Afganistan: Taliban misilleme saldırılarıyla tehdit ediyor, tahliye takvimi uzatılmalı

Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak, her geçen gün şiddetli misilleme saldırılarına uğrama riski artan binlerce Afganistan vatandaşına yardım etmek adına Taliban ve uluslararası toplumun tahliyelerin tamamlanması için belirlenen 31 Ağustos 2021 tarihini uzatmak konusunda acilen uzlaşması gerektiğini belirtti.

İnsan hakları savunucuları, kadınlar ve kız çocuklar, etnik ve dini azınlıklar, meclis üyeleri ve gazetecilere yönelik Taliban tehdidinin arttığına ilişkin haberlerin ardından yapılan çekilmeyi erteleme çağrılarına rağmen, ABD Başkanı Joe Biden, ABD’nin beş gün içinde Afganistan’daki birliklerini geri çekmeyi tamamlayacağını açıkladı.

Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları yakın zamanda yayımlanan saha araştırmasında, Taliban’ın geçen ay Gazne vilayetinde dokuz Hazara erkeği işkenceye maruz bırakarak öldürdüğünü ortaya çıkardı.

"Mevcut durumda, Taliban’ın intikam saldırılarından korkan ve ülkeden ayrılmak zorunda olan Afganları güvenli bir şekilde tahliye etmek için her türlü çaba sarf edilmelidir. Onları yüz üstü bırakmak, affedilmez bir ihanet olacak”

Agnès Callamard
UAÖ Genel Sekreteri

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “Uluslararası Af Örgütü, güvenlik arayışıyla havadan ve kara sınırlarından çaresizce ülkeyi terk etmeye çalışanların ne kadar korkunç şeyler yaşadığının tamamen farkında. Mevcut durumda, Taliban’ın intikam saldırılarından korkan ve ülkeden ayrılmak zorunda olan Afganları güvenli bir şekilde tahliye etmek için her türlü çaba sarf edilmelidir. Onları yüz üstü bırakmak, affedilmez bir ihanet olacak” dedi. Callamard sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uluslararası toplum, tahliye takvimini uzatmalı ve Afganistan’dan ayrılmak isteyenlerin güvenli bir şekilde ülkeden çıkmasını sağlamalıdır. Bunun için, insanların uçaklara binmesine izin verilmeli ve en yüksek risk altında olan kişiler için vize zorunlulukları askıya alınmalıdır. Taliban’ın gerçekleştirdiği suiistimaller, planlı insan kaçırmalar ve öldürmeler devam ederken bu adımlar daha da hayati önem taşıyor.”

Binlerce Afgan Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’na gelmeye devam ediyor ve tahliye uçaklarına binmeye çalışıyor. Birçoğu, kapılara ulaşmak için Taliban’ın kontrol noktalarından geçme tehlikesini göze almak zorunda. ABD ordusu ve Taliban’ın kalabalığı kontrol etmek için hava ateş açması sonucunda yaralanan veya izdiham sırasında ezilen 20 kişi havalimanına girmeye çalışırken hayatını kaybetti.

Taliban’ın bu hafta tahliyeleri uzatmayı kabul etmeyeceğini ve Afganların ülkeden ayrılmasına izin vermeyeceğini açıklamasının ardından, örgütün uluslararası insan haklarını koruma ve güvence altına alma sözünü tutmayacağı yönündeki endişeler arttı.

Zulüm, öldürmeler ve ihlaller artıyor

İnsan hakları ihlallerine ilişkin haberlerin çoğalması, Taliban yönetiminin neler getirebileceğine konusunda kaygı yaratıyor.

25 Ağustos itibariyle, basında, Taliban’ın Kabil’de kapı kapı dolaşarak insan hakları savunucularını ve gazetecileri aradığı haberleri yer aldı. Bir habere göre Taliban, aradıkları gazetecinin yerini öğrenemeyince ailesinden birini silahla vurarak öldürdü, bir diğerini ise yaraladı.

Taliban, başkent Kabil’in kontrolünü ele geçirdiği ilk hafta içinde bir açıklama yaparak, kadınlara ve uluslararası topluma, kadın haklarının Şeriat hukukuna göre korunacağı konusunda güvence verdi, ancak birkaç gün sonra kadın gazetecilere işe gitmemelerini söyledi.

Temmuz ayında Taliban, Haşa Cevan olarak bilinen ünlü komedyen Nazar Muhammed’i kaçırdı, şiddete maruz bıraktı ve öldürdü. Örgüt, başlangıçta cinayeti reddetti ancak daha sonra soğukkanlılıkla işlenen cinayetin sorumluluğunu üstlendi.

Kandahar’ın Spin Boldak kasabasında Taliban’ın yüzlerce kişiyi kaçırdığı ve alıkoyduğu da belgelendi.

Bir başka olayda, Afganistan Bağımsızlık Günü’nde ülkenin bayrağını açan Afganlar Taliban savaşçıları tarafından şiddet kullanılarak dağıtıldı. Celalabad’da, Taliban yönetiminde ifade özgürlüğüne ilişkin kaygılarını ifade eden en az üç kişi öldürüldü, birçok kişi ise yaralandı.

“Gazne vilayetinde yaptığımız araştırma, Taliban’ın cinayet ve işkence kapasitesinin azalmadığını gösteren bir kanıttır” diyen Agnès Callamard sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Afganlar çok büyük kişisel bedeller ödeyerek ve kendilerini ve ailelerini tehlikeye atarak kaçıyor. Ülkeler ‘geri itme” taktiklerine başvurmamalı ve Afganistan’dan çıkmak isteyen herkese destek olmanın bir yolunu bulmalıdır.”

Basında yer alan haberlere göre, karadan İran’a ve İran üzerinden Türkiye sınırına ulaşan binlerce Afgan, Türkiye’nin sınır koruma görevlileri ve jandarması tarafından geri itildi. Diğer yandan, Yunanistan, Afganistan’dan gelen göçmen sayısının artacağı endişesiyle Türkiye sınırına 40 kilometrelik duvar ördü.

Uluslararası Af Örgütü’nün tavsiyeleri

Uluslararası Af Örgütü, Afganistan’ın dört bir yanında süregelen uluslararası hukuk suçları ve diğer ciddi insan hakları ihlalleri ve suiistimallerine ilişkin kanıtları belgelemek, toplamak ve muhafaza etmekle yetkilendirilecek güçlü ve bağımsız bir BM mekanizmasının kurulması çağrısı yapmaktadır.

BM üyesi ülkeler acilen BM Güvenlik Konseyi’nde, Taliban’ı uluslararası insan hakları hukukunu korumaya ve Afganistan’daki insan hakları savunucuları, gazeteciler ve kadın liderler de dahil olmak üzere en yüksek risk altında olan kişilerin misillemelere karşı korunmasını sağlamaya çağıran bir karar çıkarmalıdır.

Uluslararası Af Örgütü ayrıca Afganlara yönelik zorla geri gönderme ve sınır dışı uygulamalarının acilen durdurulmasını talep etmektedir.

Arka Plan

19 Ağustos’ta, Uluslararası Af Örgütü, Gazne vilayetinde 4-6 Temmuz arasında dokuz etnik Hazara erkeğin öldürüldüğünü ortaya çıkaran bir araştırma yayımladı. Tanıklıklara göre altı erkek vuruldu, üçü işkence edilerek öldürüldü. Aralarından biri kendi atkısıyla boğulmuştu ve kol kasları kesilmişti.