Midilli: AB-Türkiye anlaşması nedeniyle adada mahsur kalan mültecilerden balıkçı ağıyla sembolik protesto

Mülteciler, ada halkı ve aktivistler bugün Uluslararası Af Örgütü ve Midilli Dayanışması tarafından Midilli Adası'nda bir sahilde gerçekleştirilen ve "mülteciler hoşgeldiniz" kampanyasının ruhunu simgeleyen eyleme katılarak, Avrupa liderlerine vaatlerine uymaları çağrısında bulundu.

#ActionLesvos (#MidilliEylemi) flash mob eyleminde katılımcılar AB-Türkiye anlaşması nedeniyle Yunan adalarında mahsur kalan mülteci ve göçmenlerin durumunu temsilen üzerinde AB bayrağı olan ve etrafında 60 mülteci ve aktivist bulunan devasa bir balıkçı ağı açtı.

Eylem, yakındaki Moria kampında gerçekleşen protestolardan bir hafta sonra ve Yunanistan'daki mültecileri destekleyen sivil toplum örgütlerine yönelik AB acil durum fonlarının büyük bölümünün sona ermesinden on gün önce gerçekleşti.

Eylemin konseptini şu anda Yunanistan’da yaşayan ve kampa katılan aktivistlerden biri olan Ganalı mülteci aktivist Hamid Hamid geliştirdi. "Bu gerçekleştirdiğimiz 2016 yılından bu yana insanların Midilli'de mahsur kalmasına neden olan AB-Türkiye Anlaşması'na yönelik bir protestodur” diyen Hamid sözlerini şöyle sürdürdü:” Ülkelerimizden nefret yüzünden kaçtık ve özgür olmak için Avrupa'ya geldik, fakat şimdi de adada mahsur kaldık. Hiçbir seçeneğimiz ve umudumuz yok, " dedi.

Protestoda Avrupa liderlerine, mültecileri içtenlikle karşılamak için sorumluluk almaları, bunun için de mültecileri Yunan adalarından Yunanistan anakarasına göndererek ve daha sonra diğer Avrupa ülkelerine yeniden yerleştirmeleri için çağrıda bulunuldu.

Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Kampanyacısı Maria Serrano "Bu eylem Avrupalıların, 2016 yılından bu yana mültecilerin ve göçmenlerin Yunan adalarında mahsur kalmalarına yol açan AB-Türkiye anlaşmasına takılan mültecilerin çağrısına kalplerini açmalarını hedefliyor” ifadelerini kullandı.  

Serrano şunları söyledi: "Mültecilerin Avrupa'da karşı karşıya oldukları acı sona ermekten çok uzak. İnsanlar Midilli'de mültecilerin durumunun vahim ve çaresiz olduğunu ve güvende olmadıklarını bilmeliler. Mültecilerin hukuki, tıbbi, psikolojik ve diğer desteklere sınırlı erişimleri var. Avrupa hükümetleri yön değiştirmedikçe ve mültecileri içtenlikle karşılamadıkça durum daha da kötüye gidebilir."

Protesto Midilli adasının merkezindeki Kratigos sahilinde gerçekleşti. Bu sahil 2015 yılında ve 2016 yılının başlarında Türkiye'den yola çıkan binlerce mültecinin adaya vardığı öncelikli noktaydı.   

Haziran 2017'de 940 mülteci ve göçmen Midilli adasına geldi. Sadece Haziran ayının ilk iki haftasında 400'den fazla mülteci adaya vardı. AB-Türkiye anlaşması kapsamında, yetkililer şu anda adaya gelen mülteci ve göçmenlerin, onları Türkiye'ye geri göndermek için, adadan ayrılmalarını engelliyor. Bu politika, kampların aşırı kalabalıklaşmasına yıldırıcı şartlara ve mültecilerin endişelerinin artmasına neden oluyor.

Midilli Dayanışma'dan Efi Latsoudi ise "AB-Türkiye anlaşmasından önce en azından mültecileri tüm zorluklarının ve acılarının sınırları geçebildikleri ve gitmek istedikleri yere varabildiklerinde sona ereceği umuduyla destekleyebiliyorduk. Şimdi ise insanlar umutsuz ve giderek daha çok psikolojik problemlerden mustarip, çünkü adalarda onları aylarca sürüncemede bırakan uzun ve karmaşık sığınma prosedürlerine tabi olan sığınma başvuruları için aylarca belirsizlik içinde beklemek zorundalar" dedi. 

"Moria kampında gerilimin artmasından bir hafta sonra, Avrupa liderlerinin kapısının eşiğinde sorumluluğa sahip olduklarına dair açık bir mesajı vermek istedik."

Arka Plan

31 Temmuz'da, Yunan adalarında kapana kısılan mülteci ve göçmenlerin ihtiyaçlarına karşılık veren sivil toplum örgütlerine doğrudan sağlanan AB acil durum fonlarının büyük bölümü sona erecek. Yunanistan hükümeti AB fonlarının dağıtımı dahil göçe yanıt çalışmalarının tamamının yönetimini eline alacak. Ancak Yunanistan yetkilileri tarafından bunun nasıl uygulanacağı henüz açıklanmadı.