Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri, BM İnsani Zirvesi'nde konuştu

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, İstanbul'da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İnsani Zirvesi'nde konuştu. İşte Shetty'nin konuşmasının tam metni:
---

Ekselansları, bayanlar ve baylar:

Bugün buradaki zamanımı en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimi düşünürken, göz önünde bulundurduğum ciddi seçeneklerden biri de uluslararası normlar ve insancıl hukukun ölümünün yası için üç dakikalık saygı duruşunda bulunmak idi.

Bu, Birleşmiş Milletler'in kuruluşundan bu yana büyük olasılıkla en karanlık zamanlar. Çatışmalar, gerçek anlamda çapraz ateşe tutulmuş siviller üzerinde yıkıcı sonuçlara neden oluyor ve onları yerlerinden edilmeye sürüklüyor.

Ben, utanç verici bir dünya anlatısına açılan iki pencere olan, Irak ve güneydoğu Türkiye'de yerlerinden edilmiş insanların korkunç hikayelerini birinci elden gördükten ve duyduktan sonra doğrudan bu Zirve'ye geldim.

Suriye'den Nijerya'ya, Afganistan'dan Güney Sudan'a, Burundi'den Ukrayna'ya çıplak gerçek şu ki, çatışma bölgeleri herkes için kontrolsüz duruma geldi. Bizi korumak için oluşturulan kurallara tam ve mutlak bir küçümseme muamelesi yapılmaktadır.

Sivillere yönelik acımasız şiddetin gerçekleştiği, muhtemel savaş suçları da dahil olmak üzere iki tarafın da mütemadiyen uluslararası insancıl hukuku yok saydığı bir çatışmada; kadın, çocuk, aile, 2.8 milyon insanın yerlerinden edildiği Yemen'i ayrı tutmama izin verin.  

Hastaneler bile çok defa bombalanmış, okullar top ateşine tutulmuş ve yıkılmış.

Sadece iki hafta önce, Uluslararası Af Örgütü bölge sakinlerinin su kullanımı için umut bağladığı bir su kaynağının yakınında olan bir mühimmatı eline alan 13 yaşındaki bir çocukla görüştü. Çocuk bunun, "oynayabileceğiniz küçük bir top" gibi olduğunu söyledi. Fakat bu top, çocuğun karnından aşağısını koparan, henüz patlamamış bir bombaydı.

Burası bizim çocuklarımızın büyüdüğü dünya. Hepimizi koruması gereken uluslararası hukukun bağlayıcı yükümlülükleri düpedüz küçümseniyor.

Uluslararası insancıl hukukun bu kötücül erozyonuyla yüzleşmeden, zaten kötü bir halde olan insani durum sadece daha da kötüleşecek.

Ve hesap verilebilirlik olmazsa, bu aşağıya doğru sarmalda bir duraklama olmayacak.

Hesap verilebilirlik mekanizmaları aslında yerli yerindedir. Bunlar kullanılmalıdır. Devletler müttefiklerini dahi sorumlu tutmalıdırlar. Buna göz yumamayız. Eğer yumarsak, ihlallerin sonuçlarının sorumluluğu hepimizde kalır.

Uluslararası Af Örgütü nerede gerçekleşirse gerçekleşsin uluslararası hukuk ihlallerini araştırmaya devam edecektir. Faillerin hesap verebilirliğini, gerçeği, adaleti ve hayatta kalanlar için telafi yollarını hep takip edeceğiz. Tüm devletleri Güvenlik Konseyi'nin toplu zulmü önlemeyi veya sona erdirmeyi hedefleyen eylemlerine destek vermeye çağırıyoruz.

Bizler, eşi benzeri görülmemiş sayıda yerlerinden edilmiş kişi için devletlerin yükümlülüklerini yerine getirdiğinden emin olunması ve küresel sorumluluk paylaşım sistemi oluşturmak için kampanya yapmaya devam edeceğiz. Bu en yüksek gelirli ülkelerin, insan haklarına saygı duyduğuna dair böbürlendikleri o söylemlerini kanıtlamak için en uygun zaman.

Irak'ta Felluce yakınlarındaki kamplarda yerlerinden edilmiş ailelere bu toplantıdan ne istediklerini sorduğumda, ilk söz alanlar kadınlardı. Onlar, "Bu acıyı daha fazla çekemeyiz. Çok uzun zaman bekledik. Lütfen onlara harekete geçmelerini söyleyin" dedi.

Bu gözlerimizin önünde yaşanıyor. Bu karanlık zamanlardaki başarımız veya başarısızlığımız için gelecek nesil bizi yargılayacak. Bu hafif cümleleri eyleme dönüştürelim. Bu adaletsizliği ortadan kaldıralım.