İran: İnsan hakları avukatı Amirsalar Davudi’nin 30 yıl hapis ve 111 kırbaç cezasına mahkum edilmesi ‘akıl almaz bir adaletsizlik’

İranlı insan hakları avukatı Amirsalar Davudi, Telegram isimli mobil mesajlaşma uygulamasında kurduğu bir kanaldan İran’daki ihlalleri duyurmak ve bu konuda basına röportajlar vermek gibi çeşitli insan hakları faaliyetleri nedeniyle 30 yıl hapis ve 111 kırbaç cezasına mahkum edildi. Bunun üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Philip Luther şunları söyledi:

“Bu aşırı sert ceza akıl almaz bir adaletsizliktir. Amirsalar Davudi açıkça insan haklarını savunduğu için cezalandırılmaktadır.”

“İnsan hakları ihlallerini gözler önüne sermek için Telegramda bir iletişim kanalı kurmak suç değildir. İran yetkilileri Amirsalar Davudi’yi derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır.”

“Amisalar Davudi, İran yetkilileri tarafından son iki yıldır insan hakları avukatlarına uygulanan baskıların son mağdurudur. Bu süre boyunca İran mahkemeleri, insan hakları avukatlarını çalışmalarını yürütmekten alıkoymak için giderek daha da sert cezalara mahkum etti” diyen Luther, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“İran yetkilileri bu ceza ile İran’daki insan hakları avukatlarına günümüzde devlet düşmanı muamelesi yapıldığını ve gözaltındaki kişilerin adalete erişiminin engellenmesi için yetkililerin ellerinden geleni yapacağını ortaya koymuştur.”

İran’ın ceza infaz hükümlerine göre Amirsalar Davudi’nin 15 yıl cezaevinde kalması gerekiyor.

Davudi hakkında verilen mahkumiyet kararı, önde gelen avukat ve insan hakları savunucusu Nesrin Sutude’nin daha önceden mahkum edildiği 5 yıl hapis cezasına ek olarak 33 yıl hapis ve 148 kırbaç cezasına mahkum edilmesi sonrasında, bu durumun tüm dünyada tepkiyle karşılanması üzerine açıklandı. İran’ın ceza infaz hükümlerine göre Sutude’nin cezaevinde geçirmesi gereken süre 17 yıla tekabül ediyor.

UAÖ Avrupa Birliği devletleri de dahil olmak üzere İran’la diyaloğunu sürdüren uluslararası topluma, İran yetkililerinden insan hakları avukatlarını hedef almaya son vermelerini istemeleri çağrısında bulunuyor.

Arka Plan:

Amirsalar Davudi 20 Kasım 2018’de gözaltına alındı. O tarihten beri Tahran’daki Evin cezaevinde tutulan Davudi’nin ailesine ve avukatlarına erişimi son derece sınırlı.

1 Haziran 2019’da eşi Tannaz Kolahchian, Twitter hesabından, Davudi’nin Tahran’daki 15 No’lu Devrim Mahkemesi tarafından çeşitli suçlardan 30 yıl hapis ve 111 kırbaç cezasına mahkum edildiğini duyurdu. Kırbaç cezası, uluslararası hukuk gereğince işkence ve diğer türde kötü muamele yasağının ihlalidir.

Davudi’ye yöneltilen suçlamalar arasında “yetkililere hakaret,” “Dini Lidere hakaret” ve “sistem karşıtı propaganda yaymak” gibi suçlamalar bulunuyor. Davudi, ceza kanununun 134. Maddesi gereğince aldığı cezanın 15 yılını cezaevinde geçirmek zorunda. İlgili maddeye göre, üç veya daha fazla suçtan mahkum edilen kişilerin, en ağır suç için verilen tek başına en uzun süreli cezayı cezaevinde geçirmesi gerekiyor. Davudi’ye verilen tek başına en uzun süreli ceza, Telegram’da kurduğu kanalla bağlantılı olarak “ulusal güvenliğe zarar vermek için grup kurmak” suçundan verildi.

Amirsalar Davudi insan hakları aktivistleri ile toplumsal ve siyasi faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınan kişilerin avukatlığını yapmasıyla biliniyor.

İran mahkemeleri son yıllarda insan hakları avukatlarını giderek daha sert cezalara mahkum etti. Bir diğer avukat, Muhammed Necefi üç ayrı davada toplamda 17 yıl hapis ve 74 kırbaç cezasına mahkum edilmişti. Ocak 2018’den bu yana gözaltına alınan veya soruşturmaya uğrayan avukatlar arasında Araş Keyhüsrevi, Kasım Şule Sadi, Faruk Füruzan, Mustafa Danişcu, Mustafa Turk Hemedani, Payam Derafşan ve Zeynep Taheri bulunuyor.