Libya: Bingazi'de ateş altında kapana kısılan tutsakların hayatı tehlikede

Uluslararası Af Örgütü bugün yaptığı açıklamada Libya Ulusal Ordusu'nun hava saldırılarının Bingazi'deki tutsakların hayatını tehlikeye attığını belirtti.

Açıklama Ekim 2014'te silahlı bir grup olan Ensar el-Şeria tarafından Bingazi'deki bir askeri cezaevinden kaçırılan yaklaşık 130 kişi arasında yer alan üç erkeği gösteren yeni bir videonun ortaya çıkmasının ardından geldi. Videoda, kaybolmalarının ardından ilk kez görülen bu kişiler hava saldırılarının çok sayıda kişiyi yaraladığını ve hayatlarını tehlikeye attığını ifade ederek saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.    

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı geçici Vekil Direktörü Magdalena Mughrabi "Bengazi'de kaçırılan ve tutsak olarak tutulan çok sayıda kişi ateş altında kapana kısıldı. Bu kişileri yok sayacak şekilde hava saldırıları gerçekleştirmek uluslararası insancıl hukuku ihlal etmektedir. Saldırıları gerçekleştirenler çatışmalara doğrudan katılmayan kişilerin zarar görmesini engellemek veya en aza indirmek için gerekli tüm önlemleri almalıdır" dedi.

Video, Ensar el-Şeria'nın da aralarında olduğu milis kuvvetleri ve silahlı grupların oluşturduğu bir koalisyon olan Bingazi Devrimciler Şura Konseyi tarafından, muhtemelen savaşçılarını saldırıdan korumak amacıyla çekildi. Bu davranış uluslararası insancıl hukuku ihlal etmektedir ve savaş suçu niteliğinde olabilir.

Mughrabi, "Hiç kimse rehin alınamaz veya kalkan olarak kullanılamaz. Ensar el-Şeria bilinçli bir şekilde tutsakları kalkan olarak kullanıyor olsa da, bu Libya Ulusal Ordusu'nun bu kişilerin varlığını göz önünde bulundurma ve orantısız veya ayrım gözetmeyen saldırılarda bulunmama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz, aksi şekilde davranmak savaş suçu teşkil edebilir" dedi.

Videodaki üç erkeğin, Musa Abduljawad el Badri, Muhammed Abdullah Atbaiga ve Ömer Muhammed Ishkal olduğu belirlendi. Muhammed Abdullah Atbaiga ve Ömer Muhammed Ishkal'in yakınları kaçırılmalarından bu yana onlarla tek iletişimlerinin birkaç dakika süren, az sayıda, kısa ve dinlenen telefon görüşmeleri olduğunu söyledi. Muhammed Abdullah Atbaiga'nın yakınları videoda görmeden önce ondan sekiz ay boyunca haber alamadıklarını belirtti. 

Sevdiklerinin hala hayatta olduklarını öğrenince rahatlayan yakınlar Uluslararası Af Örgütü'ne Bingazi'nin çeşitli bölgelerinde Bingazi Devrimciler Şura Konseyi ile General Khalifa Haftar tarafından yönetilen Libya Ulusal Ordusu arasındaki çatışmalar nedeniyle hayatlarından endişe duyuyor.

"Tek istediğimiz onlar için güvenli bir geçiş yolu oluşturmaları. Bu uluslararası topluma insanlık çağrısıdır. [Erkek kardeşimin] tutuklanmasından bu yana hayatımız durdu, mahvoldu. Babam yaşlı ve artık daha fazla kaldıramıyor" diyen Muhammed Abdullah Atbaiga'nın erkek kardeşi Atbaiga'nın oradan ayrılmasına izin verilmesini istiyor.

Libya Ulusal Ordusu Ganfouda dahil Bingazi'deki Bingazi Devrimciler Şura Konseyi'nin kontrolü altındaki bölgelere hava saldırılarında bulunuyor.

