Türkiye Berkin Elvan'ın Ölümünün Ardından Temiz Bir Sayfa Açabilir Mi?

Andrew Gardner, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı

Dün, geçen yaz Gezi Parkı eylemlerinde aldığı yara sonucu ölen 15 yaşındaki Berkin'in cenazesi Türkiye'nin tarihinde görülen en kalabalık cenaze törenlerinden biriydi.

269 gün boyunca komada yaşam mücadelesi verdikten sonra gerçekleşen ölümü eşi benzeri görülmemiş sayıda insanı cenazeye katılmak için İstanbul sokaklarına döktü - tahminen bir milyona yakın. Yaşananlar, polis şiddeti, cezasızlık, hükümetin sorumluları koruduğunu görmeye ve onların gerçekleştirdiği şiddeti görmezden gelmesine yönelik öfkenin topluca dışarı taşmasıydı.

Tüm kanıtlar Berkin'in polisin yakın mesafeden attığı bir biber gazı fişeği ile vurulduğu 16 Haziran'da aldığı yaralar sebebiyle öldüğünü ortaya koyuyor. Evine yakındı ve ekmek almak için sokağa çıkmıştı. İnsanlar, barışçıl bir gösterici olmanın ya da sadece orada bulunan biri olmanın polisin elinde canınıza mal olabildiğine ve hala olabileceğine öfkeli.

Yine de tüm işaretler hükümetin bu hoşnutsuzluğun ani artışını görmezden geleceğini ve protestoları bastırma politikasına devam edeceğini gösteriyor. Berkin Elvan'ın defnedilmesinin hemen ardından polis kalabalığa göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Polis ve göstericiler arasındaki çatışmalar İstanbul ve Türkiye çapında gece boyunca devam etti.

Sabah itibariyle iki kişi gösterilerde hayatını kaybetti. Bir kişi polisin karıştığı düşünülmeyen bir saldırıda İstanbul'da vuruldu. Bir polis memuru da Tunceli/Dersim'de kalp krizi sonrası öldü. İlk çıkan haberler protestoculara yönelik kullanılan yoğun göz yaşartıcı gazın, polis memurunun kalp krizini tetiklediğini ortaya koyuyordu. Çok sayıda yaralanma haberi geldi.

Berkin Elvan'ın biber gazı fişeği ile vurulmasının ardından geçen dokuz ay boyunca Türkiye yetkilileri polis şiddetini sonlandırmak ya da geçmişte yaşanan hak ihlalleri ile ilgili adaleti yerine getirmek için çok az şey yaptı.

Türkiye'de polis şiddeti ile ilgili soruşturmalarda tipik başarısızlıklarda olduğu gibi Berkin Elvan'a biber gazı fişeği atmaktan sorumlu olan polis memurları teşhis edilmedi. Olaya dair hiçbir güvenlik kamerası kaydı bulunmadı.

İstanbul'da geçen yaz boyunca gerçekleşen polis şiddeti ile ilgili yüzlerce şikayetleri soruşturması için sadece tek bir savcı görevlendirildi. Açıkçası bu Türkiye'de ve başka yerlerde milyonlarca insanın çağrı yaptığı etkili soruşturma şekli değil.

Türkiye'nin tamamında geçen yazın ardından polis şiddeti ile ilgili sadece iki kovuşturma açıldı. Onlar da ancak mağdurların ailelerinin inanılmaz çabaları ve Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere toplumsal baskı sonucu başlatılabildi.

Diğer sayısız polis şiddeti mağduru ve Berkin Elvan için adalet olmaksızın geçen her gün daha fazla karşıtlığın tohumlarını atacak. Hükümet çok geç olmadan bundan ders almalı.