S.O.S. Avrupa Çağrımız Duyuldu!

Uluslararası Af Örgütü olarak uzun süredir mülteci hakları alanında yürüttüğümüz S.O.S. Avrupa kampanyamız meyvelerini verdi. Arama kurtarma çalışmaları için daha fazla gemi ve bütçe ayrılmaya başlandı ve bu sayede denizlerde daha az can kaybı gerçekleşti!

Avrupa'nın liderleri aylarca, aralarında Uluslararası Af Örgütü'nün denizin mezarlığa dönüştüğü yönündeki açıklamalara kulaklarını tıkamıştı.

Bu ilgisizlik sonucunda sadece Nisan ayında 1.200 mülteci ve sığınmacı batan iki büyük gemide can verdi. 2015'e dair sayılarda daha fazla can kaybı yaşanması bekleniyordu.

Fakat durumda bir iyileşme görüldü, işte üç ana sebep:

1. Arama kurtarma operasyonları için daha çok bütçe ve gemi

Avrupa Birliği Triton adını verdiği sınır kontrol operasyonu için bütçesini üç katına çıkardı. Üye devletler Mayıs ila Eylül arasında devriye gezmesi için altı büyük gemi, 12 bot, üç uçak ve iki helikopter gönderdi.

Bazı Avrupa hükümetleri fazladan askeri gemi gönderdi. İtalyan Donanması da beş gemi gönderdi.

Migrant Offshore Aid Station (MOAS) ve Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) da üç özel kurtarma botundan sorumlu.

2. İnsanların ihtiyacı olan yerlerde devriye gezilmesi

Bir diğer önemli değişiklik ise arama kurtarma çalışmalarının artık Akdeniz'in daha geniş bir kısmında yapılıyor olması.

Uluslararası Af Örgütü olarak, Avrupa Birliği ve İtalya, İtalyan Donanması'nın insani yardım operasyonu Mare Nostrum'u sonlandırmaya karar vermesinden bu yana bu konuda çağrı yapıyorduk. 2014'ün sonunda gelindiğinde Mare Nostrum sayesinde 166.000 civarında insan kurtarılmıştı.

Mare Nostrum yerine daha küçük ve daha az etkili bir operasyon olan Triton'u başlattılar. İnsanların hayatını kurtarmak yerine Avrupa kıyılarının sadece 55 kilometrelik bir kısmını devriye geziyordu. Triton'da da daha küçük botlar ve daha az uçak, helikopter ve insan mevcuttu.

Bu durum, arama kurtarma çalışmalarının daha çok sahil güvenlik ve ticari gemilere kalmasına yol açıyordu. İnsanlar açık denizde ölüyordu, çünkü genelde etrafta yardım edecek birileri olmuyordu.

3. Kamuoyu baskısı ve siyasi irade

Avrupalı liderler Nisan ayında gerçekleşen iki gemi kazasından sonra dalga dalga yayılan protestoları göz ardı edemedi: uluslararası manşetler, sosyal medya platformlarındaki tartışmalar, Avrupa çapındaki sokak eylemleri.

Mesela günler içinde, yüz binlerce insan S.O.S. Avrupa kampanyamızın dilekçesini imzaladı. Temmuz başı itibariyle imzacıların sayısı yarım milyonu geçmişti.

Bunun sonucu olarak insanların boğulmasını durdurmak için ortaya çıkan siyasi irade, 38.000'den fazla insan için güvenliğin sağlanması ile sonuçlandı.