Ukrayna: Kakhovka Barajı’nın yıkılmasının ardından nehrin çevresindeki durum afet boyutunda

Haziran’ın ilk haftasında Ukrayna'daki Kakhovka Barajı patlatılarak yıkıldı. Uluslararası Af Örgütü iki ayrı açıklama ile insani duruma dikkat çekip adalet çağrısı yaptı.

6 Haziran’da Uluslararası Af Örgütü binlerce kişinin insani felaketle karşı karşıya kalması nedeniyle acil uluslararası müdahale gerektiğini belirtti. Af Örgütü açıklamasında, Kakhovka Barajı’nın yıkımına ilişkin hızlı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yaptı.

Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı yeni açıklamaya göre Kakhovka Barajı’nın yıkılması ağır sonuçlar yaratmaya devam ediyor. İşgalci Rusya güçleri selden etkilenen bölgelerde sivillerin hayatını tehlikeye atıyor. Nehrin yukarısındaki su azlığı ve geçim kaynaklarının alt üst olması, ekolojik ve ekonomik bir felaketin kapıda olduğuna işaret ediyor.

Rusya’nın kontrolündeki bölgelerde işgalci yetkililer sivilleri tahliye etmiyor

Uluslararası Af Örgütü su altında kalan bölgelerdeki gönüllüler, tahliye edilenler ve yakınlarıyla görüştü. Tanıklıklar birbiriyle tutarlı bir şekilde, Rusya güçlerinin planlı tahliyeler gerçekleştirmediğini ve selden etkilenen kasaba ve köylerde mahsur kalan sivillere hayati önem taşıyan insani desteği ulaştırmadığını gösteriyor. Su altında kalan bölgelerde yaşayan siviller, Rusya pasaportu olmayanların ‘filtreleme’ adı verilen alçaltıcı ve müdahaleci tarama sürecinden geçmeye zorlandığını bildirdi.

Kurtarma faaliyetlerini çoğunlukla gönüllüler üstleniyor. Gönüllülerin bazıları Uluslararası Af Örgütü’ne, işgalci Rusya güçlerinin selden etkilenen bölgelere erişimlerini engellediğini, bu durumun selden etkilenen sivillere yardım çabalarını son derece zorlaştırdığını belirtti.

Uluslararası Af Örgütü Bölgesel Araştırmacısı Anna Wright konu hakkındaki açıklamasında, “Bu boyutlarda bir afet kararlı bir müdahale gerektirirken işgalci Rusya güçleri neredeyse yalnızca kendi güvenlik ihtiyaçlarına odaklanarak insan hayatını ve insan onurunu hiçe sayan bir tavır sergiliyor. Planlı tahliyeler yapmamaları, gönüllülerin selden etkilenen sivillere yardım çabalarını engellemeleri ve tahliye edilenlerden Rusya pasaportları olmayan insanları ‘filtreleme’ işleminden geçirmeleri, işgalci güç olarak sahip oldukları yükümlülüklerin ihlalidir ve insan hayatını tehlikeye atmaktadır” dedi.

“İşgalci Rusya güçleri Rusya’nın kontrol ettiği, su altında kalan bölgelerdeki sivillerin güvenli ve onurlu tahliyesini organize ederek uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini acilen yerine getirmelidir."

Anna Wright
Uluslararası Af Örgütü Bölgesel Araştırmacısı

Oleşki kasabasından bir kaynak, bölge sakinleri çok sayıda aileyi daha yüksek bir zemine taşıdıktan sonra en az iki gün orada mahsur kaldıklarını, Rusya güçlerinin ise onları tahliye etmek yerine bu geçici adanın çevresine silahlı personel yerleştirdiğini bildirdi.

Anna Wright, “İşgalci Rusya güçleri Rusya’nın kontrol ettiği, su altında kalan bölgelerdeki sivillerin güvenli ve onurlu tahliyesini organize ederek uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini acilen yerine getirmelidir. İlaveten, gönüllülerin ve uluslararası kurtarma ekiplerinin selden etkilenen bölgelerdeki sivillere insani yardım ulaştırmasına ve sivilleri tahliye etmesine izin vermek zorundalar” şeklinde konuştu.

İşgal altındaki bölgelerde yaşayan siviller yakınlarıyla iletişim kuramıyor

Rusya işgali altındaki bölgelerden çok fazla bilgi alınamıyor. Etkilenen topluluklarla doğrudan iletişim, insan hakları örgütleri ve uluslararası medya kuruluşlarıyla bilgi paylaşan kişiler için hâlâ hcson derece sınırlı ve tehlikeli.

