Lütfillah Tacik'in Öldürülmesi 395 Gün Sonra Dava Konusu Oldu
17 yaşındaki Afgan mülteci Lütfillah Tacik, 31 Mayıs 2014'te, Van Yabancılar Geri Gönderme Merkezi’nde bir polis tarafından dövülmesinin ardından hayatını kaybetmişti. Lütfillah Tacik'in ölümü ile ilgili soruşturma 6 Haziran 2015 tarihinde tamamlandı ve Van Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı.
Nihayet olayın üzerinden 395 gün geçtikten sonra, 30 Haziran 2015 tarihinde iddianame kabul edildi ve dava konusu olabildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede olayda sorumluluğu tespit edilen polis memuru Serdar Oran ile ilgili Türk Ceza Kanunu’nun “Kasten yaralama” suçunu düzenleyen 86/2 ve “Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama” suçunu düzenleyen 87/4 maddeleri gereği cezalandırılmasını talep etti.
İddianamede polis memuru Hasan Özgür Özdemir ile ilgili de Türk Ceza Kanununun “Görevi kötüye kullanma” suçunu düzenleyen 257/1 maddesi gereği cezalandırılması talep edildi.
Türkiye’ye uluslararası koruma başvurusunda bulunmak amacıyla gelen Lütfillah Tacik, altı arkadaşıyla birlikte işlemlerini tamamlamak üzere Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne götürülmüş, polislerin sorusu üzerine yaşını söyleyen Tacik’in yalan söylediği gerekçesi ile polis tarafından darp edildiği iddia edilmişti.
Türkiye, gerek tarafı olduğu 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi, gerekse de 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda düzenlenen uluslararası koruma prosedürlerini uygulamakla yükümlüdür. Tacik ve arkadaşlarının ülkeye düzensiz yollarla girmesi uluslararası korumaya erişim hakları önünde bir engel değildir.
Uluslararası Af Örgütü olarak, konuyla ilgili dava açılmasını olumlu bir adım olarak karşılıyoruz. Ancak, soruşturma süreci 395 gün gibi uzun bir zamanda tamamlanan olayla ilgili, adil yargılama süreci işletilmeme ihtimali hususunda kaygılıyız. Maktulün mülteci olması, sanıkların kamu görevlisi olmaları ve Türkiye’deki yaygın cezasızlık olgusu kaygılarımızı haklı çıkaracak önemli etkenlerdir.
Tüm bunlara rağmen adil bir yargılama sonucunda, adaletin yerine gelmesini ve sorumluların cezasız kalmaması gerektiğini vurguluyor, davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Basın Açıklamaları
- Korku aracı: Ölüm cezası devletin ezici gücünü göstermek için kullanılırken, infazlar artıyor
- AB: Yeni araştırmaya göre, Avrupalıların çoğunluğu AB’deki gerileme karşısında insan hakları ve çevre korumalarını destekliyor
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Ateşkes, İsrail’in hukuksuz işgalini, apartheid sistemini ve soykırımını sonlandırmanın yolunu açmalı
- İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na hukuksuz müdahalesi, Gazze’de Filistinlileri kasten aç bırakmaya devam etmeye kararlı olduğunu gösteriyor
- Küresel: FIFA ve UEFA’yı İsrail Futbol Federasyonu’nun üyeliğini askıya almaya çağırıyoruz
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Tüm barış teklifleri insan haklarına saygıyı ve İsrail’in hukuksuz işgaline, apartheid sistemine ve Gazze’deki soykırıma son vermeyi esas almalıdır
- Pazarlık kozu değiller: Acilen ateşkes yapılmalı ve rehineler derhal serbest bırakılmalı
- Türkiye: Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne yönelik yargısal tacizlere son verilmeli