Suriye: Moskova zirvesinin önceliği, İdlib’de sivillere yönelik yeni saldırıların engellenmesi olmalı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib’de şiddetlenen askeri çatışmalarla ilgili olarak bugün (5 Mart Perşembe) gerçekleştirecekleri zirve öncesinde açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf şunları söyledi:

“Moskova zirvesi, Rusya ve Türkiye’nin sivillerin güvenliğine öncelik vermeleri için bir fırsattır. Bu toplantı öncesinde evlerini terk etmeye zorlanan milyonlarca kişinin akıbeti halen belirsiz. Dokuz yıldır sivillerin hayatını tamamen hiçe sayan çatışmaların ardından İdlib’de düzenlenen (ve okullarla hastanelerin hedef alınmasını da kapsayan) yeni saldırılar, zaten insani anlamda bir korku hikayesi olan bu süreçte defalarca yerinden edilen siviller açısından tarifsiz bir perişanlığa sebep oluyor.

Rusya ve Türkiye öncelikli olarak daha fazla kişinin ölmemesi, yaralanmaması ve yerinden edilmemesi için sivillere yönelik saldırılara son vermesini sağlamak üzere Suriye hükümetine baskı yapmalıdır” diyen Maalouf, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Çatışmanın tüm tarafları, çatışma bölgesinden kaçmak isteyen sivillere güvenli geçiş yolları sağlamalı ve insani yardım örgütlerinin bulunduğu yeri terk edemeyen sivillere erişimini kolaylaştırmalıdır.”

Arka Plan

İdlib’deki siviller yıllardır uzun süreli kuşatma ve hukuka aykırı saldırılar nedeniyle ızdırap çekiyor. Birçok yerel ve uluslararası insani yardım örgütünün süregelen saldırılar nedeniyle yardım faaliyetlerini askıya almak zorunda kalması, halihazırda feci olan insani durumu daha da ağırlaştırdı.

Mevcut durumda İdlib’deki milyonlarca sivil, sağlık hizmetleri, eğitim ve temiz su gibi temel ihtiyaçlara kısıtlı erişim nedeniyle sıkıntı çekiyor. Uluslararası Af Örgütü, çatışmanın tüm taraflarına, hukuka aykırı saldırılara son verme ve ihtiyaç sahiplerine her an yardım ulaştırabilmeleri için insani yardım örgütlerinin bölgeye erişimine izin verme çağrısında bulunuyor.

Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli, uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi ve İdlib’de daha geniş kapsamlı bir insani felaketin yaşanmaması için tüm taraflara baskı yapmalıdır.