• Diğer

TÜRKİYE: YENİ EYLEM PLANI, İNSAN HAKLARINA VERİLEN DERİN HASARI ONARMA KONUSUNDA KAÇIRILMIŞ BİR FIRSATTIR

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır beklenen İnsan Hakları Eylem Planı'nı 2 Mart 2021'de kamuoyuyla paylaştı. Cumhurbaşkanı, Eylem Planının “milletin beklentilerini” yansıtan bir plan olduğunu söyledi ve iki yıllık hazırlık sürecinde ilgili tüm bakanlıklarla, kamu kurumlarıyla, ekonomi ve iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla katılımcı bir diyalog kurulduğunu vurguladı.1 Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Plan, devletin tüm kurum ve kuruluşlarının kamu görevlerini yerine getirirken uyacakları 11 temel insan hakları ilkesi ile önümüzdeki iki yıl içinde ulaşılması beklenen dokuz amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti ortaya koymaktadır.2

Önerilen insan hakları çerçevesi, Türkiye yetkililerinin Türkiye'nin insan hakları alanındaki en önemli sorunlarının temel nedenlerini ele alma yönünde güçlü bir siyasi irade ortaya koymak konusunda bir kez daha yetersiz kaldığını gösteriyor. Eylem Planı, son yıllarda, çeşitli biçimlerde yürütmenin yargı üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırarak tam bir yargı bağımsızlığı sağlamak yönünde, anayasal değişiklik dahil, herhangi bir somut önlem içermiyor. Benzer şekilde, muhalif siyasetçileri, siyasi aktivistleri, gazetecileri ve insan hakları savunucularını sadece barışçıl biçimde haklarını kullandıkları için aşırı geniş çerçevede tanımlanmış anti-terörizm yasalarıyla hapis cezasına mahkum eden siyasi saikli ve cezalandırma amacı taşıyan tutuklu yargılamaları ve mahkumiyetleri önlemek için somut tedbirler de öngörülmüyor. En önemlisi, Eylem Planı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarını uygulamaya yönelik net bir taahhüt de içermiyor.

İnsan Hakları Eylem Planının açıklanmasının üzerinden 20 günden az bir süre geçmişken meydana gelen son gelişmeler, hükümetin insan haklarını uygulama taahhüdünün bir göstergesi niteliğindedir. İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 19 Mart’ta düzenlenen eş zamanlı baskınlarda diğer 10 kişiyle birlikte 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla evinden gözaltına alındı. Yurtdışına çıkış yasağı ve en yakın polis karakoluna imza verme adli kontrol tedbirleri uygulanarak aynı gün serbest bırakıldı. Türkiye, 20 Mart’ta gece yarısı yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadeleye yönelik hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi. Bu kabul edilemez karar, kadına yönelik şiddetle mücadele çabalarında büyük bir gerileme teşkil etmekte ve Sözleşme'nin hedeflediği şekilde şiddeti önlemek, mağdurları korumak ve faillerin cezasız kalmasına son vermek için hayati bir araçtan kadınları yoksun bırakmaktadır.

Eylem Planı’nın mürekkebi kurumamışken, bu endişe verici gelişmeler ve insan hakları savunucularının ve muhalif seslerin suçlu gösterilmeye devam etmesi, yeni İnsan Hakları Eylem Planı’nın Türkiye'de insan haklarını korumaya yönelik inandırıcı bir taahhüt içermediğini fazlasıyla göstermektedir. Eylem Planı, ülkedeki sistematik insan hakları ihlallerinin üstünü örtme girişiminden öteye gitmiyor gibi durmaktadır.

Tamamını okumak için aşağıdaki görsele tıklayın.