İlk Dava, 1. Duruşma ve Gerekçeli Karar

Davanın 19 Haziran günü görülen ilk duruşmasında, Ezhel ismiyle bilinen Sercan İpekçioğlu, savunmasını sundu.

Hakim öncelikle İpekçioğlu’ndan, iddianamede yer alan ve kendisine ait olan "Geceler" şarkısının sözleri ve hintkeneviri fotoğrafının yer aldığı Instagram paylaşımı ile ilgili savunma alacağını söyleyerek başladı.

Sercan İpekçioğlu savunmasında; Instagram'da paylaştığı fotoğraf için, bitkiyi Ankara'da yolda gördüklerini ve paylaşımın eğlence dışında bir amacı olmadığını söyledi.

Yine “Geceler” isimli şarkısının sözlerinde edebi bir dille, gecenin gizeminden ve karanlığından bahsettiğini, bu şarkıyı ise Türkiye’de çekilecek bir dizi için yaptığını ve şarkıda uyuşturucu madde kullanmaya özendirme kastı olmadığını, bununla birlikte “Yarınımız Yok” ismindeki şarkısında doğrudan uyuşturucunun zararlarını anlattığını, kullanıldığı takdirde ölüme neden olduğu temasını işlediğini aktardı.

Mahkeme duruşma sonunda Sercan İpekçioğlu’nun beraatına ve derhal tahliyesine karar verdi.

Mahkeme kararında;

  • TCK’nun Madde 190/2 kapsamında suçtan bahsedebilmek için öncelikle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını özendirecek bir fiil gerektiği,
  • Suçun manevi unsurunun genel suç işleme kastı olduğu; suçun oluşması için failin fiilini aleni bir şekilde madde kullanımını özendirme kastı ile gerçekleştirmesi gerektiği;
  • Suçun oluşması için şahsın eylemini uyuşturucu madde kullanımını teşvik edici nitelikte olduğunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerektiği;
  • Bunlarla birlikte Anayasa’nın 27. Maddesinde herkesin bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahip olduklarını, bu nedenle bir ifadenin sanatsal niteliğinin, o ifadeye bahse konu suç kapsamında bir tür dokunulmazlık getirdiğini
  • Hayal ürünü eserlerde geçen ifadelerin, bu eserleri üreten kişilerden bağımsız olarak ele alınması gerektiği, aksi halde her şarkıda, filmde sadece bu suçun değil başka pek çok suçun da oluştuğunu varsaymanın mümkün olacağını,
  • Sanatçının ifade özgürlüğünün ise demokratik bir toplumda sadece kesin ve gerekli ölçütler çerçevesinde sınırlandırılması gerektiğini
  • Aksi halde, Anayasa’nın 26. ve 27. Maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde güvence altına alınan ifade ve sanat hürriyeti, ölçüsüz ve orantısız şekilde ihlale açık hale geleceğini

gerekçelerine yer verdi.