Brezilya: İnsan hakları açısından çalkantılı geçen yılın ardından kamuoyunun harekete geçmesinin önemi açıkça görülüyor

Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak, tatile girmek üzere olan Brezilya Ulusal Kongresi’nin 2017’de ülkede insan haklarını zayıflatmak için birçok girişimde bulunduğunu söyledi.

Brezilya’da siyasi krizin sürdüğü geçen yıl boyunca Kongre, insan haklarını sınırlama amacı taşıyan pek çok yasayı onaylama sürecini hızlandırdı.

Uluslararası Af Örgütü Brezilya Şubesi İdari Direktörü Jurema Werneck, konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Brezilyalıların insan hakları saldırı altında. Geçen yıl boyunca Kongre, barışçıl protesto hakkı, yerli halklar ile Afrika kökenli toplulukların toprak hakkı ve kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları da dahil olmak üzere insan haklarını tehdit eden bir gündem geliştirdi.” Werneck, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kongre, süregelen siyasi kriz bağlamında ülkenin insan haklarının korunmasını zayıflatmaya çalıştı.”

Askeri personelin sivillere yönelik – cinayet de dahil olmak üzere – işlediği suçlardan yargılama sorumluluğunu askeri mahkemelere devreden 13.491/2017 No’lu yasanın kabul edilmesi, insan hakları açısından çok büyük bir gerilemeye işaret ediyor. Askeri mahkemelerin ordu mensuplarından oluşması nedeniyle bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma hakkına saygı – hem esas hem de usul açısından – tehdit altına giriyor ve bu da cezasızlık kültürünü güçlendirme tehlikesi taşıyor.

İnsan hakları üzerinde uygulanan bu baskı karşısında toplumsal hareketler, gençlik grupları, yerli halklar ve Afrika kökenli topluluklar ile kadınlar kararlı bir şekilde harekete geçti. Bu sivil toplum grupları, sayıca az ancak önemli kazanımlar elde etti ve bu kazanımlar yıl boyunca insan haklarının korunmasına destek oldu.

Toplumsal hareket sonucunda kişilerin yetişkin olarak yargılanabilme yaşının 18’in altına düşürülmesini öngören anayasa değişikliği oylaması 2018’e ertelendi. Diğer yandan kadın örgütleri, feministler ve sağlık uzmanlarının aktivizmi kürtajın tamamıyla suç haline getirilmesini engelledi. Kadınlar, Kongre birleşimleri veya Kongre Komitelerinin oturumları içerisinde protestoların yanı sıra sanatçılarla kanaat önderlerinin katılımıyla gerçekleştirilen doğrudan e-mail eylemleri ve videolar gibi sosyal medya hareketliliği aracılığıyla seslerini hakları korumak için güçlü bir araca dönüştürdü.

“Bu yıl bize harekete geçmenin gücünü öğretti. 2018’de bizi bekleyen daha birçok şey olduğunu biliyoruz. Kongrenin gelecek yıl için yasama gündemi, insan haklarına yönelik saldırılara kaldığı yerden devam edecek. Bütün Brezilyalıların yaşamları ve haklarını korumak için direnmeye hazırlıklı olmalıyız,” diyen Jurema Werneck, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Yıl bitmek üzereyken Kongre ve Federal Hükümete insan haklarımızın satılık olmadığı yönünde güçlü bir mesaj vermeliyiz. Uluslararası Af Örgütü ve on binlerce kişi yıl boyunca harekete geçerek yetkililere insan haklarını koruma yükümlülüklerine uymaları için baskı yaptı. Yakından takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

Arka Plan

Uluslararası Af Örgütü 31 Temmuz’da “İnsan Hakları satılık değildir” isimli bir kampanya başlattı. Kampanyanın amacı Brezilya’da insan haklarını savunmak ve Kongrenin tartışmaya devam ettiği pek çok yasal değişikliğe karşı koymaktı. Söz konusu yasal değişiklikler, toplum dışında bırakılan grupların sahip olduğu yasal korumaları zayıflatmak, kürtajı tamamıyla yasaklamak, cinsellik eğitimine son vermek ve silah ruhsatı yasalarını esnekleştirmekle sonuçlanabilir. Bu yasama gündemi, ülkede siyasi ve ekonomik karmaşanın yaşandığı bir zamanda alelacele Kongre’de görüşüldü. Onaylanmaları halinde bu yasalar milyonlarca kişinin – özellikle de halihazırda ayrımcılığa uğrayan ve toplum dışına itilenlerin – yaşamlarını ve haklarını tehlikeye atacak.

Birçok konuyu içeren ve insan haklarına çeşitli yönlerden temas eden 200’e kadar yasa tasarısı ve anayasa değişikliği önerisi var. Çocukların hakları tehlike altında, çünkü 18 yaşın altındaki kişiler için uygulanan çocuk adalet sistemindeki birtakım korumaları – Brezilya’nın da taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere uluslararası insan haklarını ihlal ederek – kaldırmayı öngören yasama da önerilen değişiklikler arasında bulunuyor. Yasanın mevcut haline göre kendisine isnat edilen suçu işlediği sırada 18 yaşın altında olan bir bireye çocuk adalet sistemi kurallarına uygun muamele edilmesi gerekiyor. Hamileliğin tecavüz sonucu meydana geldiği veya annenin hayatının tehlikede olduğu durumlar da dahil olmak üzere kürtajı tamamıyla yasaklamayı öngören yasa değişiklikleri kabul edilirse, kadınların ve kız çocuklarının sağlıkları ve hakları çok ağır darbe alabilir. Önerilen değişikliklerin bazıları, özellikle de Silahsızlanma Yasası’nı kaldırmayı öngören değişiklikler, ateşli silahların bulundurulmasında çok büyük bir artışa yol açabilir. Resmi verilere göre 2015’te Brezilya’da yaklaşık 60.000 öldürme kaydedildi ve bunların %70’inden fazlası ateşli silahlar kullanılarak gerçekleştirildi. Brezilya’nın Yerli Halkları ve quilombola (Afrika kökenli) toplulukları, toprak haklarının azaltılmasıyla karşı karşıya kalabilir, çünkü toprak üzerinde sınır belirleme ve hak sahibi olmayla ilgili Kongre’nin onaylamayı planladığı yasa değişikliği önerisi, ekonomik çıkarları Anayasa ve uluslararası hukukun güvence altına aldığı Yerli ve kabile halklarının sahip olduğu hakların üzerine çıkarıyor.

Brezilya geçen iki yıl içinde üst düzey yetkililere yönelik yolsuzluk iddialarının soruşturulması sırasında siyasi iniş çıkışlar yaşadı. Dönemin Başbakanı Dilma Roussef’in 2016’da görevden alınmasıyla sonuçlanan bu durum, şu an görev yapan Başbakan Michel Temer’e yönelik görevi kötüye kullanma suçlamasıyla yeni bir yargı sürecinin başlamasına neden olabilir. Kongrenin pek çok üyesi de soruşturmaya uğruyor. Hakları sınırlayıcı nitelik taşıyan mevcut gündem, böyle bir siyasi kriz bağlamında sürdürülüyor.