Bu sahte dava düşürülsün!
Uluslararası Af Örgütü, yarın Çağlayan Adliyesi'nde görülecek duruşmanın öncesinde Türkiye yetkililerine, hükümetin Türkiye'nin güneydoğusunda yürüttüğü güvenlik operasyonlarını eleştiren bir açıklamaya imza attıkları ve bir basın toplantısında eleştirilerini tekrarladıkları için tutuklanan dört akademisyenin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner, "Bu dört akademisyen hukuki dayanağı olmaksızın 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla yaklaşık bir aydır tutuklu, aslında hepsinin tek yaptığı ülkelerindeki insan hakları ihlalleri hususunda endişelerini ifade etmektir ve onlar bu haklarını kullandılar" dedi.
Gardner sözlerine şöyle devam etti: "Akademisyenler cezaevinden derhal ve koşulsuz olarak salıverilmelidir ve kendilerine yönelik bütün suçlamalar düşürülmelidir. Barış çağrısında söyledikleri veya bu çerçevede yaptıkları hiçbir şey keyfi tutukluluklarını meşru kılmaz. Bu sahte dava devam ettiği sürece Uluslararası Af Örgütü akademisyenlerin salıverilmesi için kampanyasını sürdürecektir."
Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan çağrıda, "Muzaffer Kaya, Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı, Mart 2016 tarihinden beri tutuklu bulunmaktadırlar. Bu akademisyenler, 11 Ocak 2016'da yayımlanan ve hükümeti Kürtlerin siyasi taleplerini dikkate alan bir barış planı inşa etmeye çağıran bir dilekçenin ilk 1128 imzacısı arasında bulunmaktadır. Ek olarak, 10 Mart'ta İstanbul'da düzenlenen bir basın toplantısında, barış için çağrılarını yineleyerek hükümetin eylemlerini eleştirmişlerdir" denildi.
Konuyla ilgili konuşan Andrew Gardner, "Dört akademisyen, imzaladıkları dilekçede ya da yaptıkları açıklamada şiddeti teşvik etmemiştir. Akademisyenlerin düşüncelerini dile getirmesi yasal haklarıdır ve bu hak akademisyenlerin söylediklerini beğenmeyen Türkiye yetkililerinin kaprisi yüzünden ellerinden alınamaz."
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Hak savunucusu ve düşünce mahkûmu Osman Kavala'nın haksız yere özgürlüğünden mahrum edilişinin 8. yılı
- Ortak Açıklama: LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ haklarını savunanları kriminalize eden herhangi bir yasa teklifi sunulmamalı veya kabul edilmemelidir
- Avrupa: İnsan hakları savunucuları, ayrımcı Schengen vize sisteminden dışlanıyor
- Fransa: Ceza kanununda onay temelli tecavüz tanımının kabul edilmesi tarihi bir zafer
- Birleşik Krallık/Türkiye: Başbakan Starmer, ticaret anlaşmalarının insan hakları ihlallerinin üzerini örtmemesini sağlamalı
- Fransa: TikTok hâlâ hassas çocukları ve gençleri depresif ve intihar eğilimi uyandıran içeriklere yönlendiriyor
- Türkiye: Basına sızan, LGBTİ+’ları kriminalize etmeyi öngören yasa teklifleri asla gündem dahi edilmemelidir
- İran: İnfazlar korkunç şekilde arttı, BM üye devletleri acilen yetkililere infazların durdurulması için baskı yapmalı

