İstanbul Sözleşmesi’ni ve önemini yapay zekaya sorduk!

Yılmadan, bıkmadan İstanbul Sözleşmesi’nin önemini defalarca anlattık. Bu kez de bunu yapay zekaya sormaya karar verdik. Yapay zeka da İstanbul Sözleşmesi’nin önemi konusunda bizlerle hem fikir.

20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı apar topar yayınlanan bir kararla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından, insan hakları savunucuları olarak sosyal medyada, evlerimizde, iş yerlerimizde kısacası yaşamın her alanında İstanbul Sözleşmesi’nin önemini ve bu kararın ardından ortaya çıkabilecek sonuçları anlattık. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!” diyerek sokakları doldurduk, kampanyalar başlattık ve İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmedik.

Yılmadan, bıkmadan İstanbul Sözleşmesi’nin önemini defalarca anlattık. Bu kez de bunu yapay zekaya sormaya karar verdik. Yapay zeka da İstanbul Sözleşmesi’nin önemi konusunda bizlerle hem fikir. İstanbul Sözleşmesi’nden ve 6284 sayılı kanundan vazgeçmiyoruz!

Not: Sorular 19.06.2022 tarihinde ChatGPT (Mar 23 Version)’ye Türkçe olarak sorulmuştur. Cevaplar gözden geçirilme sürecinde gerekli görülen yerlerde kısaltılmış ancak cümleler değiştirilmemiştir. Yazıda kullanılan görseller Nisan-Mayıs 2023 tarihleri arasında Dall-E 2 aracı kullanılarak üretilmiştir.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284'TEN VAZGEÇMİYORUZ

İMZACI OLMAK İÇİN TIKLAYIN

İstanbul Sözleşmesi nedir?

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve mücadele edilmesi amacıyla Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan uluslararası bir sözleşmedir. İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddeti, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olarak tanımlamakta ve kadına karşı şiddetin her türlüsünün önlenmesini ve ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir. Sözleşme, kadına karşı şiddetin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, cinsiyet temelli şiddeti ve ayrımcılığı engellemeyi ve kadınların insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

İstanbul Sözleşmesi, üye devletlere kadına karşı şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması, faillerin cezalandırılması, eğitim ve farkındalığın arttırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi, kadınların güçlendirilmesi, mağdurların desteklenmesi ve işbirliğinin arttırılması gibi alanlarda tedbirler almayı ve politikalar geliştirmeyi öngörmektedir.

İstanbul Sözleşmesi, imzacı ülkeler için bağlayıcıdır ve üye devletler, sözleşme hükümlerine uygun olarak politika ve yasalarını düzenlemek, kadına karşı şiddeti önlemek ve mücadele etmek için gerekli tedbirleri almak, mağdurları korumak ve failleri cezalandırmak için etkili önlemler almaktan sorumludur. Sözleşme, kadınların insan haklarını güvence altına almak ve kadına karşı şiddeti önlemek için etkili bir uluslararası çerçeve sunmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi neden önemlidir?

Sözleşme, kadına karşı her türlü şiddetin önlenmesi için bir çerçeve sunmaktadır. Bu şiddet türleri, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet olarak belirlenmiştir.

Sözleşme, ayrıca kadınların korunmasına yönelik önlemlerin yanı sıra, şiddete maruz kalan kadınlara destek sağlanması ve adaletin sağlanması için de gereklilikleri belirlemektedir.

İstanbul Sözleşmesi, kadınların insan haklarına saygı gösterilmesi ve kadınların her türlü ayrımcılıktan korunması için önemli bir adımdır. Bu sözleşme, kadına karşı şiddetin sadece özel bir mesele olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle, sözleşme, kadına karşı şiddeti önlemek için bireysel ve toplumsal çözümlerin geliştirilmesini gerektirmektedir.

Sözleşme, kadınların haklarına saygı gösterilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gereken adımların atılmasını gerektirmektedir. Bu adımlar arasında, kadınların eğitimi, istihdamı ve politik temsilinin arttırılması yer almaktadır. Ayrıca, sözleşme, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılık yasağına da yer vermektedir.

Sözleşme, kadına karşı şiddetle mücadelede uluslararası işbirliği ve dayanışmanın önemini de vurgulamaktadır. Üye devletler, uluslararası düzeyde kadına karşı şiddetle mücadele için işbirliği yapmak ve en iyi uygulamaları paylaşmakla yükümlüdür.

İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması için üç temel neden yazabilir misin?

Elbette! İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasına yönelik temel nedenler şunlardır:

Kadına karşı şiddetin önlenmesi: İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı her türlü şiddetin önlenmesi amacını taşımaktadır. Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmektedir ve kadınların güvende olma hakkını vurgulamaktadır. Sözleşme, kadına karşı şiddeti önlemek ve bu konuda etkili önlemler almak için üye devletleri yükümlülük altına sokmaktadır.

Mağdurların* korunması: İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin mağdurlarının korunmasını önemsemektedir. Sözleşme, kadınların şiddetin etkilerinden korunmalarını, güvende hissetmelerini ve şiddetin yeniden yaşanmamasını sağlamak için gereken önlemlerin alınmasını vurgulamaktadır. Sözleşme ayrıca, kadınların şiddetle mücadelede erişilebilir ve etkili hukuki, tıbbi, psikolojik ve sosyal destek hizmetlerine erişimini güvence altına almaktadır.

Faillerin cezalandırılması: İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddetin faillerinin cezalandırılmasını da hedeflemektedir. Sözleşme, üye devletleri, kadına karşı şiddetin cezasızlıkla mücadele etmeye teşvik etmektedir. Faillerin adalet önüne çıkarılması, caydırıcı bir etki yaratmakta ve kadına karşı şiddetin toplumda kabul edilemez olduğunu vurgulamaktadır.

İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddetle mücadelede etkili bir uluslararası çerçeve sunmakta ve kadınların güvende olma hakkını vurgulamaktadır. Sözleşme, kadına karşı şiddeti önlemek, mağdurları korumak ve failleri cezalandırmak için gereken önlemleri belirleyerek, kadınların insan haklarına saygı gösterilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacını taşımaktadır.

---

* Uluslararası Af Örgütü olarak "mağdur" kavramı yerine "hayatta kalan" kavramını kullanmayı tercih ediyoruz. Ancak aldığımız yanıtlara müdahale etmemek adına bu kelimeyi aldığımız yanıt içerisinde değiştirmedik. Hayatta kalan kavramı ve neden bu kullanımın tercih edildiği hakkında bilgi almak isterseniz Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin hazırladığı "Kavramlar Sözlüğü"nü inceleyebilirsiniz.