Gençlik alanında İzmir’de insan hakları savunuculuğu yürüten Genç LGBTİ+ Derneği’nin, İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılmasına karar verildiği, dernek tarafından 12 Aralık 2025 tarihinde yapılan bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Karar duruşmasının yapıldığı gün olan 11 Aralık 2025 tarihinde gerekçeli kararın yazılmış olması, Türkiye’de adalet mekanizmasının söz konusu LGBTİ+ hak örgütleri olduğunda ne denli hızlı işleyebildiğini ortaya koyan çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir.

Sivil toplum kuruluşlarının son yıllarda karşı karşıya kaldığı engellerin artması, insan hakları alanında çalışan örgütlerin faaliyet alanını ciddi biçimde daraltmıştır. Özellikle finansman ve denetime ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar, örgütlenme özgürlüğü hakkı üzerinde caydırıcı bir etki yaratan kısıtlayıcı bir ortam oluşturmaktadır.

Bu bağlamda, dernekler üzerinde denetimler yoluyla uygulanan idari tacizin, Türkiye’de insan hakları savunucusu sivil toplum örgütlerini baskı altına almanın rutin bir yöntemi haline geldiği görülmektedir. Denetim raporları gerekçe gösterilerek verilen Genç LGBTİ+ Derneği’ne ilişkin kapatma kararı, örgütlenme özgürlüğüne yönelik engellemelerin yeni bir aşamasına işaret etmektedir. 

Daha önce Tarlabaşı Toplum Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Göç İzleme Derneği hakkında açılan kapatma davalarının ardından Genç LGBTİ+ Derneği’nin kapatılmasına karar verilmesi, sivil topluma ve insan hakları savunucularına yönelik baskıların süreklilik arz eden bir nitelik kazandığını göstermektedir. 

Kapatma gerekçesinin, derneğin, çevrimiçi bir sergide sosyal medya hesaplarından paylaştığı sanatsal içeriklerin “müstehcen” olduğu iddiasına dayanması dikkate alındığında, 11. Yargı Paketi içeriğinden çıkartılmış olmasına rağmen LGBTİ+ karşıtı politikaların uygulama yoluyla fiilen hayata geçirildiğini ortaya koymaktadır. 

Kapatma istemine konu edilen paylaşımlar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müstehcenlik suçundan başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmişken verilen kapatma kararı ile yalnızca örgütlenme özgürlüğü değil, ifade özgürlüğü de cezalandırılmakta, insan hakları savunuculuğu kriminalize edilmektedir. Karar gerekçesinde yer alan “paylaşımların toplumun ahlaki değerlerine ve T.C. Anayasasının 41. Maddesine uygun olmadığı” yönündeki değerlendirme ise LGBTİ+ var oluşununun doğrudan hedef alındığını ve kriminalize edildiğini göstermektedir.

İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı olarak, sivil topluma ve insan haklarına yönelik bu baskıya karşı Genç LGBTİ+ Derneği ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ve bu davanın takipçisi olacağımızı bütün kamuoyuna duyururuz.

İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı

17 Mayıs Derneği, Civil Rights Defenders, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Göç İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği, Kadın Zamanı Derneği, Kadının İnsan Hakları Derneği, Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği – LİSTAG, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Roman Hafıza Çalışmaları Derneği, Rosa Kadın Derneği, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Star Kadın Derneği, Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Türkiye-Avrupa Kültür Forumu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği