UAÖ, Kavala ve Aksakoğlu’nun serbest bırakılması için acil eylem kampanyası başlattı

Uluslararası Af Örgütü, Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’nun serbest bırakılması ve 16 sivil toplum aktörü hakkındaki suçlamaların düşürülmesi için acil eylem kampanyası başlattı. Mahkemenin 4 Mart’ta kabul ettiği iddianame uyarınca Kavala, Aksakoğlu ve diğer önde gelen 14 sivil toplum aktörü 2013’teki Gezi Parkı protestolarını “yönlendirdikleri” iddiasıyla “hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs”le suçlanıyor.

Acil eylem kampanyası, söz konusu iddianamenin mesnetsiz suçlamalarla dolu olduğunu belirtiyor; aynı zamanda 16 aydır tutuklu olan Kavala ile 4 aydır tutuklu olan Aksakoğlu’nun gerçek dışı suçlamalarla özgürlüklerinden keyfi olarak yoksun bırakıldığını kaydediyor.

Arka Plan

Gezi Parkı protestoları, İstanbul’un merkezindeki Gezi Parkı’nı dönüştürme planlarına karşı çıkan çevreci protestolar olarak başladı. Polisin İstanbul’daki protestoyu şiddetle bastırmak istemesiyle birlikte protestolar hızla ülkenin her yerine yayıldı ve milyonlarca kişi, kitlesel itirazların büyük ölçüde barışçıl biçimde ifade edildiği protestolara katılmak için sokaklara çıktı. Söz konusu iddianame, bu protesto hareketini, Türkiye hükümetini ortadan kaldırma amacı taşıyan şiddetli bir komplonun en önemli unsuru olarak değerlendiriyor. 16 sivil toplum aktörünü bu sözde komployla ilişkilendirmek için iddianamenin dört bir yanında gerçek dışı iddialar dile getiriliyor. Ancak 16 kişinin listelenen suçlarla bağlantılı olduğunu gösterebilecek hiçbir kanıt iddianamede sunulmuş değil Buna rağmen, bu kişilerin tümü şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası ile karşı karşıya bulunuyor.

Osman Kavala ile erken çocuk gelişimi üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum uzmanı Yiğit Aksakoğlu’nun yanı sıra gazeteci Can Dündar, avukat Can Atalay, mimar Mücella Yapıcı, şehir planlamacısı Tayfun Kahraman, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Altınay ve Anadolu Kültür Başkan Yardımcısı Yiğit Ali Ekmekçi ile film yapımcısı Çiğdem Mater de iddianamede suçlananlar arasında. Ayrıca, interaktif bir tiyatro oyununun yazımı, yapımı ve sahnelemesine katkı sunan kişiler de yetkililer tarafından “Gezi Parkı protestolarının provasını yaptıkları iddiasıyla” aynı iddianamede suçlanıyor.

Barışçıl toplanma hakkı, Türkiye’nin imzaladığı insan hakları sözleşmeleriyle güvence altındadır. 1966 Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile 1950 İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi de Türkiye’nin imzaladığı sözleşmeler arasındadır. Ayrıca barışçıl toplanma hakkı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası tarafından da korunmaktadır. 26 Nisan 2015’te İstanbul’daki mahkeme, protestolara katıldıkları iddiasıyla yargılanan 26 kişinin tümünün beraatına karar vermiş ve Gezi Parkı protestolarının barışçıl toplanma hakkı kapsamında korunduğunu doğrulamıştı. Gezi Parkı’nın dönüştürülmesine karşı çıkmak için mimarlar, mühendisler, doktorlar, sendikacılar ve diğer mesleklerden 100’ün üzerinde kişinin kurduğu Taksim Dayanışması’nın Sözcüsü Mücella Yapıcı da iddianamede suçlananlar arasında bulunuyor. 2015’te görülen ve beraatle sonuçlanan davada Mücella Yapıcı ve diğer dört kişi ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçundan beraat etmişti.


Kavala ve Aksakoğlu serbest bırakılmalı, asılsız suçlamalar düşürülmeli