Çin: Ulusal güvenlik yasası korku silahı haline gelmemeli

Hong Kong’u kapsayan ulusal güvenlik yasası bugün Çin Ulusal Halk Kongresi’nin Daimi Komisyonu tarafından onaylandı. Onayın ardından Uluslararası Af Örgütü adına ilk açıklamayı Doğu ve Güney Asya Direktör Yardımcısı Joshua Rosenzweig yaptı. “Hong Kong yakın tarihindeki en büyük tehlike ile karşı karşıya” diyen Rosenzweig şunları söyledi:

“Ulusal güvenlik yasasının kongreden geçirilmesi, Hong Konglular için can sıkıcı bir haber ve kentin yakın tarihinde insan haklarına yönelik en büyük tehlikedir. Çin, bugünden itibaren, şüpheli varsaydığı herkese kendi yasalarını uygulayabilecek.”

Hong Kongluların görmediği yasa Hong Konglulara uygulanacak

“Çin’in bu yasayı hızlıca ve gizlice onaylaması, Pekin’in, görüşlerini ifade eden veya barışçıl protestolara katılan kişiler de dahil olmak üzere, hükümete muhalif herkese karşı kullanılmak üzere kasten bir baskı silahı yarattığı kaygısını güçlendiriyor.”

“Çin yetkililerinin bu yasayı Hong Kongluların görmesine izin vermeden kongreden geçirmesi, niyetleri hakkında çok şey söylüyor.  Bu noktadan itibaren hedef, Hong Kongluları korkuyla yönetmektir.”

Seçimler öncesi çıkan yasa demokrasiye tehdit oluşturuyor

“Çin’in bu yasayı kongreden hızla geçirme isteği aynı zamanda Hong Kong’da Eylül ayında gerçekleştirilecek seçimlere dair de kötü bir işaret ve güvenlik yasasının demokrasi yanlısı adaylara karşı kullanılabileceği yönünde bir tehdittir.”

“Hong Kong yetkilileri bu yasayı uygularken insan hakları yükümlülüklerine kesin ve net bir biçimde bağlı kalmalıdır. Yetkililerden hesap sormak ise uluslararası toplumun görevidir” diyen Rosenzweig, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Hong Kong için bir dönüm noktasına işaret eden ulusal güvenlik yasasının bugünden itibaren insan haklarını ihlal etmek ve kenti anakara Çin’den ayıran özgürlükleri zayıflatmak için kullanılmaması şarttır.”

Arka Plan

Bugün kongreden geçen ulusal güvenlik yasasının Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping tarafından onaylanması bekleniyor. Sonrasında yasa, Hong Kong Anayasası Temel Kanununun 3 No’lu Eki kapsamına alınacak.

Uluslararası Af Örgütü, Hong Kong’da kişilerin, kurumların ve insan hakları örgütlerinin ‘ulusal güvenliği tehlikeye atan etkinliklere katılmasını’ yasaklayan yasanın insan hakları alanında yarattığı çeşitli riskleri açıklamıştı.

Yasa; ayrılıkçılık (‘bölücülük’), hükümeti devirme, terör ve ulusal güvenliği tehlikeye atmak amacıyla ‘yabancı veya yurtdışındaki güçlerle gizli iş birliği yapmak’ gibi sözde suçları yasaklıyor. Aşırı geniş ve muğlak bir biçimde tanımlanmış olan bu suçlar, Çin’in anakaradaki muhalefeti bastırmak için kullandığı Ulusal Güvenlik Yasası’nda yer alan suçlara benziyor.

Ayrıca yasa, Pekin’deki merkezi hükümet ile Hong Kong hükümetinin Hong Kong’da bir ulusal güvenlik dairesi açmasına izin veriyor. Anakara Çin’de bu gibi birimler sistematik olarak insan hakları savunucularını ve muhalifleri gözlemliyor, taciz ediyor, korkutuyor ve gizlice gözaltına alıyor. Tüm bu uygulamalarda işkence ve kötü muamele yapıldığına dair birçok gösterge var.

Hong Kong ve Çin yetkilileri, kentteki ‘terör’ ve şiddet tehdidiyle mücadele etmek için güvenlik yasalarına acil ihtiyaç olduğunu öne sürmüştü. Ancak geçen yıl sokaklara çıkan protestocular büyük ölçüde barışçıldı.

Geçen hafta, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin görevlendirdiği 50’nin üzerinde BM insan hakları uzmanı benzersiz bir adım atmış ve Çin’in Hong Kong için gündeme getirdiği ulusal güvenlik yasa tasarısı ve diğer politikalarıyla ilgili kaygılarını ifade etmişti. Hong Kong Lideri Carrie Lam’in Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde bugün bir konuşma yapması planlanıyor.