Brunson davası üzerinden Onursal Başkanımız Taner Kılıç asılsız haberlerle karalanıyor

Son dönemde kamuoyunda sıklıkla yer alan Andrew Craig Brunson davasında, Taner Kılıç’a yönelik asılsız, yanıltıcı ve suçlayıcı ifadeler kullanılıyor. Onursal Başkanımız Taner Kılıç, iddianamede yer almayan ifadelerle, yakıştırmalarla ve suçlamalarla karalanıyor. Kılıç’a yönelik bu dil kabul edilemez. Başta medya çalışanları olmak üzere, tüm ilgililerin gerekli düzeltmeleri yapması ve karalamanın sona ermesi için çağrıda bulunuyoruz.

Taner Kılıç kimdir?

Avukat ve insan hakları savunucusu olan Taner Kılıç aynı zamanda Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin kurucularından biridir. 2014 ile 2018 yılları arasında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmüştür. Şu anda da Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin Onursal Başkanı’dır.

Kılıç, uzun yıllar göç ve mülteci hukuku üzerine çalışmıştı. Hatta Mültecilerle Dayanışma Derneği’nin kurucularından biridir ve üç dönem derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapmıştır.

Üç çocuk babası, hak savunucusu, işinde ve insan ilişkilerinde duyarlı bir insan olan Taner Kılıç, bir yılı aşkın süredir haksız yere cezaevinde. Kılıç hakkındaki en temel iddia telefonunda ByLock mesajlaşma uygulamasının olduğuydu.

Ancak mahkemeye sunulan iki bağımsız rapor, Kılıç’ın telefonuna hiçbir zaman ByLock uygulamasının indirilmediğini yahut indirilip silinmediğini ortaya koydu. Yaklaşık bir yıl sonra dosyaya sunulan iki polis raporu da, Kılıç’ın telefonunda Bylock olmadığını kesin olarak ortaya koydu.

Taner Kılıç’a yönelik asılsız suçlamalar polis raporuyla çürütülmesine rağmen mahkeme, Kılıç’ın tutukluluğunun devamına karar vererek bir adalet ayıbına imza attı.

Taner Kılıç’ın Brunson davasıyla ilgisi nedir?

Andrew Brunson, Türk vatandaşı olmadığı için İzmir’de uzun yıllardır yabancılara yönelik kanunlar çerçevesinde ikamet eden bir kişidir. Brunson, sınır dışı edilmesi söz konusu olduğunda, göç alanında yıllardır yaptığı çalışmalarıyla tanınan ve kendisine tavsiye edilen Avukat Taner Kılıç’ı arar. Kılıç, davayla ilgilenmemesine rağmen, tavsiye eden kişinin ısrarı üzerine Brunson ve eşine, bir avukat olarak hukuki danışmanlık verir, avukat olarak kendisiyle çalışmak isterlerse diye kimlik bilgilerini gönderir. İddianame yer alan Taner Kılıç ile Andrew Brunson arasındaki tüm irtibat bundan ibarettir, başka bir irtibat kurulmamıştır.

Brunson’a Taner Kılıç’ı tavsiye eden tanık, Savcılığa verdiği ifadede şunları söylemiştir:

Hatırladığım kadarıyla geçen sene 07 Ekim 2016 tarihinde beni ya Zekai Tanyar ya da Andrew Craig Brunson beni telefonla arayarak kendisinin karakolda olduğunu, sınır dışı edileceğini söyleyerek bir avukata ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de bunun üzerine Mülteci-Der derneğini arayarak yardım istedim. … isimli bir bayan beni bu konuda Taner Kılıç isimli bir avukata yönlendirdi. Zaten bu avukat da derneğin başkanıydı ya da ben öyle hatırlıyorum.

Tanık, ifadesinin devamında Kılıç’ın meşgul olduğu ve dosyayla ilgilenemeyeceği izlenimine kapıldığını belirtir ve şunları söyler:

“Ben de bunun üzerine ısrar ettim, rica ettim, tanıdığımız kimse olmadığını beyan ettim. ‘Yabancılar Hukuku konusunda uzman olduğunuzu duyduk, başka bu konuda bize yardım edebilecek kimse yok’ dedik. Bunun üzerine Taner Kılıç karakola gitti. Orada ayaküstü Andrew Craig Brunson ile görüştüler.

Tanık, edindiği intibaya göre Kılıç ile Brunson’ın birbirlerini tanımadığını da ifadesine ekler.

Taner Kılıç’ın Brunson’la irtibatı tamamen savunma hakkı kapsamında bir görüşmedir. Söz konusu irtibat karakolda ve kolluk görevlilerinin denetiminde gerçekleşmesine rağmen medyada, suçlayıcı ve karalayıcı bir dil kullanılarak Kılıç’tan bir suçlu yaratmaya çalışıyor, Kılıç’ın Brunson ile suç işleme amacıyla bir bağlantı olduğu iddia veya ima ediliyor. Savunma hakkını kullanmak üzere iletişime geçilmesi ve bu kapsamdaki görüşmeler ne Kılıç’ın ne de Brunson’ın suçlu olarak yansıtılmasına neden olamaz.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi olarak, Türkiye’de hak savunucularına yönelik baskının mağdurlarından biri olan Onursal Başkanımız Taner Kılıç’a yönelik bu tavrın, gözdağının ve eziyetin kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz. Taner Kılıç, yalnızca insan haklarını savunduğu için cezaevindedir ve Kılıç’ın suçsuzluğunu gölgeleyecek her türlü itham ve asılsız iddialara bir an önce son verilmelidir.