan kişilere yönelik toplu öldürme, işkence ve diğer ihlaller
- Önde gelen 250 insani yardım ve insan hakları örgütü, İsrail’e ve Filistinli silahlı gruplara silah transferine son verilmesini istedi
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Gazze’de açlık başlarken ateşkes ve bölgeye daha fazla yardım rotası acilen gerekli
- İran aralıksız baskılar ve ‘uyuşturucuyla mücadele’ kapsamında 853 kişiyi infaz etti, bu son sekiz yıldaki en yüksek sayı
- Türkiye: Yetkililer barışçıl protestolara yönelik yasakları kaldırmalı ve protestocuların maruz kaldığı kötü muamele ve aşırı güç kullanımı iddialarını soruşturmalı
- Gazze üzerine çalışan BM Özel Raportörü, soykırımı önlemek için uluslararası toplumu harekete geçirmesi gereken kanıtlar sundu
- Rusya: Konser salonu saldırısı mağdurları için hakikat ve adalet, şüphelilere işkenceyle sağlanamaz
- BM kararı Gazze’de kitlesel ızdırabı azaltmak için daimi ateşkesin yolunu açmalı