Yunanistan: Kış vurmadan sığınmacıları güvenli yerlere yerleştirin

  • 12 insan hakları ve insanı yardım örgütü Yunanistan adalarındaki toplama politikasının sonlandırılması için kampanya başlattı

12 insan hakları ve insani yardım grubu bugün bir kampanya başlatarak, Yunanistan hükümetinin AB liderlerinin de desteği ile kış koşulları başlamadan Yunanistan’ın “adalarda toplama” politikasına son vermek üzere harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Gruplar, kış mevsiminin resmi başlangıcı olan 21 Aralık 2017 tarihinden geri sayıma başladı. Sığınmacıların soğuk havada dışarıda kalmaması için Başbakan Aleksis Çipras’ın AB liderlerinin de desteğiyle insanları acilen daha iyi koşulların bulunduğu anakaraya nakletmesi ve 21 Aralık’a kadar somut önlemler alması gerektiğini ifade ettiler.

1 Aralık 2017 itibariyle Midilli, Sakız, Sisam, İstanköy ve İleryoz adalarındaki “hotspot” merkezler, kapasitelerinden 7.400 kişi daha fazla barındırıyor: Yalnızca 5.576 kişilik kapasiteye sahip merkezlerde 12.981 kişi kalıyor. Yalnız kadınlar, ailelerin başı olan kadınlar ve çok küçük yaşta çocuklar da dahil olmak üzere binlerce insan yazlık çadırlarda yaşıyor, yerde uyuyor ve iklim koşulları ağırlaştıkça soğuk, nem ve yağmura maruz kalıyor. Kadınların bazıları tanımadıkları erkeklerle aynı çadırı paylaşmaya zorlanıyor ve bu nedenle mahremiyet ve güvenlikleri tehlike altına giriyor. Temiz su, sıhhi temizlik merkezleri ve sağlık hizmetlerine erişim mümkün değil.

Bu kış, AB-Türkiye Anlaşması Mart 2016’da yürürlüğe girdiğinden beri sığınmacıların adalardaki yetersiz merkezlerde geçirmek zorunda kaldığı ikinci kış olacak. Geçen kış Midilli’de 24 -30 Ocak tarihleri arasında üç erkek  altı gün içinde öldü. Bu ölümlerin nedenine ilişkin hala resmi bir açıklama yapılmamış olsa da mültecilerin buz gibi soğuk çadırlarını ısıtmak için kullandıkları geçici ısıtma aletlerinden yayılan karbon monoksitten zehirlendikleri düşünülüyor. 2016’nın sonlarına doğru, Midilli’de, yemek pişirmek için kullanılan gaz kutusundan kaynaklanmış olabilecek patlama, bir Kürt kadın ile çadırda uyuyan torununun ölmesine sebep oldu.

AB ve Yunanistan yetkilileri, adalarda toplama politikasını haklı göstermek için AB-Türkiye Anlaşması’na atıfta bulundu. Anlaşmanın bir parçası olarak uygulamaya konan bu politika, Yunanistan adalarına ulaşan sığınmacıları, sığınma talepleri hakkında karar verilene dek sığınma kapasitesi veya hizmetlere yeterli erişim olup olmadığına bakılmaksızın adalarda kalmaya zorluyor. Buna karşılık gruplar, sığınmacıları onların haklarını ihlal eden ve esenlikleri, sağlıkları ve insanlık onurlarına zarar veren koşularda kalmaya zorlamanın haklı gösterilemeyeceğini söyledi. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği ilk günlerde adalara ulaşan sığınmacıların bazıları 20 aydır adalarda mahsur.

Gruplar, kampanyanın bir parçası olarak, adalarda mahsur kalan sığınmacıların yüz yüze geldiği çok kötü koşulların altını çizmek, Avrupa vatandaşlarına harekete geçme çağrısı yapmak ve Yunanistan hükümeti ile AB liderlerine yönelik kamuoyu tepkisini izlemek ve güncellemek için bir araya geliyor.

Kampanyaya katılan insan hakları ve insani yardım örgütleri:

Uluslararası Af Örgütü, Caritas Hellas, Greek Council for Refugees, Help Refugees, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Kurtarma Komitesi, Cizvit Mülteci Servisi, Oxfam, Praksis, İspanya Mültecilere Yardım Komisyonu (CEAR), Solidarity Now, Terre des Hommes

Kampanya hakkında daha fazla bilgi almak ve imza kampanyasına katılmak için bakınız.