İşgal başladığından bu yana Rusya güçleri, işgal ettikleri bölgelerde Ukrayna mobil ağlarını devre dışı bırakıyor. Su altında kalan bölgelerde az çeken cep telefonları ve tükenen şarj aletleriyle, elektriğin kesildiği bir durumda mahsur kalan insanlar yakınlarıyla iletişim kurmakta zorlanıyor. İletişimin güvenliği ve Rusya işgali altındaki yerlerde yaşananlara dair bilgi vermenin riskleriyle ilgili endişeler de durumun vahametini artırıyor.

Anna Wright açıklamasında, “Rusya işgali altında, sel baskınlarının yaşandığı köylerde ve kasabalarda mahsur kalan insanlara ulaşmaya çalışmak sinir bozucu bir çaba. Rusya ağları üzerinden konuşmak riskli ve kaynaklarımızın hepsi de bizimle konuştukları için misillemeye uğrayabileceklerinin farkında” ifadelerine yer verdi.

Şiddetli bir insani ve ekolojik kriz kapıda

Barajın aşağısındaki bölgelerde seller, Rusya’nın geniş kapsamlı işgalinin başlangıcından bu yana Ukrayna’da devam eden insani krizi çok daha ağırlaştırdı; ayrıca su baskınları, nehrin yukarısında da feci etkiler yaratarak toplulukları acilen suya ve temel yardım erişimine muhtaç hale getirdi.

Dinyeper nehrinin sağ kıyısındaki bölgeden bir kaynak Uluslararası Af Örgütü’ne, “Kakhovka barajının patlaması iki felakete sebep oldu: Aşağısındaki bölgelerde su baskınları, yukarısındaki bölgelerde kuraklık” dedi ve şöyle devam etti, “Dinyeper bölgesinin nehir kıyısında yaşayan toplulukları beş gündür suya erişemiyor. Gönüllüler kişi başı beş litre su dağıttı ama soru şu: Bu böyle ne kadar sürebilir? Bir gün, bir hafta, bir ay? Herkes selden etkilenen topluluklara yardım etmek için seferber oldu ama susuz kalan insanların hali perişan.”

Sel baskınları hem nehrin yukarısında hem de aşağısında tarım için bir facia oldu. Geçimini çiftçilikle sağlayan topluluklar açısından barajın yıkılması ekolojik tahribatın yanı sıra ekonomik krize de yol açtı.

Dinyeper bölgesindeki Gruşivka köyünde üzüm bağları sulamada kullanılacak su olmadığı için ölüyor. İşgal başladığından beri ciddi ekonomik güçlükler yaşayan küçük çaplı tarım işletmesi sahipleri susuzluk nedeniyle ürün yetiştirip satamadıkları için yakında geçim kaynaklarını kaybedecek.

“Kakhovka barajının yıkılmasında sorumluluğu olanlar, tıpkı Ukrayna’da işlenen uluslararası hukuk suçlarında sorumluluğu olan herkes gibi adalet önüne çıkarılmalıdır. Bununla birlikte, insanların hayatını ve geçim kaynaklarını kurtarmak, başka ölümlerin ve felaketlerin önüne geçmek de şart.”

Anna Wright

Mikolayiv ve Herson bölgelerinde seller, kara mayınlarını temizleme çabalarını da zora soktu. Birçok yerde su altında kalan arazi erişilemez durumda. Mayınların ve diğer patlamamış mühimmatın sel sularıyla daha önce güvenli olan bölgelere taşındığı, mayınların çökelti katmanlarına gömülerek bulunmalarının zorlaştığı yönünde endişeler var.

“Bu afetten önce de Ukrayna’yı kara mayınlarından kurtarmak zaten zorlu bir mücadeleydi. Uluslararası toplum selden etkilenen bölgelerde kara mayınlarının temizlenmesine yardım etmek için elinden geleni yapmalıdır. Bu, bölgedeki tarımsal araziyi çiftçilerin kullanımı için güvenli hale getirmeye yönelik uzun süreçte kritik bir adımdır” diyen Anna Wright sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kakhovka barajının yıkılmasında sorumluluğu olanlar, tıpkı Ukrayna’da işlenen uluslararası hukuk suçlarında sorumluluğu olan herkes gibi adalet önüne çıkarılmalıdır. Bununla birlikte, insanların hayatını ve geçim kaynaklarını kurtarmak, başka ölümlerin ve felaketlerin önüne geçmek de şart.”

 

*Kişilerin isimleri, kimliklerini korumak için değiştirilmiştir.