Videodaki kişiler birkaç ay önce gerçekleşen bir hava saldırısının ardından başka bir bölgeye taşındıklarını ve bu sırada tutsaklardan bazılarının yaralandığını belirtiyorlar. Ayrıca taşındıkları yeni bölgede Haziran başında gerçekleşen bir hava saldırısından kıl payı kurtulduklarını ifade ediyorlar. Aktivistler bu kişilerin Bingazi'nin Guwarsha bölgesinden, şehrin güneybatısında bulunan yerleşim bölgesi Ganfouda'ya transfer edildiğine inanıyor. Bu bölgede çatışmalar nedeniyle bölgeden ayrılamayan ve gıda ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçlarına erişemeyen, aralarında yabancı ülke vatandaşlarının da olduğu 400'den fazla hane bulunduğunu tahmin ediyorlar. 

Kaçırılanların serbest bırakıldığı fakat hala Ganfouda'da mahsur kaldıkları iddiaları da bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü bu iddiaları doğrulayamamış olsa da önemli olan bu kişilerin korunması ve istemeleri durumunda güvenli bir şekilde bu bölgeden ayrılabilmeleridir.  

Son haftalarda Libya Milli Ordusu sivillere, Ensar el-Şeria'nın kontrol ettiği Ganfouda bölgesinden 48 saat içinde ayrılmaları yönünde uyaran, bölge dışına güvenli yollar sağlanacağına dair söz veren ve ailelerin daha fazla saldırı olacağına dair korkusunu artıran broşürler dağıttı.

Mughrabi, "Tutsak olarak tutulanların ölümcül hava saldırıları ile karşı karşıya oldukları bir bölgeden kaçma seçeneği bulunmuyor. Ensar el-Şeria ve diğer silahlı gruplar tutsak olan tüm sivilleri serbest bırakmalı ve sivillerin daha güvenli bölgelere gitmesini engellememeli. Tutsak alınan savaşçılara insani bir şekilde muamele edilmeli ve rehin ya da kalkan olarak kullanılmamalı" dedi.

Uluslararası Af Örgütü 2014'te Bouhdima askeri cezaevinden yaklaşık 150 kişinin kaçırıldığı iddialarını belgeledi. Çoğunluğu Kaddafi yanlısı asker ya da gönüllü olmakla suçlandı ve 2011'in sonundan beri suçlama veya yargılama olmaksızın gözaltında tutuluyor. Aktivistler Uluslararası Af Örgütü'ne o zamandan bu yana kaçırılanların sayısının 130'a yakın olduğunu söyledi.

Uluslararası Af Örgütü 2012'de Bouhdima askeri cezaevini ziyaret etti. Nisan 2013'te Bingazi'deki Kuwafiah askeri cezaevine geçici olarak transfer edilmelerinin ardından bir grup gözaltında bulunan kişiyi de ziyaret etti. O sırada çoğu kanıt yetersizliği nedeniyle askeri yargılama sonrası suçsuz bulundu ancak milis kuvvetlerinin ve Kaddafi'nin geçmiş insan hakları ihlallerinin mağduru olan kişilerin ailelerinin baskısı sonucu gözaltında tutulmaya devam ettiler.

Bingazi Devrimciler Şura Konseyi son aylarda aralarında çocukların ve yabancı ülke vatandaşlarının da olduğu sivilleri gösteren ve yine Bingazi'de kendi kontrolleri altındaki bölgelere yönelik hava saldırılarının durdurulmasını talep ettikleri başka videolar yayınladı.

Arka Plan

Bingazi'nin bazı bölgeleri, General Khalifa Haftar tarafından yönetilen Libya Ulusal Ordusu'na bağlı güçlerin 2014'te milis kuvvetleri ve silahlı grupların oluşturduğu bir koalisyon olan Bingazi Devrimciler Şura Konseyi'ne yönelik başlattığı askeri saldırının ardından, enkaza döndü. İki yıl sonra çoğu Bingaz'nin batısının belirli bölgeleriyle sınırlı olsa da çatışmalar sürüyor.

Tüm tarafların güçleri ciddi insan hakları ihlalleri ve savaş suçları işledi ve uluslararası insancıl hukuku ihlal etti. Yüzlerce kaçırma gerçekleştirdi, rehin aldı, işkence ve kötü muamelede ve yargısız infazlarda bulundu, ve yerleşim bölgelerine ayrım gözetmeyen saldırılar düzenledi.