Fas: Uygur İdris Hasan gözaltında ve Çin’e sınır dışı tehlikesiyle karşı karşıya

2012’den beri Türkiye’de yaşayan ve geçen hafta uçakla İstanbul'dan Kazablanka’ya giden Uygur İdris Hasan, Çin'in talebiyle Kazablanka'da gözaltına alındı. Fas polisi, İdris Hasan'ı Çin'in Interpol aracılığıyla çıkardığı kırmızı bülten nedeniyle gözaltına aldı. Hasan, Çin’e iade endişesi yaşıyor.

Uluslararası Af Örgütü bugün bir açıklama yayımlayarak Fas yetkililerinin ülkede gözaltına alınmış olan Uygurlu İdris Hasan’ı işkenceye maruz bırakılabileceği Çin’e sınır dışı etmemesi gerektiğini belirtti.

34 yaşında, üç çocuk babası Hasan, geçen hafta Türkiye’den uçakla Fas’a gitmesinin ardından gözaltına alındı ve Tiflet kasabası yakınındaki bir cezaevine götürüldü. 23 Temmuz’da eşi Zaynura’ya telefon etti ve kısa bir süre içinde Çin’e sınır dışı edileceğini düşündüğünü söyledi.

Zaynura, Uluslararası Af Örgütü’ne eşiyle son görüşmesini şu şekilde aktardı, “Hasan, ‘Çin’in talebiyle beni cezaevine götürdüler. Lütfen çabuk olun yoksa beni Çin’e geri gönderecekler’ dedi.”

Bilgisayar tasarımcısı olan Hasan’ın Çin vatandaşlığı ve Türkiye’de oturma izni var. Geçen haftadan beri kendisinden haber alınamıyor. Uluslararası Af Örgütü, Hasan’ın Çin’e zorla geri gönderilmesi halinde tutuklanma ve işkenceye maruz bırakılma riski altına gireceğini düşünüyor.

"İdris Hasan’ın Uygurların ve diğer etnik azınlıkların korkunç bir toplu kapatma politikasıyla karşı karşıya olduğu Çin’e sınır dışı edilmesi uluslararası hukukun ihlali olacaktır”

Joanne Mariner
UAÖ Kriz Müdahale Program Direktörü

Uluslararası Af Örgütü Kriz Müdahale Program Direktörü Joanne Mariner konuya ilişkin açıklamasında, “Fas yetkilileri İdris Hasan’ın acilen bir avukata erişimini sağlamalı, herhangi bir sınır dışı kararına itiraz etme imkanı tanımalı ve güvende olduğundan emin olabilmeleri için ailesiyle iletişim kurmasına izin vermeli. İdris Hasan’ın Uygurların ve diğer etnik azınlıkların korkunç bir toplu kapatma politikasıyla karşı karşıya olduğu Çin’e sınır dışı edilmesi uluslararası hukukun ihlali olacaktır” dedi. Mariner sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Geri göndermeme ilkesi, hiç kimsenin işkence veya diğer türde zalimane, insanlık dışı veya alçaltıcı muamele ya da cezalandırma ve diğer ciddi insan hakları ihlallerine maruz bırakılma konusunda somut risk bulunan bir ülkeye geri gönderilemeyeceğini güvence altına alır.”

Arka Plan

İdris Hasan 2012’den beri eşi Zaynura ve üç çocuğuyla birlikte Türkiye’de yaşıyor. Eşi ve çocuklarının Türkiye’de kalıcı oturma izni var ancak Hasan’ın Türkiye’deki oturma izni “insani” olarak sınıflandırılıyor.

Çin hükümetinin Hasan’ı daha önce Uygur örgütleri için yaptığı çalışmalar nedeniyle “terörist” olarak değerlendirdiği bildirildi. Çin yasaları “terör” ve “aşırılık” kavramlarını oldukça geniş ve muğlak bir biçimde tanımlıyor ve bu yasalar Uygurlar ile diğer etnik azınlıklara baskı uygulamak için kullanılıyor.

Uluslararası Af Örgütü geçen ay yüz binlerce Müslümanın Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde keyfi şekilde toplu kapatma, telkin ve işkenceye maruz bırakıldığını ortaya çıkaran bir rapor yayımladı.

Uluslararası Af Örgütü Kriz Müdahale Birimi, “Sanki Savaştıkları Bir Düşman Gibiydik”: Çin’in Sincan’daki Müslümanlara Yönelik Toplu Kapatma, İşkence ve Zulüm Uygulamaları başlıklı 160 sayfalık raporda, gözaltı kamplarından serbest bırakılan kişilerden toplanan onlarca yeni tanıklığa yer verdi. Tanıklıklara göre, Çin yetkilileri 2017’den beri bölgenin Müslüman etnik gruplarının İslami inanç ve gelenekleri ile kültürel pratikleri ve yerel dillerini kökten yok etmek için aşırı sert uygulamalara başvuruyor.

“Terörle” mücadele kisvesi altında işlenen bu suçlar etnik Uygurları, Kazakları, Hui Müslümanlarını, Kırgızları, Özbekleri ve Tacikleri hedef alıyor.

Uluslararası Af Örgütü ayrıca gözaltı kampları ve mevcut durumda gözaltında tutulduğu düşünülen kişiler hakkındaki 60’tan fazla dava dosyasının kapatılması çağrısında bulunan bir kampanya başlattı.