Rusya: Gizlilik hakkını tehlikeye atan yüz tanıma teknolojisi, protestoları bastırmak için kullanılmamalı

Moskova, yeraltı ulaşım ağını baştan başa saracak olan yüz tanıma sistemini 1 Eylül 2020’de hayata geçirmeyi planlanıyor. İnsan hakları savunucularıysa bu çalışmalara karşı harekete geçti.

Moskova’da yerel mahkeme, bugün, yüz tanıma sistemlerinin barışçıl bir protestoyu bastırmak için kullanılmasına karşı yapılan suç duyurusunu değerlendiriyor. Moskova Tverskoy Bölge Mahkemesi, yurttaşlık hakları aktivisti Alyona Popova ile siyasetçi Vladimir Milov’un yaptığı suç duyurusunu incelemeye başlayacak. Popova ve Milov, hukuka uygun kamusal toplantılara katılanlarla ilgili veri toplanmasının, bu kişilerin barışçıl toplanma hakkını ihlal ettiğini söylüyor. Konuyu mahkemeye taşıyarak, yüz tanıma teknolojilerinin barışçıl toplanmalarda kullanılmasının yasaklanmasını ve daha önce toplanan ve depolanan tüm kişisel verilerin silinmesini sağlamak istiyorlar.

Uluslararası Af Örgütü: Gizlilik ve insan haklarına yönelik somut tehlikeler var

Konu hakkında açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü, vatandaşların gizlilik ve insan haklarına yönelik somut tehlike oluşturan buna benzer teknolojilerin daha kapsamlı şekilde kullanılmasını planlayan Rusya yetkililerinin bu planları durdurması gerektiğini söyledi.  

Uluslararası Af Örgütü Rusya Direktörü Natalia Zviagina konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kişiye özgü makul şüphe olmaksızın, hassas kişisel bilgilerin yaygın bir şekilde ve toplu halde gözlemlenmesini, toplanmasını, depolanmasını ve incelenmesini mümkün kılan yüz tanıma teknolojisi yapısı itibariyle gizlilik hakkını büyük bir tehlike altına sokuyor. Rusya’nın halihazırda ihlalleriyle bilinen yetkililerinin elinde bu teknoloji, barışçıl protestoculara yönelik misillemeleri tamamen yeni bir boyuta taşıyabilir. Üstelik buna benzer sistemlerle ilgili hiçbir şeffaflık ve hesap verebilirliğin bulunmadığı ortadayken. Rusya yetkililerinin gizlilik hakkı ile diğer insan haklarını nasıl koruyacaklarına dair hiçbir açıklama yapmaması ve bu gibi güçlü teknolojilerin kamusal denetime tabi tutulması gerekliğini göz önünde bulundurmaması son derece çarpıcıdır” dedi. Zviagina, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Yetkililerin geçen yaz gerçekleştirilen barışçıl protestolara verdiği tepki, hükümet muhaliflerini fişlemek ve gözetim altında tutmak istediklerini açıkça ortaya koymuştu. Kamusal toplantıları izlemek için yüz tanıma sistemlerinin yerleştirilmesi, protestocular üzerine kaçınılmaz olarak caydırıcı bir etki yaratacaktır; zaten mevcut tüm kanıtlar da esas amacın bu olduğunu gösteriyor.”

Arka Plan

Kasım 2019’da, Moskova Savelovsky Bölge Mahkemesi, Moskova’da kurulan güvenlik kamera sisteminin gizlilik hakkına zarar verdiğini öne süren Alyona Popova’nın şikayetini değerlendirmeyi reddetmişti. Moskova’nın yeraltı ulaşım ağını baştan başa saran yüz tanıma sisteminin 1 Eylül 2020 itibariyle tamamen etkinleştirilmesi planlanıyor.

Yüz tanıma teknolojisi; gizlilik, eşitlik ve ayrımcılığa uğramama hakları ile ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma hakları da dahil olmak üzere insan haklarına yönelik büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu nedenle Uluslararası Af Örgütü, devlet ve özel sektör yetkilileri bu sistemleri uluslararası insan hakları hukukuna uygun bir şekilde kullanabileceklerini kanıtlayana kadar, yüz tanıma teknolojisinin kolluk faaliyetlerinde yeri olamayacağı kanaatindedir.