23. Duruşma

Van’daki Geri Gönderme Merkezi’nde polisten gördüğü muamele sonrasında fenalaşarak hayatını kaybeden Lütfillah Tacik davası 23. duruşması, 19 Ekim 2021’de görüldü. İki polisin sanık sıfatıyla ve “basit yaralama” ve “ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama” suçlamalarıyla yargılandığı dava Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydi.

İzleyiciler
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun kapısında “İçeriye izleyicilerin girmesi yasaktır” yazılı bir A4 kağıdının asılı olduğu görüldü. Duruşmayı Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) temsilcileri ve Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu’ndan avukatlar izledi. Duruşmanın izlenmesine yönelik herhangi müdahale olmadı.

Yargılama
Duruşmada, Tacik’in ailesini temsilen avukat Mahmut Kaçan ve Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) temsilcisi avukat Deniz Aksoy salonun avukatlar için ayrılan kısmında hazır bulundu. Yargılanan polis memurları ve avukatları duruşmaya gelmedikleri görüldü.

Av. Mahmut Kaçan, dosya her ne kadar mütalaanın hazırlanması için savcılığa tevdi edilmiş olsa da yargılamada suça dair maddi gerçekliğin açığa çıkması için mahkemeye ilettikleri soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin yerine getirilmediğini söyledi. İşkence ve kötü muamele konusunda kovuşturma yapılmadığını vurguladı.

ÇAÇAV temsilcisi avukat Deniz Aksoy, mütalaa için yeterli delil toplanmadığı ve inceleme yapılmadığı için bazı gerçeklerin hala açığa çıkarılmayı beklediğini söyledi. Av. Aksoy, dosyaya giren muhtelif tutanakları hazırlayan ve bu tutanaklar nedeniyle İçişleri Bakanlığı müfettişlerince gerçekleri çarptırdığı tespit edilen üç polis hakkında yürütülen soruşturmanın sonucunun mevcut yargılama dosyasını etkileyeceği kanaatini taşıdığını ifade etti. Delillerinin karartılmış olmasının söz konusu olduğunu vurguladı.

Maddi gerçeklik tam olarak açığa çıkarılmadan sürdürülecek bir yargılamamanın, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği sanık polisin beraatına yol açacağını söyledi. Dosyadaki Adli Tıp Kurumu raporunda muğlaklıklar bulunduğunu, Tacik fenalaştığında polislerin onu iki saat boyunca polis ekip otosunda dolaştırmalarının ölüm olayına etkisinin tespiti için bir sağlık raporu alınmasını mahkemeden talep etti.

Av. Aksoy olayın açığa çıkmasını sağlayan beyanların sahibi yabancı uyruklu çocukların mahkemede dinlenmediğini hatırlattı. Bu kişilerin tanık olarak dinlenebilmeleri için akıbetlerinin Göç İdaresi Başkanlığı’na müzekkere ile sorulmasını talep etti.

Olayın iddianamede ele alındığı şekliyle bir “basit yaralama” ve “ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama”dan ibaret olmadığını ileri süren Aksoy, sanıkların polis olmaları sebebiyle ifadelerinin işkence suçlamasıyla ek ifadelerinin alınmasını mahkemeden talep etti.

Mahkeme heyeti başkanı mütalaa konusunda beyanda bulunması için sözü savcıya verdi. Savcı, yeni görevlendirilmiş olması ve dosyanın hacminin büyüklüğü nedeniyle mütalaanın hazırlanamadığını söyledi. Mütalaanın hazırlanması için ek süre talep etti.

Karar
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi; (1) savcının ek süre talebinin kabulüne, (2) yeni sağlık raporu düzenlenmesi talebinin dosyaya bir katkısı olmayacağı gerekçe reddine, (3) tanıkların akıbetinin öğrenilmesi için Göç İdaresi Başkanlığı’na müzekkere yazılmasına karar verdi.

Davanın bir sonraki duruşması 14 Aralık 2021 saat 09.40’ta görülecek.