• Haberler

Kanada: Koronavirüsle mücadele tedbirleri, insan hakları komitelerinin denetiminden geçmeli

Uluslararası Af Örgütü, pandemiye karşı mücadelede 10 rehber ilkeye uyulmasını tavsiye ediyor.

Ottawa – Uluslararası Af Örgütü, Kanada’daki federal hükümetlere, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamındaki kararlar, politikalar ve yasaların insan haklarına etkilerini gözlemlemekle görevli denetim komiteleri kurma çağrısında bulunuyor.

Uluslararası Af Örgütü Kanada Şubesi İngilizce Bölümü Genel Sekreteri Alex Neve konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Tarih göstermiştir ki kriz dönemlerinde hükümetler çoğunlukla kriz sona erene kadar insan hakları ihlallerini değerlendirmiyor ve ihlaller için onarım sağlamıyor. Hükümetlerin hemen şimdi proaktif adımlar atıp, güçlü denetim mekanizmaları kurarak, insan haklarıyla ilgili sorunların en başından tahmin edilmesini, tespit edilmesini ve mümkün olduğunca azaltılmasını sağlama imkanı var” dedi. 

Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Denetim Komitelerinin çeşitli konulardaki uzmanlardan oluşmasını ve insan hakları ihlallerine uğramaya en açık toplulukları yansıtmasını tavsiye ediyor. Federal insan hakları komisyonları ile eyalet ve bölge ölçeğindeki insan hakları komisyonlarından, yerli halkların hak örgütlerinden ve sivil toplumdan temsilcilerle akademisyenler, bu komitelere dahil edilebilir. Komiteler, ülkenin dört bir yanında tüm düzeydeki hükümetlere, alınan kararların insan haklarına etkileri konusunda zaman kaybetmeden öneri sunmakla ve koronavirüsle bağlantılı insan hakları sorunlarına ilişkin adım atılması gereken konularda tavsiyelerde bulunmakla görevlendirilmelidir. Komiteler, çalışmaları hakkında kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmelidir.

Bu tavsiye, Uluslararası Af Örgütü’nün Kanada’daki (federal, eyalet, bölge ve belediye düzeyinde) tüm yetkililere, koronavirüs salgınına karşı mücadelede, uymaları çağrısında bulunduğu insan haklarına ilişkin 10 rehber ilkeden biridir.

Rehber çerçevede, koronavirüsün bir insan hakları yükümlülüğü olarak değerlendirilmesi ve salgına karşı bu şekilde bir mücadele verilmesinin yanı sıra diğer insan haklarını ihlal edecek tüm tedbirlerin olabildiğince sınırlandırılması çağrıları yer alıyor. 

Ayrıca, hükümetler, virüsün ve insanlara bulaşmasını önlemek için uygulanan kısıtlamaların, halihazırda insan hakları ihlallerine orantısız şekilde uğrayan topluluklara zarar verebileceğini göz önünde bulundurmalıdır. Yerli Halklar, hane içi şiddete ve aile şiddetine uğrayan kişiler, ‘bakım verme yükümlülüklerini’ yerine getirmeleri için işgücünün dışına itilen kadınlar, yeterli barınma imkanından yoksun gruplar, güvencesiz işlerde çalışan işçiler, engelliler, mültecilik başvurusunda bulunanlar ve cezaevleri ile göçmen gözaltı merkezlerinde tutulan kişiler buna dahildir. 

Ayrıca, koronavirüsle mücadelenin tüm boyutlarıyla kesişimsel bir Toplumsal Cinsiyet Temelli Analiz Artı (Gender Based Analysis Plus - GBA+) sürecine tabi tutulması şarttır.

İnsan haklarına ilişkin 10 rehber ilke, şu başlıklar altında toplanıyor:

  1. Koronavirüs, bir insan hakları yükümlülüğü olarak değerlendirilmeli ve salgına karşı bu şekilde bir mücadele verilmeli
  2. Diğer insan haklarını ihlal edecek tüm tedbirler olabildiğince sınırlandırılmalı
  3. Belirli toplulukları küresel salgına karşı daha savunmasız kılan koşullar göz önünde bulundurulmalı
  4. Pandemi tüm boyutlarıyla kesişimsel bir Toplumsal Cinsiyet Temelli Analiz Artı (GBA+) sürecine tabi tutulmalı
  5. Irkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmeli
  6. Hükümetlerarası insan hakları koordinasyonu güçlendirilmeli
  7. Uluslararası işbirliği güçlendirilmeli
  8. İnsan haklarını savunma konusundaki kolektif sorumluluğumuz kabul edilmeli
  9. İnsan haklarına ilişkin hesap verebilirlik ve denetim mekanizmaları güçlendirilmeli
  10. Uzun vadeli bir insan hakları gündemi oluşturmak için gerekli hazırlıklar yapılmalı 

Uluslararası Af Örgütü Kanada Şubesi Fransızca Bölümü Direktörü France-Isabelle Langlois ise “Ülkenin dört bir yanındaki hükümetler, bugüne kadar bir benzerine rastlanmamış olan yeni koronavirüs kriziyle mücadele etmek için geniş kapsamlı halk sağlığı kampanyaları yürütüyor, seyahat özgürlüğünü ve sosyal etkileşimi sınırlandırıyor ve büyük miktarda harcama yapıyor. Bu tedbirlerin bir kısmı, insan hakları standartlarına harfiyen uyuyor. Ancak birçoğu insan haklarıyla ilgili net bir yaklaşım sergilemiyor, hatta bazıları insan hakları konusunda önemli yükümlülükleri ihlal ediyor” dedi. Langlois, sözlerini şöyle sonlandırdı: 

“Uzun lafın kısası, Kanada’nın koronavirüse karşı yürüttüğü mücadelenin merkezinde insan hakları olmalıdır.”